Logo

9. Hukuk Dairesi2021/11874 E. 2021/16228 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşletmesel karar gerekçesiyle yapılan fesihte son çare ilkesine uyulup uyulmadığı ve işletmesel kararın tutarlı uygulanıp uygulanmadığına ilişkin bölge adliye mahkemesi daireleri arasında oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi dairelerinin, davacıların kıdemi, mesleki nitelikleri, eğitim durumu, önceki görevleri gibi hususlarda farklılıklar göstermesi ve dosyalardaki delil durumunun aynı olmaması, tanık anlatımlarının farklılık göstermesi, bazı dosyalarda davacıların sağlık durumlarına ilişkin bilgi ve belgelerin sunulması, işin alt işveren aracılığıyla yürütülüp yürütülmediği konusunda farklı araştırmalar yapılması gibi somut olayın özelliklerinin dosyalara göre farklılık göstermesi nedeniyle 5235 sayılı Kanun’un 35. maddesi kapsamında uyuşmazlık bulunmadığı gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ

UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE DAİR

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y K A R A R I

I. BAŞVURU

Başvurucu Avukat dilekçesinde özetle; müvekkillerinin de aralarında bulunduğu 22 işçinin iş sözleşmesinin paketleme işçiliği bölümünde yeni ekipman ve dolum hattı alınması, üretim tesisinin yenilenmesi, süreç iyileştirmeleri ile organizasyondaki norm kadroların revizyonu sebepleri ile alınan işletmesel karar gereği işverence feshedildiğini, ... 4. İş Mahkemesi’nin 2019/ 166, 2019/169, 2019/ 170, 2019/ 172 esasına kayıtlı olarak feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade talepli davalar açtıklarını, bu davalardan birinde mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine istinaf yoluna başvurduklarını, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2020/ 694 Esas 2021/ 564 Karar sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesinin ret kararı kaldırılmak suretiyle işe iade kararı verildiğini, diğer üç davacı tarafından açılan davalarda ise ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesine rağmen, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2020/2748 - 2739-2750 Esas sayılı kararları ile davalı işveren tarafından yeni ekipman alımı ve süreç iyileştirmeleri ile tamamlanan otomasyon projeleri sonucunda iş gücü ihtiyacının azalması nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiği, davacının çalıştığı birimde iş yapan taşeron şirkete de yeni işçi alımı yapılmadığı, iş sözleşmesinin feshinde keyfi davranılmadığı gibi feshin son çare ilkesine uyulduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararları kaldırılarak davanın reddine dair kesin olarak karar verildiğini, böylece aynı gün, aynı sebeple yapılan fesihlere ilişkin işe iade davalarında ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi ile 11. Hukuk Dairesi kararları arasında uyuşmazlık doğduğunu belirtilerek ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2020/ 694 Esas 2021/ 564 Karar sayılı kararı ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2020/ 2739 E. 2021/ 855 K.; 2748 E .2021/ 863 K.; 2020/ 2750 E. 2021/ 859 K. Sayılı ilamları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.

II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu 07/10/2021 tarih ve 2021/ 1 esas 2021/1 karar sayılı kararı ile;

“Uyuşmazlık konusu dosyalarda; tüm işçiler "paketleme işçiligi A biriminde" çalışmaktadır. Yönetim Kurulunun 31.12.2018 tarih 2018/15 nolu kararı ile deterjan sıvı paketleme ve sıvı üretim ekiplerinin norm kadrolarının süreç iyileştirmeleri ve yenilenen teknolojiler paralelinde yeniden değerlendirildiği ve mevcut üretim alanlarının yeniden düzenlenmesi sonucunda sıvı paketleme biriminden 18 kişi ve sıvı üretim biriminden 4 kişi olmak üzere 22 kişilik norm kadro azaltılmasına karar verilmiştir. Farklı bir departmanda çalıştırılması imkanı olmayan çalışanların son çare olarak geçerli nedenle iş akitlerinin fesih edilmesine karar verilmiştir.

