Logo

9. Hukuk Dairesi2022/11724 E. 2022/11887 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işveren, davalı sendikanın işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğa sahip olmadığı ve faaliyet alanlarının farklı iş kollarına girdiği iddiasıyla yetki tespitine itiraz etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı sendikanın, davacı işverenin işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğu sağladığı ve işkolu itirazının yetki uyuşmazlığı davasında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 11. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ... ... Kimya Lastik İşçileri Sendikasının müvekkilinin işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak amacıyla 17.06.2021 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına müracaat ettiğini, her ne kadar müvekkili Şirketin ..., kimya, lastik, plastik ve ilaç işkolunda faaliyet gösterdiğinden bahisle örgütlenme konusu yapılmışsa da müvekkilinin temel faaliyetinin metal işkolunda olduğunu, işyerinin girdiği işkolunun kamu düzeninden olduğunu ve işkoluna itiraz ettiklerini, ayrıca üye olduğu belirtilen 25 işçinin üyeliklerinin de başvuru tarihinde geçerli olup olmadığının incelenmesi gerektiğini iddia ederek yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; sürecin usulüne uygun olarak yürütüldüğünü ve davalı Sendikanın davacı işyerinde yeterli çoğunluğu sağladığını, başvuru tarihinde işkolu tespitine itirazın mevcut olmadığını, bu nedenle işkolu tespitine itiraz edilerek yetki itirazında bulunulmasının kanuna aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; müvekkili davalı Sendikanın başvuru tarihi olan 17.06.2021 tarihi itibari ile yetki tespitine konu davacı işyerinde çalışan 47 işçinin 25'ini üye yaparak olumlu yetki tespiti için davalı Bakanlığa başvuru yaptığını, davalı Bakanlıkça başvuru tarihi itibari ile müvekkili Sendikanın davacı işyerinde kanunun aradığı çoğunluğu sağladığını tespit edilerek 24.06.2021 tarihinde olumlu yetki tespit işleminde bulunduğunu, davacı işverenliğin çalışan ve üye sayısına itiraz etmediğini, işkolu tespitine itirazın ise bu davada dinlenmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile inceleme konusu davada, işveren tarafından ileri sürülen işkolu itirazının açık yasal düzenlemelere göre mevcut yetki uyuşmazlığında ileri sürülemeyeceği, dosya içeriğine göre yetki tespitinin işyeri düzeyinde yapıldığında bir uyuşmazlık bulunmadığı, dosyada mübrez başvuru tarihini kapsar şekildeki sendika üyelik ve çekilme kayıtları ile davacı işyerinde çalışan işçilere yönelik kayıtlar ve bordro dökümleri bir arada değerlendirilerek başvuru tarihi olan 20.05.2021 tarihinde davacı işverene ait işyerinde aynı işkolunda çalışan işçi sayısının 47, bu işçiler arasından sendika üye sayısının (çekilenler ve üyeliği askıya alınanlar tek tek incelenmekle) 25 olduğu ve kanunen aranan şekilde çalışan işçilerin yarısından fazlasının davalı Sendikalı olduğu anlaşılmakla davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi imzalayabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığından davacının bu itirazına da itibar edilemediği, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular ile davacı tarafından yetki tespitinin iptalini gerektirecek başkaca bir hususun da kanıtlanamadığının dikkate alındığı, yine davacı vekilinin keşif yapılmasına ve bilirkişi raporu alınmasına ilişkin talebinin incelenmesinde; dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, davanın niteliği ile davalı Sendika vekilinin beyanları da dikkate alınarak keşif dosyaya bir katkı sağlamayacağından reddedildiği, somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan bilirkişi raporu alınmaksızın karar verildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtmiş oldukları üzere hem işkolu hem de yetki tespitine ilişkin itirazlarının öne sürüldüğünü, bu kapsamda inceleme yapmaya yetkili mahkemenin işyeri merkezinin bulunduğu yerdeki iş mahkemesi olacağını, bu kapsamda dosya kapsamında bulunan belgeler ve Ticaret Sicil Gazetesi'nde kayıtlı müvekkili Şirket adresi incelendiğinde yetkili mahkemenin ... Anadolu iş mahkemeleri olduğunun anlaşılacağını, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 24.03.2015 tarihli ve 2015/11999 Esas, 2015/5351 Karar sayılı kararı, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 24.12.2020 tarihli ve 2020/2500 Esas, 2020/1811 Karar sayılı kararı da gözetildiğinde Mahkeme tarafından yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ... Anadolu iş mahkemelerine gönderilmesi gerekirken dosyanın esasına girilerek karar verilmesinin hatalı olduğunu, Mahkeme tarafından dava dilekçesi ve itirazlarının değerlendirilmediğini, delillerinin toplanmadığını, bu kapsamda neredeyse tüm duruşmalar sırasında işyerinde keşif yapılması taleplerinin ve bilirkişi tarafından teknik konularda inceleme yapılması taleplerinin gerekçesiz olarak reddedildiğini, Bakanlığın ... İş Sendikasının söz konusu işyerinde toplu iş sözleşmesi için gerekli çoğunluğu sağladığını 24.06.2021 tarihli yazı ile tespit ettiğini ve söz konusu tespit yazısının müvekkili ... ... Turkey Üretim A.Ş.'ye 29.06.