Logo

9. Hukuk Dairesi2022/16720 E. 2022/17432 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işverenden talep ettiği yıllık izin ücretlerinin ödenip ödenmediği hususunda yaşanan ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalı işveren tarafından sunulan yıllık izin defteri asıllarının mevcut olmasına rağmen bunlar üzerinden imza incelemesi yapılmayarak eksik inceleme ile hüküm kurulması ve hüküm altına alınan yıllık izin ücreti tutarının hangi döneme ve kaç günlük izne tekabül ettiğinin açıklanmaması, ayrıca zamanaşımı hususunun değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunması hataları gözetilerek temyiz edilen karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

BİRLEŞEN DAVA : MAHKEMENİN 2020/9 ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti

Davacı vekili, müvekkilinin emeklilik nedeniyle ... sözleşmesini feshettiğini belirterek ödenmeyen kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ile on beş günlük ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 13.01.2020 tarihli birleşen davada ise bilirkişi raporunda hesaplanan kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti

Davalı vekili, taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, davacının ödenmeyen işçilik ücretleri bulunmadığını savunarak davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti

Mahkemece verilen 27.03.2015 tarihli karar ile dosya kapsamı ve beyanlarına başvurulan tanık ifadelerine göre davacının işten ayrılmasının haklı sebebe dayandığının anlaşıldığı, buna göre kıdem tazminatına hak kazandığı, yıllık izin ücreti ve on beş günlük ücret alacağının bulunduğu kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci

Mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararını taraf vekilleri temyiz etmiş olup Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.....2019 tarihli ve 2015/20894 Esas, 2019/12767 Karar sayılı ilâmı ile taraf vekillerinin sair temyiz itirazları reddedilerek; Mahkemece, kanundaki süreye aykırı bir süre belirlenmek suretiyle davalının ıslahın süresi içinde yapılmadığı yönündeki itirazına rağmen ıslahın süresinde yapıldığı kabul edilerek ıslah ile arttırılan miktarlar yönünden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, davalının ücretinin banka kanalıyla ödendiği anlaşıldığından ücret alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davalı tarafça dosyaya sunulan 2010 ve 2011 yılları Şubat aylarına ait imzalı ücret bordrolarında yıllık izin tahakkukları bulunduğu, söz konusu tahakkuklara ilişkin bir değerlendirmenin yapılmadığı, Mahkemece davacı asıl duruşmaya çağrılarak bordrolarda yer alan yıllık izin tahakkukları hakkında diyecekleri sorulup gerekirse yıllık izin defterinde bulunan 2010 ve 2011 yıllarına ait imzalar üzerinde inceleme yaptırılarak sonuca gidilmesi gerektiği, kabule göre de Mahkemece faiz talebi olmadığından bahisle ıslah dilekçesi ile talep edilen alacaklara faiz uygulanmamasının hatalı olduğu gerekçeleriyle bozulmuştur.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz

Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Gerekçe

1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Davacı işçinin yıllık izin ücreti alacağı bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Mahkemece, bozma ilâmı uyarınca davacı asılın beyanı alınmıştır. Davacı asıl beyanında çalıştığı süre boyunca 2008 yılına kadar olan yıllık izinlerinin tamamını eksiksiz olarak kullandığını, 2008 yılından sonraki izinlerini ise kullanmadığını, 2010-2011 yıllarına ilişkin izin defterinde bulunan imzaların kendisine ait olmadığını açıklamıştır. Mahkemece, 2010 – 2011 yılı izin defterlerinde yer alan imzaların davacı eli ürünü olup olmadığı konusunda imza incelemesi yapılmasına karar verilerek bilirkişiden rapor alınmıştır.

Bozma öncesi davacı vekilince Mart 2011 bordrosundaki ve davalı tarafından fotokopi olarak sunulan 16 numaralı yıllık izin defterinde altı çizili olarak belirtilen imzaların müvekkiline ait olmadığı gerekçesiyle imza itirazında bulunulmuş ve bu belgelerdeki imzaların incelenmesi talep edilmiştir. Söz konusu altı çizili olarak gösterilen imzaların 2010 ve 2011 yılı yıllık izin kullanımına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekilince 30.07.2021 tarihinde yıllık izin defteri aslının dosyaya sunulduğu, 16 nolu ve 67 nolu sayfalarda davacı adına yıllık izin girişleri bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin yıllık izin kullanımına dair imzaların davacıya ait olup olmadığı yönünde imza incelemesi yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş ise de bilirkişi ön raporunda bozma öncesinde işverence Mahkemeye ibraz edilen yıllık izin ücret defterinin 16 nolu sayfasında bulunan tarih, yazı ve imzalar ile daha sonra sunulan yıllık izin defterinşn 16 nolu sayfasındaki tarih, yazılar ve imzaların birbiriyle uyuşmadığı, 2010-2011 yıllarına ilişkin izin defterine ait 16 nolu sayfanın aslının dosyaya kazandırılması hâlinde inceleme yapılabileceği belirtilmiştir.