... 4. İş Mahkemesi 2019/170-166-169-172 Esas sayılı dosyalarda rapor alındığı, raporların bazılarının oldukça kapsamlı olduğu, davalı işyerinin taşeron kadrosuna işçi alımlarının olduğu, davalı şirketin işgücüne duyduğu istihdamı taşeron şirket işçileri ile karşıladığı yönünde raporlarda değerlendirmeler mevcuttur.

Yargıtay Denetiminden geçerek kesinleşen ... BAM 24. Hukuk Dairesi 2017/2760-2018/1274 E.K., 2017/2761-2018/493 E.K., 2017/2759- 2018/432 E.K. Sayılı kararlarında davalı işyeri ile ... Makine ... Ltd Şti arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve ... işçilerinin ...Kimya Şirketine işe iadelerine karar verildiği sabittir.

Dosyalardaki bilirkişi raporlarından da davalı şirkete işgücü temin eden diğer kaynaklar olarak gösterilen şirketlerin ... Paketleme, ... Depolama, Onural Çevre Düzenleme, ...Temizlik, Ocak Depolama,... Kağıt gibi şirketler olduğu, işçilik hizmetlerinin alındığı sabittir. Sıvı Deterjan Paketleme bölümünde ...Kimya Sanayi A.Ş. işçileri ile ... Pak işçilerinin birlikte çalıştıkları tespit edilmiştir.

İşletmesel karar sonucunda feshin yapılması zorunlu olmalıdır. Feshe en son çare olarak gidilmelidir. İşyerinin bir bölümünde otomasyona geçilmiş olsa bile işyerinde başka bölümler olup işyeri çalışmaya devam etmektedir. Davalı işyeri kapatılmamış, davalı, iş yerinin bir bölümünde otomasyona gitmiştir.

Aynı konuda ... 4. İş Mahkemesinin 2019/166, 169, 170 ve devamı dosyalarında alınan bilirkişi raporları, davalı şirketin eleman temini için taşeron firmalarla anlaşma yaptığı, davalı şirketin taşeron elamanlarının çalıştığı bilirkişi raporu gerekse de alınan emsal nitelikteki bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere davalı şirketin, davacının iş sözleşmesinin feshini kaçınılmaz kılacak davacının mesleki niteliklerine uygun bir başka pozisyonda ne sebeple değerlendirilmediğine ilişkin olarak somut delil ibraz edilmediği gibi davacının iş sözleşmesinin feshinde hangi kriterlere göre seçim yapıldığı da ispatlanamadığı, davacının işletmesel kararı tutarlı şekilde uyguladığı ve feshin kaçınılmazlığının kanıtlanamadığı gibi feshin son çare olma ilkesi de gözetilmediği anlaşılmakla işe iade kararı verilmesi gerekmektedir.

K A R AR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Aynı konudaki ... Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesinin 2020/694-2021/564 E.K. sayılı kararı ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2020/2739 - 2021/855 E.K., 2020/2748 - 2021/863 E.K. ve 2020/2750 - 2021/859 E.K. sayılı kesin kararları arasında uyuşmazlık bulunduğu iddia edilerek Yargıtay ilgili Dairesine başvurulması istenmiş olup, adı geçen Dairelerin kesin nitelikteki kararlarında aynı hukuki nedene dayalı davalarda değerlendirmenin farklı olduğu, dolayısıyla 5235 Sayılı Kanun m.35/3'deki şartların bulunduğu kanaatine varıldığından, bu uyuşmazlığın ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin hukuki nitelendirmesi doğrultusunda giderilmesi için 696 sayılı KHK.m.92 ile değişik 5235 sayılı Kanun m.35/3 uyarınca Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'ne başvurulmasına” oyçokluğuyla karar verilmiştir.

Muhalefet Şerhinde ise;

“Sayın çoğunluğun işletmesel karar hakkındaki genel açıklamaları yerindedir.

