Logo

9. Hukuk Dairesi2021/10122 E. 2021/13984 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin iş akdinin feshi nedeniyle kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin açtığı davada, yıllık izinlerin kullanılıp kullanılmadığına dair ispat yükünün nasıl yerine getirileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının 16 yıllık çalışma süresince sadece 15 gün yıllık izin kullandığının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü gereği davacının açık beyanının alınması ve delillerin daha detaylı değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 19. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaşehir 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkili ...'nün 1997 yılında davalı şirkete ait kiremit fabrikasında çalışmaya başladığını, daha sonra askere giden müvekkilinin askerlik dönüşünde 2000 yılında tekrar davalı şirkette çalışmaya başladığını, 2010 yılında müvekkilinin özel bir sebepten ötürü cezaevine girdiğini ve cezaevinden çıktıktan sonra 2013 yılı başında tekrar davalı şirkette işe başladığını, müvekkilinin davalı şirketteki iş akdinin 08/09/2018 tarihinde sona erdiğini, askerlik ve cevazevi dönemleri dışında müvekkilinin 1997 yılından 08/09/2018 tarihine kadar aralıksız olarak davalı şirkette çalıştığını, müvekkilinin davalı şirkete ait kiremit fabrikasında istifleme, yükleme bölümünde çalıştığını, müvekkilinin yaptığı işin ağır bir iş olduğunu, müvekkilinin işten ayrıldığı tarih itibariyle yaklaşık net 4.000,00 TL maaş aldığını, davalı işyerinde çalışma şartlarının ağır olduğunu, davalı şirketin neredeyse tüm işçilere yaptığı gibi müvekkilinin de çalışma günlerini sigortaya sürekli eksik bildirdiğini, ayrıca müvekkiline yıllık izin haklarını vermediğini, müvekkilinin ekonomik mecburiyet içinde yıllarca bu ağır şartlar altında çalıştığını, ancak 08/09/2018 tarihinde müvekkilinin işyerinde işçi çavuşu ...'in kendisine başka işler yaptırmak istemesi nedeniyle tartışma yaşadığını ve bu tartışma neticesinde işçi çavuşu ...'in müvekkiline " ibne çocuğu, yavşak, g.t vb." dediğini, işyerindeki ağır çalışma şartlarına ilave olan bu olay neticesinde müvekkilinin işi bıraktığını, iş akdini haklı nedenle fesheden müvekkiline kıdem tazminatının ödenmediğini, yine müvekkiline davalı şirkette çalıştığı süre boyunca yıllık izin kullandırılmadığını, dini bayramlarda tatil yaptığını ancak diğer ulusal bayram genel tatil günlerinde hep çalıştığını, müvekkilinin hak ve alacaklarının tahsili için arabuluculuk bürosuna başvuruda bulunulduğunu ancak 2018/232603 numaralı arabuluculukdosyasında davalı şirketin herhangi bir teklifte bulunmaması nedeniyle anlaşma sağlanamadığını iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacı tarafından müvekkiline karşı açtığı davanın dava dilekçesinde, davacının 1997 yılında müvekkil şirkete ait işyerinde çalışmaya başladığını ve askerlik nedeniyle işten ayrıldığını, 2000 yılında tekrar çalışmaya başladığını ve 2010 yılında işlediği bir suç nedeniyle cezaevine girerek işten ayrıldığını, 2013 yılında tekrar çalışmaya başladığını ve başka bir işçi ile münakaşa yaşaması neticesinde 08/09/2018 tarihinde işten ayrıldığı belirterek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı talep ettiğini, davacının taleplerinin haksız olduğunu, reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının 1997 yılından askere gittiği zaman arasındaki çalışma dönemine ilişkin hak ve alacakları (dava dilekçesindeki iddia gibi askerlik nedeniyle son bulmuş olsa dahi) zamanışımına uğradığını, davacının 2000-2011 yılları arasındaki çalışma dönemi arasındaki çalışmalarının zamanaşımına uğradığını, ayrıca dava dilekçesinde de kabul edildiği üzere bu dönemde davacının işten ayrılma sebebinin işlediği suçtan ötürü cezaevine girdini, davacı son olarak işten ayrıldığı tarihe ilişkin fesih iddialarını, çalışma günlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na eksik bildirilmesi, yıllık izin ücretlerinin ödenmemesi ve başka bir işçi ile yaşadığı tartışma olarak göstererek iş akdini haklı sebeple feshettiğini iddia etmekte olduğunu, müvekkili şirketin hiçbir zaman çalışma günlerini Sosyal Güvenlik Kurumu'na eksik olarak bildirmediğini, hizmetin tespiti davası olmadığı sürece çalışma günleri bakımından Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına itibar edilmek suretiyle hesaplama yapılmasının zorunlu olduğunu, davacının yıllık izinlerinin kullandırılmadığına yönelik iddiasında haklı olmadığını, davacının işten ayrılmasının nedeninin iş yerindeki başka bir işçi ile yaşadığı tartışma olduğunu, bu tartışmadan sonra davacı işçinin işi bırakıp gittiğini ve kendisine ihtarname gönderdiğini, davacı işçinin müvekkil şirkete ait işyerinde 4.000,00 TL maaş ile çalıştığını iddia ettiğini, bu hususun da gerçek olmadığını, nitekim müvekkil şirket tarafından bordrolarda gösterilen asgari ücret ile çalıştığını, müvekkil şirket tarafından bordrolarda gösterilen miktarın davacının banka hesabına yatırıldığını ve bu güne kadar davacı işçinin bu konuda bir itirazı olmadığını, davacının bir beden işçisi olduğunu, yaptığı işin hiçbir uzmanlık ya da eğitim gerektirmediğini, davacının bir diğer iddiasının da yıllık izinlerini kullandırılmadığı iddiası olduğunu, davacının işten ayrılmasının nedeninin yıllık izinlerini kullanmaması olmadığını, davacının müvekkil şirkette yıllık izin alacağı bulunmadığını, müvekkili şirket yetkililerinin, müvekkil şirkette çalışan işçilerini ailelerinin bir ferdi olarak gördüğünü ve bu zamana gelene kadar kullandıkları yıllık izinler karşılığında imzalarını almayı düşünmediğini, müvekkil şirkete ait iş yerinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, bu kaleme de yönelik olarak davacının müvekkilden alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu :

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu :

Kararı yasal süresi içerisinde davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalının aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Mahkemece davacının 16 yılı aşkın çalışma süresi boyunca sadece 15 gün yıllık izin kullandığı kabul edilerek 279 gün üzerinden hesaplanan yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Davacının bu süre içinde sadece 15 gün izin kullanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu düşünülerek, izin alacağı konusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesi gereğince hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında davacının açık beyanı alınarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle davalılar vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Sonuç:

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine 11/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.