"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2020/256 E., 2022/198 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Davalılar vekili
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 10.10.2008-09.09.2015 tarihleri arasında müteveffa ... bünyesinde, sonrasında da müteveffanın kızı olan davalı ... ... ’nin evinde çalıştığını, işyerinde kendisinin ve eşinin yatılı olarak kaldığını, haftanın 7 günü 24 saat hazır bulunduklarını, ... ’ın vefatı sonrası işten çıkartılıp 2 ay sonra ise davalı ... ... tarafından tekrar işe girişinin yapıldığını, ancak bu işe giriş çıkışın yerinde olmayıp işyerinde kesintisiz olarak çalışmaya devam ettiğini, 09.09.2015 tarihinde iş sözleşmesine haksız ve bildirimsiz olarak son verildiğini, 5.000,00 TL ödemenin yapıldığını, yapılan bu ödemenin kendisi tarafından fazla çalışma alacağı olarak kabul edildiğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işsizlik maaşı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının ev hizmetlerinde istihdam edildiğini, hiçbir zaman yaşlı bakımı yapmadığını, ev hizmeti yaptığını, murislerine 2013 yılında kanser teşhisi koyulduğunu ve uzun bir süre İstanbul’da hastanede tedavi gördüğünü, yine evinde 3 ay boyunca profesyonel hemşire tarafından bakıldığını, 01.01.2009 tarihinden itibaren ev hizmetinde çalıştığını, murisin vefatı sonrası davalılardan ... bünyesinde tekrar çalışmaya başladığını, ancak ev hizmetine ihtiyacı bulunmaması üzerine işten çıkarıldığını, sonrasında kendisine 5.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacıya ve ailesine evlerinin alt katında barınma imkânı sağlandığını, davacıya hafta tatilinin kullandırıldığını, davacının 09.00-17.00 saatleri arası çalıştığını, yıllık izinlerini kullandıklarını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Bodrum İş Mahkemesinin 30.06.2016 tarihli ve 2016/128 Esas, 2016/120 Karar sayılı kararıyla; davacının ağırlıklı olarak ev hizmetlerinde çalıştığı gerekçesi ile Mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 30.05.2016 tarihli ve 2016/14768 Esas, 2016/15415 Karar sayılı ilâmı ile; dosya içeriğine göre, davacının önce muris ... ..., daha sonra da müteveffanın kızı ...'nun evinde hizmetli olarak çalıştığını, murisin hasta, yaşlı ve bakıma muhtaç olması sebebi ile yatılı olarak evde kaldığını, müteveffanın kişisel bakımı ve ihtiyaçlarının karşılanması ve tüm ev işlerini belirli bir çalışması olmadan yaptığını belirterek işçilik alacaklarının tahsiline ilişkin davayı açtığı, Mahkemece dosya üzerinden değerlendirme yapılarak davacının ağırlıklı olarak ev hizmetlerinde çalıştığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği ancak somut olayda davacının ev hizmetleri ile birlikte hasta bakıcılığı yaptığını belirterek dava açmış olması sebebi ile öncelikle dava dilekçesinin davalılara tebliğinin sağlanması ve göreve ilişkin olarak gösterilecek deliller toplanıp davacının ağırlı olarak yaptığı iş açıklığa kavuşturulduktan sonra mahkemenin görevi noktasında bir karar verilmesi gerektiği, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 31.05.2019 tarihli ve 2016/369 Esas, 2019/161 Karar sayılı kararıyla; bozma ilâmına uyularak devam edilen yargılamada toplanılan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının ilk dönem çalışmasında murisin bakıcılığı ve temizlik işlerinde çalıştığı, birincil işinin hasta bakımı olduğu sonuca varılarak davacının ilk dönem çalışmasının 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 17.09.2019 tarihli ve 2019/5863 Esas, 2019/16475 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece bozma üzerine yargılamada davacının ağırlıklı işinin “hasta bakımı” olduğu yönündeki değerlendirmenin dosya kapsamı ile örtüşmediği, zira davacı tanıklarından Y.Y'nin davacının arkadaşı olup komşu sitede çalıştığını, tanık B.A'nın köylüsü ve arkadaşının eşi olduğu için davacıyı tanıdığını ifade ettiği, anılan tanıkların davacının çalışma şekline ilişkin birebir görgüye dayalı bir anlatımı bulunmadığı, diğer tanık K.İ'nin ise davacının eşi olup müteveffanın yatağa bağlı olduğu dönemde bir davacı dışında bir hemşirenin sağlık hizmeti sunduğunu doğruladığının anlaşıldığı, davalı tanıklarının ise müteveffa ... ’ın kanser teşhisi konulduktan sonraki dönemde pofosyonel hemşirelik hizmeti alındığını, davacının hasta bakımı yapmadığını belirttiklerinin görüldüğü, kaldı ki davacı tanıkları dahi davacının hasta bakımı konusunda herhangi bir uzmanlığı ve eğitimi olmadığını beyan ettikleri, tüm dosya kapsamı ve tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde davacının son 7 ayda hasta bakımına yardım ettiği anlaşılmakta ise de baskın görevinin ev hizmetleri olduğu ve çalışmasının ağırlıklı olarak ev hizmetlerinde geçtiği sonucuna ulaşıldığı, bu nedenle davacının taleplerinin 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) hizmet sözleşmesine ilişkin hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek uyuşmazlık konusu alacaklar hakkında bir karar verilmesi gerektiği, Mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davacının çalışmasının 4857 sayılı Kanun kapsamında olduğunun kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 26.12.2019 tarihli ve 2019/507 Esas, 2019/388 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak devam edilen yargılama sonunda davacının taleplerinin 6098 sayılı Kanun'un hizmet sözleşmesine ilişkin hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek uyuşmazlık konusu alacaklar hakkında bir karar verilmesi gerektiği, bu nedenlerle davacının çalışmasının 4857 sayılı Kanun kapsamında olduğunun kabulünün mümkün olmadığı gerekçesi ile Mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