... BAM 9.Hukuk Dairesi ile 11.Hukuk Dairesi arasındaki görüş ayrılığı işletmesel kararın tutarlı uygulanıp uygulanmadığı ve feshe son çare olarak başvurulup başvurulmadığı hususlarının farklı tespitinden kaynaklanmaktadır. ... BAM 9. Hukuk Dairesi vermiş olduğu kararında davalı şirketin taşeron firmalarla anlaşarak eleman temin etmesi, davacı işçinin başka pozisyonda hangi nedenle değerlendirilemediğine ilişkin somut delilin işveren tarafından ibraz edilememesi ve iş sözleşmesinin feshinde hangi kriterlere göre seçim yapıldığının ispatlanamaması nedenleriyle işletmesel kararın tutarlı bir şekilde uygulanmadığı değerlendirilmesi yapılırken ... BAM 11. Hukuk Dairesince ise işletmesel kararın tutarlı bir şekilde uygulandığı gerekçeleriyle karar verilmiştir.

Gerek ... BAM 9. Hukuk Dairesi gerekse 11. Hukuk Dairesi istinaf talebi üzerine incelediği dosyalardaki bilirkişi raporları kapsamında karar vermiştir. Bu nedenle delil durumu aynıdır.

Her ne kadar ... BAM 9. Hukuk Dairesince işletmesel kararın tutarlı bir şekilde uygulanmadığı kanaati ile karar verilmiş ise de;

Alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre;

Davacıların çalıştığı pozisyona iş akdinin feshinden 6 ay önce ve fesih tarihinden 6 ay sonraki dönemde işyerine işçi alınmadığı,

İşletmesel kararın alınma tarihi olan 31.12.2018 tarihinden sonra fesih tarihi olan 15.01.2019 tarihinden önce davacıların çalışabileceği pozisyona işçi alımı yapılmadığı, sadece fesihten sonra 06.05.2019 tarihinde davacıların çalışabileceği pozisyona...isimli işçinin engelli kadrosuna yasal zorunluluk nedeniyle alındığı, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 11.12.2018 tarih, 2018/4502-22900 E.K. sayılı kararında "...ancak yukarıda değinildiği üzere işverenin işletmesel kararı tutarlı uygulayıp uygulamadığı, işletmesel kararın hemen öncesinde ve sonrasında davacıya teklif edilebilecek bir pozisyona işçi alınıp alınmadığı hususları araştırılarak hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir "şeklindeki içtihadı dikkate alındığında ... 'ın fesihten makul bir süre sonra (fiilen 3,5-4 ay sonra) hem de engelli kadrosuna alınması;

Her ne kadar ... BAM 9. Hukuk Dairesince bir kısım taşeronlarla olan ilişkinin muvazaalı olduğu değerlendirilmiş ise de; her 4 dosyada da davacı tarafça taşeron şirketlerle ilişkinin muvazaalı olduğu yönünde bir iddia bulunmadığı, muvazaa iddiasının resen dikkate alınamayacağı gibi bilirkişi raporunda açıkça davacıların çalıştığı pozisyona taşeronlar üzerinden de işçi alınmadığının açıklanması karşısında işletmesel kararın tutarlı uygulandığı kanaatindeyiz.

Ayrıca bilirkişi raporunda iş akdinin feshinden önce davacıların çalışabileceği katlamalı ürünler üretim bölümüne paketleme işçiliği A pozisyonuna 26.11.2018 tarihinde ...ve yine aynı bölüme 12.11.2018 tarihinde promosyon paketleme işçililiği bölümüne ... isimli işçi işe alınmış ise de; ... 'ın engelli kadrosundan yasal zorunluluk nedeniyle işe alınması ve her iki işçinin işletmesel karardan yaklaşık 1,5 ay, fesihten yaklaşık 2 ay kadar önce işverenin işçi alımı yapmak suretiyle işçi açığını gidermemesini işverenden beklenmesinin de makul olmadığı anlaşılmakla, bu iki işçinin işletmesel karardan önce işe alınmaları da işletmesel kararın tutarlı bir şekilde uygulanmadığını göstermez.