Mahkemece, bozma öncesinde mahkemeye ibraz edilen yıllık izin ücret defterinin 16 nolu sayfasında bulunan tarih, yazı ve imzalar ile davalı işverence daha sonra sunulan yıllık izin defteri 16 nolu sayfasındaki tarih, yazılar ve imzaların birbiriyle uyuşmadığı bu nedenle de imza incelemesi yapılamadığının anlaşıldığı, bozma öncesi ibraz edilen 16 nolu sayfanın aslının ibrazı için davalı Şirkete yeniden ihtaratlı kesin süre verildiği ancak verilen süre içerisinde başkaca bir defter aslı ibraz edilmeyerek defter aslının Mahkemeye 30.07.2021 tarihinde ibraz edilen defter olduğunun beyan edildiği, dosyada mevcut 16 nolu sayfanın sureti ile defter aslındaki 16 nolu sayfanın karşılaştırılması yapıldığında yazılan yazıların, tarihlerin ve sütunların birbiriyle uyuşmadığı ayrıca 16 nolu sayfada aslında 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin herhangi bir tarih ve imzanın bulunmadığının görüldüğü, gerek 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin imzaların bulunduğu belgenin davalı işverence ibraz edilmemesi ve ibraz edilen aslın dosyada bulunan suret ile uyuşmaması gerekse de bozma ilâmı uyarınca ıslah dilekçesi nazara alınmadan hüküm kurulacak olması ve dava dilekçesinde talep edilen 1.370,00 TL yıllık izin ücreti dışındaki yıllık izin talebinin fesih tarihi de nazara alındığında zamanaşımına uğraması hususları birlikte değerlendirilerek yeniden imza incelemesi yapılmaksızın davacı tarafın dava dilekçesinde talep ettiği yıllık izin alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Yukarıda ayrıntıları ile açıklanan safahat değerlendirilecek olursa Mahkemece Dairemizin bozma ilâmında işaret edilen hususlar konusunda eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosyada davalı işveren tarafından sunulan belge asılları mevcut olup incelemenin asıllar üzerinden yapılması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır. Mahkemece yapılması gereken davacıya ait yıllık izin defterinin 67 nci sayfasında mevcut 2010-2011 yıllarına ilişkin imzaların davacı eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi tarafından inceleme yapılmasının sağlanması ve sonucuna göre talebin değerlendirilmesidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. Mahkemece gerek 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin imzaların bulunduğu belgenin davalı işverence ibraz edilmemesi, ibraz edilen belge aslının dosyada bulunan suret ile uyuşmaması, bozma ilâmı uyarınca da ıslah dilekçesi nazara alınmadan hüküm kurulacak olması ve dava dilekçesinde talep edilen 1.370,00 TL yıllık izin ücreti dışındaki yıllık izin ücretinin fesih tarihi de nazara alındığında zamanaşımına uğraması hususları birlikte değerlendirilerek dava dilekçesinde talep edilen yıllık izin alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş ise de hüküm altına alınan 1.370,00 TL tutarındaki yıllık izin ücretinin hangi dönem için ve kaç günlük yıllık izin günü karşılığı olarak kabul edildiğinin açıklanmamış olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

4. Ayrıca, Mahkemece dava dilekçesinde talep edilen 1.370,00 TL yıllık izin ücreti dışındaki yıllık izin talebinin fesih tarihi de nazara alındığında zamanaşımına uğraması hususunun değerlendirilmesi eldeki davanın konusu olmayıp açılacak bir ek dava olması durumunda ileri sürülmesi hâlinde değerlendirilebilecektir. Mahkemece yazılı şekilde zamanaşımı değerlendirmesi yapılması da bir başka hatalı yöndür.

Temyiz edilen kararın açıklanan gerekçelerle bozulması gerekmiştir.

Sonuç

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine, 21.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.