E. Bodrum İş Mahkemesinin Görevsizlik Kararı Üzerine Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesince Verilen Karar
Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı karar ile; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6098 sayılı Kanun'un 393 üncü ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının müteveffa ... ...'na ait evde 6 yıl 5 ay 18 gün çalıştığı, ölümünden sonra da davalı ... ... bünyesinde 2 ay 16 gün çalışmasının olduğu, bu nedenle davacının her iki ev hizmetinde çalışmasının ayrı ayrı değerlendirilmesinin gerektiği, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine dair ispat yükü üzerinde olan davalı işveren tarafından bu hususun ispatlanamadığı, davacı taraf 4857 sayılı Kanun kapsamında işçi sayılmadığından taraflar arasındaki ilişkiye 6098 sayılı Kanun'un hizmet sözleşmesine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın hükme esas alındığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; davacıya hafta tatilinin kullandırıldığını, davacının çalıştığı süre boyunca yalnızca 09.00-17.00 saatleri arası çalıştığını, yıllık izinlerini kullandığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde ise çalışmadığını, müteveffa ... ...'nun vefatı nedeniyle feshin haklı ve zorunlu olarak yapıldığını, davacının müvekkillerinden ve her iki işverenden talep edebileceği ihbar tazminatı alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyize başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre bozmaya uygun karar verilip verilmediği ile mahkemenin görevi noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2.7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun geçici 1 inci maddesinin ilgili fıkraları şu şekildedir:
" (1) Mülga 5521 sayılı Kanun gereğince kurulan iş mahkemeleri, bu Kanun uyarınca kurulmuş iş mahkemeleri olarak kabul edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur.
(2) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.
(3) Başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine devredilmez; kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunur.
3. Değerlendirme
1. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 17.09.2019 tarihli ve 2019/5863 Esas, 2019/16475 Karar sayılı bozma ilâmında, tüm dosya kapsamı ve tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde davacının son 7 ayda hasta bakımına yardım ettiği anlaşılmakta ise de baskın görevinin ev hizmetleri olduğu ve çalışmasının ağırlıklı olarak ev hizmetlerinde geçtiği sonucuna ulaşıldığı, bu nedenle davacının taleplerinin 6098 sayılı Kanun'un hizmet sözleşmesine ilişkin hükümleri çerçevesinde değerlendirlerek uyuşmazlık konusu alacaklar hakkında bir karar verilmesi gerektiği, Mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davacının çalışmasının 4857 sayılı Kanun kapsamında olduğunun kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
2. Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 17.09.2019 tarihli bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek devam edilen yargılama sonunda 26.12.2019 tarihli görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve dosya Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/256 Esasına kaydedilerek yargılama yapılmıştır.
3. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 17.09.2019 tarihli ve 2019/5863 Esas, 2019/16475 Karar sayılı bozma ilâmında açıkça davacının çalışmasının 4857 sayılı Kanun kapsamında olduğunun kabulünün hatalı olduğu, davacının taleplerinin 6098 sayılı Kanun'un hizmet sözleşmesine ilişkin hükümleri çerçevesinde değerlendirlerek uyuşmazlık konusu alacaklar hakkında bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olup bozma ilâmında Mahkemenin görevsiz olduğuna ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Bodrum İş Mahkemesince hatalı olarak verilen görevsizlik kararı üzerine dosya kendisine gönderilen Bodrum asliye hukuk mahkemesi ilgili hukuk paragrafında belirtilen yasal mevzuat gereği işbu davaya bakmakta görevli değildir.
4. Bodrum İş Mahkemesince görevli mahkeme olarak yargılamaya devam ederek ve 6098 sayılı Kanun'un hizmet sözleşmesine ilişkin maddeleri dikkate alınarak uyuşmazlık konusu alacaklar hakkında bir karar verilmesi gerekirken 26.12.2019 tarihli ve 2019/507 Esas, 2019/388 Karar sayılı görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi hatalıdır.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.