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, ... İş Sendikasının ..., kimya, lastik, plastik ve ilaç işkolunda örgütlü bir sendika olduğunu ancak müvekkilinin temel faaliyetinin metal işkolunda olduğunu, hâl böyle olunca da ... İş Sendikasının müvekkili işyerinde yetki almasının da mümkün olmayacağını, işbu dilekçe ekinde yer alan müvekkili Şirketin kuruluş Sicil Gazetesi'nin "Amaç ve Konu" başlıklı 3 üncü maddesinde görüleceği üzere beyaz eşya yan sanayi çamaşır ve bulaşık makinası üreticilerine su giriş ve su tahliye hortumları ve hortum sistemleri üretim işine ilişkin olduğunu, mezkur hotum sistemlerinde elektrikli aksamlar da mevcut olup müvekkilin cirosunun çoğunluğunu bu sistemlerin oluşturduğunu, işkolları listesinde "27.51-Elektrikli ev aletlerinin imalatı, 27.90-Diğer elektrikli ekipmanların imalatı, 28.12-Akışkan gücü ile çalışan ekipmanların imalatı"nın 12 No.lu metal işkolunda olduğunun belirtildiğini, bu anlamda müvekkilinin faaliyetlerinin de 12 No.lu metal işkolunda olduğunun tespiti gerektiğini, nitekim Yargıtay kararlarında da işkolunun saptanmasında ilgili Şirketin ana sözleşmesinde yazılı amacının ve faaliyet konularının dikkate alınması gereğinin açıkça vurgulandığını, müvekkilinin ana sözleşmesi ve faaliyetlerinin özgülendiği amaç nazara alındığında üretim faaliyetlerinin "27.51 Elektrikli ev aletlerinin imalatı", "27.90 Diğer elektrikli ekipmanların imalatı" ve "28.12 Akışkan gücü ile çalışan ekipmanların imalatı" kapsamında olduğu ve beyaz eşya üretimine özgülendiğinin açık olduğunu, gerçekten müvekkilinin faaliyeti sonucu üretilen su giriş ve tahliye hortumları ve hortum sistemlerinin özgülendiği amaç dışında bir kullanımı da bulunmadığını, her ne kadar müvekkili Şirket nezdinde gerçekleşen faaliyette ağırlıklı olarak plastik ham maddesi kullanılıyor veya montaj konusu ediliyor ise de Şirketin gerçekteki faaliyet amacının plastik ürün üretmek değil, beyaz eşya imalatı sektörüne metal takviyeli parça temin etmek, bu parçaları üretmek ve bunların ticaretini yapmak olduğunu, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2019/6535 Esas ve 2019/17634 Karar sayılı güncel bir kararının huzurdaki dava bakımından da yol gösterici olduğunu, ifade edildiği üzere müvekkilinin faaliyet konusu, fiili faaliyetleri ve özgülenmesi nazara alındığında 12 No.lu işkolunda tespiti gereğinin açık olduğunu, ayrıca Bakanlık tarafından yapılan tespitte üye olduğu belirtilen 25 işçinin üyeliklerinin Bakanlığa başvuru tarihinde hukuken geçerli olup olmadığının 6563 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun ( 6356 sayılı Kanun) 19 uncu maddesinin yedinci fıkrası gereği incelenmesi gerektiğini, uygulamada, yetki başvurusunda bulunan sendikalar usulüne uygun biçimde yeniden üye olmayan, dolayısıyla üye sayısının tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmayan işçilerin eski üyelik kayıt fişlerini Bakanlığa ibraz ettiğinden ortada hukuken geçerli bir üyelik olmadığı hâlde Bakanlık tarafından hatalı değerlendirme ile yetki tespiti yapılabildiğini, açıklandığı üzere 4 No.lu işkolunda kurulu ... İş Sendikasının müvekkili işyerinde yetki almasının hukuken ve fiilen mümkün olmadığını, yetki tespitinin de iptali gerektiğini, Mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini, aksi hâlde de esas yönünden yapılan hatalı değerlendirmeler sebebiyle dosyanın bozularak Mahkemeye gönderilmesine ve her hâlde olumlu yetki tespitine ilişkin itirazlarının ve davanın kabulü ile Bakanlığın E-58736034 103.02-13152 sayılı ve 24.06.2021 tarihli yetki tespit yazısının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile görevli ve yetkili mahkemede davanın açılıp görüldüğü, davacı işverenliğin işkolu tespitine yönelik itirazlarının bu davada değerlendirilmesinin mümkün olmayacağı, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasının da davanın mahiyeti, mevcut delil durumu ve izah olunduğu üzere işkolunun farklı işkolu olup olmadığına yönelik değerlendirme ve tespitin davaya yenilik getirmeyeceği karşısında davacının keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulduğuna yönelik istinaf sebeplerinin de yerinde görülmediği, davalı Sendikanın aynı işkolunda örgütlü olduğu, Türk-İş Konfederasyonuna bağlı davalı ... İş Sendikasının 24.06.2021 tarihi itibarıyla yasal düzenleme karşısında davacı işverenliğe ait işyerinde yetki tespiti için aranan yasal çoğunluğu sağladığının dosya kapsamındaki tüm delillerden anlaşıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; yetkili mahkemenin işletme merkezinin olduğu yerdeki mahkeme olduğunu, keşif ve teknik yönden bilirkişi incelemesi taleplerinin gerekçesiz reddedildiğini, müvekkili Şirketinin temel faaliyeti metal işkolunda olduğundan davalı Sendikanın yetki almasının mümkün olmadığını, işyerlerinin metal işkolunda tespiti gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, olumlu yetki tespitine itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Toplu iş sözleşmesi kavramı Anayasa'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. Toplu iş sözleşmesi yetkisi ise toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip olan kişi veya kuruluşların mevzuatta öngörülen şartları sağlaması durumunda toplu iş sözleşmesi yapabilme yetkisi olarak ifade edilebilir.

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir :

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:

“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

5. Yine aynı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.