Her ne kadar ... BAM 9. Hukuk Dairesince iş sözleşmesinin feshinde hangi kriterlere göre seçim yapıldığının ispatlanamadığı da belirtilmiş ise de; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 11.12.2018 tarih ve 2018/4502-22900 E.K. sayılı kararında "...somut uyuşmazlıkta davacı işçi davalı işverenin küçülme yönünde aldığı işletmesel karara bağlı olarak işten çıkartılmış olup, işveren işten çıkarmada işçilerin nasıl seçileceğine ilişkin bir kriter belirlemişse bu kriterlerle bağlıdır, ancak kriter belirlememiş ise seçimini serbestçe yapabilir. Davaya konu olay bakımından böyle bir kriter belirlenmediğinden davalı işveren seçimini serbestçe yapabilecek" ve Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 20.10.2011 tarih ve 2011/1304-3158 E.K. sayılı kararında "...fesih bakımından da işverenin sosyal seçim kriterlerini gözetleme zorunluluğu altında tutan bir sözleşme yada toplu iş sözleşmesi düzenlemesi de bulunmamaktadır. Fesih geçerli nedene dayandığından işe iade isteğinin reddi gerekir" şeklinde içtihatta bulunduğu, dosya kapsamından ve alınan işletmesel kararda iş akdi feshedilecek işçilerin seçiminde herhangi bir kriter belirlenmediğinden işveren yönetim hakkı kapsamında dilediği işçinin iş akdini feshedebilecektir. Bu yönden de işletmesel kararın tutarlı bir şekilde uygulandığı anlaşıldığından ... BAM 11. Hukuk Dairesi'nin kararları usul ve yasaya uygun olmakla sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.” gerekçesi ile karşı oy kullanılmıştır.

III. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR

A. ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİNİN 17.03.2021 TARİH, 2020/694 ESAS, 2021/564 KARAR SAYILI KARARI

“Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait işyerinde 12/03/2002 tarihinden itibaren paketleme işçiliği A biriminde çalışmaya başladığını, davacının iş akdinin 14/01/2019 tarihinde hukuka aykırı olarak feshedildiğini, davalı tarafından geçerli bir sebebe dayanılmadığını ve davacıya iş akdi feshedilirken zorla ikale sözleşmesinin imzalatılmaya çalışıldığını, davacının bunu kabul etmemesi üzerine fesih bildiriminde bulunulmaksızın iş akdinin geçersiz olarak feshedildiğini, feshin son çare olma ilkesine uygun davranılmadığını belirterek, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini, ayrıca işe iadenin mali sonuçlarının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin deterjan sıvı paketleme ve sıvı üretim birimlerindeki norm kadroların yapılan fizibilite çalışmaları doğrultusunda; deterjan sıvı paketleme biriminde 18 kişi ve sıvı üretim biriminde 4 kişi olmak üzere 22 kişilik norm kadro azaltılma ihtiyacının bulunduğunu, yapılan fizibilite çalışmaları sonucunda yönetim kurulu kararı alındığını, feshin son çare olma ilkesinin gözetildiğini, bir kısım çalışanlarla ikale sözleşmesi imzalandığını, ikale sözleşmesi imzalamak istemeyen işçilerin iş akitlerinin ise geçerli nedenle feshedildiğini, ikale sözleşmesi imzalanarak işten ayrılmayı kabul eden 10 işçiye kıdem ve ihbar tazminatlarına ek olarak 4 aylık maaşlarının ödendiğini, davacının ikale sözleşmesi imzalamayı kabul etmediğini, davacıya ikale sözleşmesi imzalaması konusunda baskı yapılmadığını, davalı şirket yönetim kurulu tarafından deterjan üretim fabrika müdürlüğü norm kadro yapılanmasına ilişkin işletmesel karar alındığını, işletmesel karardan sonra davalı şirketin davacının görev aldığı birime ilişkin hiçbir işçi alımı yapmadığını, işçilerin başka pozisyonda değerlendirilme imkanı olup olmadığı yönünden gerekli araştırmaların yapıldığını, işçilerin deneyim/eğitim/tecrübe vs. bakımından yerleştirilebilecekleri bir pozisyon olmadığını, davacının davalı şirkette 01/11/2003 tarihinden itibaren en son paketleme işçiliği A pozisyonunda çalışmakta iken iş akdinin geçerli nedenle 14/01/2019 tarihinde feshedildiğini, davacı ile ibraname imzalandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

Mahkemece yapılan yargılama sonunda;

" ...Dava, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade istemine ilişkindir.

...Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının çalıştığı birimde teknolojik nedenlerle iş gücüne duyulan ihtiyacın ortadan kalktığı ve davacının çalıştırılabileceği başka bir iş bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda feshin geçerli sebebe dayandığı açıktır.

Her ne kadar dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda, davacının çalışabileceği Paketleme İşçiliği pozisyonuna fesihten yaklaşık 3,5 ay sonra...isimli bir personel alımı yapıldığı, yine davacının çalışabileceği Kağıt ... Üretim İşçiliği pozisyonuna fesihten 1,5 ay önce ...isimli bir personel alımı yapıldığı ifade edilmiş ise de, adı geçen işçilerin engelli kadrosunda işe alındıkları anlaşılmış olup işverenin engelli işçi çalıştırma yükümlülüğü kapsamında işçi alması, işletmesel karar ile çelişkili bir davranış olarak değerlendirilemez. Zira engelli işçi çalışma yükümlülüğünün iş gücü ihtiyacından kaynaklanması söz konusu değildir." gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF BAŞVURUSU:

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ... Mahkeme hükmünün kaldırılmasını, müvekkilinin iş akdinin geçerli sebebe dayanılmadan feshedildiğinden feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine, Dairemizce gerek görülmesi halinde itiraz dilekçelerinde belirttikleri eksikliklerin giderilmesi için tanıkların daha ayrıntılı ifadelerinin alınması ve işverenden gerekli bilgi ve belgeler istenilmek ve yerinde inceleme ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılmak üzere dosyanın yeniden bilirkişiye sevk edilmek üzere yerel mahkemesine gönderilmesine eksik hususların giderilmesine karar verilmesini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.

DEĞERLENDİRME/GEREKÇE:

İlk derece mahkemesince hernekadar davanın reddine karar verilmiş ise de eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verildiği;

Aynı konuda ... 4. İş Mahkemesinin 2019/166, 2019/169,170 ve devamı dosyalarında alınan bilirkişi raporları, davalı şirketin eleman temini için taşeron firmalarla anlaşma yaptığı, davalı şirketin taşeron elamanlarının çalıştığı bilirkişi raporu gerekse de alınan emsal nitelikteki bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere davalı şirketin, davacının iş sözleşmesinin feshini kaçınılmaz kılacak davacının mesleki niteliklerine uygun bir başka pozisyonda ne sebeple değerlendirilmediğine ilişkin olarak somut delil ibraz edilmediği gibi davacının iş sözleşmesinin feshinde hangi kriterlere göre seçim yapıldığı da ispatlanamadığı, davacının işletmesel kararın tutarlı şekilde uyguladığı ve feshin kaçınılmazlığının kanıtlanamadığı gibi feshin son çare olma ilkesi de gözetilmediği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının doğru olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak Davanın KABULÜ ile davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının davalı iş yerindeki İŞE İADESİNE,” kesin olmak üzere karar verilmiştir.

B. ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİNİN 02.06.2021 TARİH ESAS NO: 2020/2739 KARAR NO : 2021/855 SAYILI KARARI

“... Mahkemece; davacının çalıştığı sıvı paketleme bölümününda alt işveren işçilerinin de çalıştığı, davacının çalışabileceğe alt işveren kadrolarıda dahil olmak üzere fesih tarihinden 6 ay önce ve 6 ay sonra olmak üzere yeni işçi alımları yapıldığı, davacının çalıştığı bölümde çalışan işçiler arasında davacıdan kıdemi daha az olan işçilerin bulunduğu, hizmetin bir bölümünün alt işveren ile birlikte gördürüldüğü alt işverennin yaptığı işin davalı işverenin faaliyet alanları içinde olduğu ; davalının işverenin yeniden yapılanma sonucunda istihdam azaltılmasını gerektirecek iş gücü fazlasının olduğunu, sözleşmesi feshedilecek işçilerin seçiminde de objektif davrandığını ve işletmesel kararı yerinde uygulandığını ispat edemediği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ

Davalı ...Kimya San. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; ... Yerel mahkeme kararının kaldırılmasını davanın reddini talep etmekle birlikte boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı tutarları yönünden yapılan değerlendirmeler yönünden de karara itiraz ettiklerin belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.

