Logo

9. Hukuk Dairesi2022/14562 E. 2022/15238 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çalışma Genel Müdürlüğü'nün verdiği yetki tespit kararına karşı açılan itiraz davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı sendikanın işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının sendika üyesi olması ve işkolunda çalışan işçilerin en az %1'inin üyesi bulunması gibi yasal yetki şartlarını sağladığı, davacı tarafından ileri sürülen itiraz nedenlerinin ise yetki tespitini sakatlayacak nitelikte olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından davacı Firmaya 01.04.2021 tarihinde tebliğ edilen 30.03.2021 tarih ve 792752 sayılı yetki tespit kararı verildiğini, davalı Sendikanın üye listesinin işverene bildirilmediğini, tespit yazısındaki üye ve çalışan sayısının gerçeği yansıtıp yansıtmadığının tespit edilemediğini, Sendikanın işkolu barajını aşan bir sendika olup olmadığının araştırılması gerektiğini, pandemi sürecinde birçok işletme batmışken ayakta kalmaya çalışan davacı Şirketin toplu sözleşme yapmaya zorlanmasının dönemin şartlarına aykırı ve ekonomik olarak ayakta kalma çabalarını baltalayacak nitelikte olduğunu, başvuru tarihi itibarıyla ekonomik zorunluluklar nedeniyle ücretsiz izne çıkarmak zorunda kaldıkları personel olduğunu, ... sözleşmesi askıda olan personelin dikkate alınamayacağını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 30.03.2021 tarihli ve 792752 sayılı yetki tespit belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, sendikanın üyelerini noter aracılığıyla işverene bildirme zorunluluğunun bulunmadığını, davalı Sendikanın işkolu barajını aşmış olduğunu, pandemi döneminde toplu sözleşme yapılmasını kısıtlayıcı bir düzenleme bulunmadığını, ... sözleşmesi sona ermemiş, davacı işyerinin işçisi olan, ... sözleşmesi askıda olsun olmasın tüm işçilerin yetki tespitinde dikkate alınacağını, Sendikanın işyerinde başvuru tarihinde çoğunluğu sağladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; yetkili mahkemenin ... ... mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın bile bile yetkisiz mahkemeye başvurmasının kötüniyetli, sendikal örgütlenmeyi uzatmaya ve engellemeye yönelik bir tutum olduğunu, Bakanlığın yetki tespitinin doğru olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

“...

Davanın Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdülüğü'nün 30/03/2021 tarih ve E-74038328-553.02 (103.02)-792752 sayılı yetki tespit belgesinin iptali talebi ile açıldığı, dava dilekçesinde özetle sendikanın işyerinde yetki alabilmesi için o işyeri ile aynı faaliyeti gösteriyor olması gerektiği, üye sayısı çokluğu sağlansa dahi ... bu aynı işkolu durumu gerçekleşmediği sürece yetki alınmasının mümkün olmadığının belirtildiği, buna göre yapılan incelemede senidkanın toplu sözleşme yetki tespiti için ... Çalışma Genel Müdülüğüne başvuru tarihi olan 26/03/2021 itibari ile çalışan sayısının 20, sendika üye sayısının 12 olduğu, buna göre somut uyuşmazlıkta 6356 sayılı yasanın 4/1 maddesinde belirtilen %1 lik oranın sağlandığı, aynı yasanın 43/3 maddesi uyarınca davacının itirazlarına yönelik olarak somut delil sunamadığı, bu nedenle davacının dava dilekçesinde ki diğer iddialarına ilişkin iddialarını ispatlayamadığı ...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı Sendikanın, sendika üyesi çalışanların listesini müvekkili Şirkete tebliğ etmediğini, işkolu tespit kararı bulunmadığı hâlde davalı Sendikanın müvekkili ile aynı işkolunda faaliyet gösterdiği kabul edilerek hüküm kurulduğunu, sendika üyesi işçilerin sendikaya ne zaman üye olup ne zaman üyelikten ayrıldıkları veyahut başka bir sendikaya üye olup olmadıkları araştırılmaksızın kurulan hükmün hatalı olduğunu, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan eksik ve yetersiz nitelikteki rapor ile hüküm kurulduğunu, Mahkemece hüküm kurulurken mevcut ekonomik koşulların görmezden gelindiğini, tüm dünyayı etkisi altına alan covid-19 pandemisi ve pandemi nedeni ile ekonominin ve ticari sektörün ciddi biçimde dar boğaza girmesinin müvekkili Şirketi de büyük oranda etkilediğini, müvekkilini toplu ... sözleşmesi yapmaya zorlamanın, uzun süre işyerlerinin kapanmasına ilişkin kararlar ve ticari faaliyetlerin durma noktasına gelmesi sonrasında ekonomik olarak ayakta kalmaya çalışan müvekkilinin çabalarını bertaraf edeceğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

“...

Somut olayda davacı işverenin sendika ile aynı ... kolunda ... işyeri bulunduğu, yetki tespitinin işyeri yetki tespiti niteliğinde olduğu, 6356 Sayılı Yasanın 41/1 maddesi kapsamında; kurulu bulunduğu ... kolunda çalışan işçilerin en az %1'nin üyesi bulunması şartı ile; işçi sendikası toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkili olmakla, çoğunluğun yeterli olduğu anlaşılmaktadır. 6356 sayılı yasanın 17. maddesi gereğince sendikaya üyeliğin bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine e-devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e- Devlet kapısı üzerinden kazanılacağını, aynı yasanın 19. maddesinin 3. bendi gereğince ise sendika üyeliğinden çekilmenin sendikaya bildirim tarihinden itibaren 1 ay sonra geçerlilik kazanacağının hüküm altına alındığı açıktır. Davacı işkoluna itiraz etmiş ise de 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi gereğince mevcut yetki uyuşmazlığında dikkate alınamayacağından, yetki tespitine itiraz davasında bu hususun ileri sürülmesi mümkün değildir. Sendika üyelik fişlerinin davacıya tebliğ edilmemesinin yetki tespitini sakatlayacak esaslı unsur olmadığı açıktır. İşyerinde yetki tespitinin talep edildiği tarihte 20 işçi bulunmakta olup bu işçilerin 12 tanesi sendika üyesidir. 20 İşçi içinde şirketin ortakları ve aynı zamanda yetkilileri olan Akay Taşkıran ve Bade Yavaş'da mevcuttur. Yetki tespiti başvurusunda bulunan davalı Sendika talep tarihi itibariyle sözleşme yapma ehliyetine sahiptir. Yukarıda izah edilen hukuki bilgiler, somut olgular, mevcut delil durumuna göre, ilk derece mahkemesi karar gerekçesindeki isabetli olarak tespit ve değerlendirildiği üzere, davacı işveren tarafından itiraz edilen olumlu yetki tespitinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ...” gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

Şeklindedir.

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Son olarak belirtmek gerekir ki somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince ve Bölge Adliye Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.