GEREKÇE:

..Dosyada mevcut delillere, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi heyeti raporuna göre; davalı işveren, davacının iş akdinin feshi konusunda geçerli nedene dayandığı, somut olayda davacının işyerinde Paketleme Operatörlüğü A unvanı ile çalıştığı, davacının iş sözleşmesinin, davalı işveren tarafından 2018 yılında Deterjan Fabrikası, Sıvı Deterjan ve Kimyasallar Üretim Müdürlüğü'ne ilişkin gerçekleştirilen yeni ekipman alımı ve süreç iyileştirmeleri ile tamamlanan otomasyon projeleri sonucunda "Paketleme Operatörlüğü A" görevinde iş gücü ihtiyacının azalması nedeniyle 11/01/2019 tarihli fesih bildirimi ile 4857 sayılı Kanun'un 17 vd. maddeleri gereğince feshedildiği, dosya kapsamına göre, davacının çalıştığı birimde yapılan teknolojik değişiklikler neticesinde davacının iş gücüne olan ihtiyacın ortadan kalktığı, işveren tarafından davacının çalıştığı bölüme davalı şirket tarafından yeni işçi alımı yapılmadığı gibi bu bölümde iş yapan taşeron şirkete de yeni işçi alımı yapılmadığı, başka bölümlere yapılan taşeron işçi alımının ise davacı açısından önem taşımadığı, her ne kadar davacının çalışabileceği Paketleme İşçiliği pozisyonuna fesihten yaklaşık 3,5 ay sonra...isimli bir personel alımı yapıldığı, yine davacının çalışabileceği Kağıt ... Üretim İşçiliği pozisyonuna fesihten 1,5 ay önce ...isimli bir personel alımı yapıldığı anlaşılmakta ise de adı geçen işçilerin engelli kadrosundan işe alındıklarının anlaşıldığı, yine davacının çalışabileceği promosyon paketleme işçiliği pozisyonuna ... isimli işçi işe alınmış ise de bu kişinin fesih tarihinden önce işe alındığı, bu nedenlerle davalı işveren tarafından, iş akdi fesih uygulanmasında keyfilik yapılmadığı, fesihte son çare ilkesine uyulduğu, bu durum karşısında davalı işverenin feshin geçerli nedene dayandığını ispat ettiği anlaşıldığından” davalı vekilinin istinaf isteminin HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kabulü ile kararın kaldırılmasına; fesih geçerli nedenle yapıldığından davanın reddine dair oy birliği ile KESİN olmak üzere karar verilmiştir.

C. ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİNİN 02.06.2021 TARİH ESAS NO: 2020/2748 KARAR NO : 2021/863 SAYILI KARARI

“...dosya kapsamına göre, davacının çalıştığı birimde yapılan teknolojik değişiklikler neticesinde davacının iş gücüne olan ihtiyacın ortadan kalktığı, işveren tarafından davacının çalıştığı bölüme davalı şirket tarafından yeni işçi alımı yapılmadığı gibi bu bölümde iş yapan taşeron şirkete de yeni işçi alımı yapılmadığı, başka bölümlere yapılan taşeron işçi alımının ise davacı açısından önem taşımadığı, her ne kadar davacının çalışabileceği Paketleme İşçiliği pozisyonuna fesihten yaklaşık 3,5 ay sonra...isimli bir personel alımı yapıldığı, yine davacının çalışabileceği Kağıt ... Üretim İşçiliği pozisyonuna fesihten 1,5 ay önce ...isimli bir personel alımı yapıldığı anlaşılmakta ise de adı geçen işçilerin engelli kadrosundan işe alındıklarının anlaşıldığı, yine davacının çalışabileceği promosyon paketleme işçiliği pozisyonuna ... isimli işçi işe alınmış ise de bu kişinin fesih tarihinden önce işe alındığı, bu nedenlerle davalı işveren tarafından, iş akdi fesih uygulanmasında keyfilik yapılmadığı, fesihte son çare ilkesine uyulduğu, bu durum karşısında davalı işverenin feshin geçerli nedene dayandığını ispat ettiği anlaşıldığından” davalının istinaf başvurusunun kabulüne HMK'nın 353/1-b.2 gereği, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine dair kesin olarak hüküm kurulmuştur.

D. ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİNİN 02.06.2021 TARİH ESAS NO: 2020/2750 KARAR NO: 2021/859 SAYILI KARARI

... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2020/2739 ve 2748 esas sayılı kararlarındaki gerekçeler doğrultusunda davalı işverenin feshin geçerli nedene dayandığını ispat ettiği sonucuna varılarak davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek, davanın reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE

Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35'inci maddesinde yer alan düzenlemedir.

Söz konusu maddenin birinci fıkrasının üçüncü bendinde yer alan düzenlemeye göre “Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.

5235 sayılı Kanun’un 35'inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”

Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunması durumunda, 5235 sayılı Kanun’un 35'inci maddesinde belirtilenler tarafından yapılacak gerekçeli başvuru sonrasında, mevcut başvuru hukuk daireleri başkanlar kurulunca değerlendirilerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesi istenilecektir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki; 5235 sayılı Kanun ile bu Kanunda sayılan kişi ve kurumlara tanınan “uyuşmazlığın giderilmesini talep etme hakkı”, mutlak biçimde her uyuşmazlığın esasına yönelik çözüm geliştirilmesine imkan vermez. Uyuşmazlığın giderilmesi talebi bir kanun yolu olmayıp, böyle bir talebin varlığı halinde Yargıtayca temyiz incelemesine benzer bir inceleme yapılması da mümkün değildir.

Başvuru konusu dosyada, benzer nitelikteki davalarda, ... Bölge Adliye Mahkemesinin iki farklı hukuk dairesince farklı kararlar verildiği ve bu kararlar arasında uyuşmazlık bulunduğu sonucuna varılarak bu uyuşmazlığın giderilmesi istenmiştir. Uyuşmazlığın giderilmesi isteğine konu dosyalarda, aynı işverenin aynı sebebe dayalı işletmesel kararı gerekçe gösterilerek iş sözleşmelerinin feshedildiği görülmektedir. Bununla birlikte, somut olayın özelliklerinin dosyalara göre farklılık gösterdiği, örneğin her bir davacının kıdeminin, mesleki nitelik, eğitim durumu ve geçmiş tecrübelerinin birbirinden farklı olduğu, her ne kadar tüm davacılar son olarak A grubu paketleme işçisi olarak çalışmış ise de, bundan önceki görev ve pozisyonlarının da farklılık gösterdiği dikkate alındığında, özellikle feshin kaçınılmaz olup olmadığı ve feshin son çare olması ilkesine uyulup uyulmadığı bağlamındaki değerlendirmenin her bir somut olayın özelliklerine göre yapılması gerekmektedir. Deliller ve ispat noktasında ise, dosyalardaki (tanık, bilirkişi incelemesi gibi) delil durumunun aynı olmadığı, yargılama sırasında dinlenen tanıkların anlatımının farklılık gösterdiği, örneğin bir kısım dosyalarda işverence davacıların sağlık durumuna ilişkin bilgi ve belgelerin sunulduğu, bu yönde bir araştırmaya gidildiği; yine işin alt işveren aracılığıyla sürdürülüp sürdürülmediği yönünden araştırma yapıldığı anlaşılmaktadır. Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince, tarafların iddia ve savunmaları, taraflarca sunulan deliller ve ispat durumu dikkate alınarak, yine somut olayın özelliklerine göre karar verilmiştir. Bu halde, başvurucunun dilekçesinde belirtmiş olduğu Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında 5235 sayılı Kanun’un 35'inci maddesi kapsamında bir uyuşmazlık söz konusu değildir.

Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

V-SONUÇ

... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından iletilen mevcut talep yönünden uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına, 07.12.2021 günü oybirliği ile karar verildi.