Logo

9. Hukuk Dairesi2022/17723 E. 2023/1661 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşe alındığı meslek kodunda belirtilen işler dışında çalıştırılan işçinin, çalıştığı nitelikli işler nedeniyle meslek kodunun değiştirilmesi ve fark alacaklarının ödenmesi isteminde adli yargının görevli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe girişinin 696 sayılı KHK kapsamında olmadığı, ilk defa davalı kurumda işe başladığı ve uyuşmazlığın işçi-işveren arasında olduğu gözetilerek, adli yargının görevli olduğu ve işin esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken, idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

DAVA TARİHİ : 22.12.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın usulden reddi

TEMYİZ EDENLER : Davalı ... vekili, Davacı vekili

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/385 E., 2022/9 K.

Taraflar arasındaki meslek kodunun değiştirilmesi ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Bakanlığa bağlı işyerinde 28.04.2020 tarihinde işe girdiğini, meslek kodunun 9112.13 "temizlik görevlisi" olarak bildirildiğini, ancak davalı Kurum bünyesinde işe başladığı tarihten itibaren teknik servis elemanı ve satın alma muhasebe birimi elemanı olarak fiilen çalıştırıldığını, davacının yapmış olduğu işin vasıflı bir ... olduğunu, davacının Sağlık Bakanlığının da üyesi olduğu ... ile ... Sağlık ... Sendikası arasında imzalanan işletme toplu ... sözleşmesi hükümlerinden ve geriye dönük toplu ... sözleşmesi kaynaklı ücret ve diğer hak ve alacaklarından yararlanması gerektiğinden bahisle meslek kodunun değiştirilmesi ile buna bağlı olarak toplu ... sözleşmesi kaynaklı hak ve alacaklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Mahkemece tensiple karar verildiğinden dava dilekçesi, tensip ve gerekçeli karar birlikte tebliğ edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tensiple davanın meslek kodunun değiştirilmesi ve buna bağlı olarak toplu ... sözleşmesinden kaynaklı hak ve alacaklarının ödenmesi talebine ilişkin olduğu, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2021/6767 Esas ve 2021/11375 Karar sayılı emsal kararı da dikkate alındığında işbu davada idari yargının görevli olduğu anlaşıldığından Mahkemenin görevsizliğine; kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde talepte bulunulduğunda dosyanın görevli idari yargı mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili Uyuşmazlık Mahkemesinin 2021/71 Esas, 2021/223 Karar sayılı 05.04.2021 tarihli kararında benzer olay sebebiyle adli yargının görevli olduğuna karar verdiğini, Mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olup usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyuşmazlığın kadroya geçiş sırasında yapılan idari işleme yönelik olup sürekli işçi statüsüne geçiş yapıldıktan sonra işveren ile işçi arasında çıkan uyuşmazlık niteliğinde olmadığı gibi alt işveren işçisi olarak çalıştığı kadro öncesi döneme ilişkin muvazaa iddiasına dayalı alacak davası mahiyetinde de olmadığı, öte yandan; benzer mahiyetteki davaların idari yargıda çözüme bağlandığı (Bkz. ... Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 07.02.2020 tarihli, 2019/1316 Esas ve 2020/192 Karar sayılı kararına karşı istinaf isteminin kesin olarak esastan reddine ilişkin kararı, ... Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 12.....2019 tarihli, 2018/1044 Esas ve 2019/685 Karar sayılı kararına karşı istinaf isteminin kesin olarak esastan reddine ilişkin kararı), uyuşmazlığın ... yeri idari yargı olup Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 115 inci maddeleri uyarınca yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair karar verilmesi gerekirken hükümde hataya düşülerek dosyanın görevli idari yargı mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle ... 4. ... Mahkemesinin 11.01.2022 tarihli ve 2021/385 Esas, 2022/9 Karar sayılı ilâmı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilerek 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 115 inci maddeleri uyarınca davanın yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde davanın reddine karar verildiği hâlde avukatlık ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde istinaf başvuru nedenlerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların hukuki dinlenilme hakkı ile işe alındığı meslek kodunda belirtilen işler dışında çalıştırılan işçinin çalıştığı nitelikli işler nedeniyle meslek kodunun değiştirilmesi ve yararlandığı toplu ... sözleşmesinin 29 uncu maddesine göre fiilen çalıştığı işler nedeniyle fark alacaklarının ödenmesi isteminde adli yargının görevli olup olmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 27 nci, 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 115 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 5 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriğine göre davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kadroya geçirilmediği, davacının ilk kez Kurumda 28.04.2020 tarihinde işe alındığı öncesinde davalı Kurumun ihâle ile hizmet alımı yaptığı şirketlerde çalışmadığı sunulan belgelerden tespit edilmiştir.

2. Davacının talebi, işe giriş meslek kodunun 9112.13 "temizlik görevlisi" olarak bildirildiği, ancak davalı Kurum bünyesinde işe başladığı tarihten itibaren teknik servis elemanı ve satın alma muhasebe birimi elemanı olarak fiilen çalıştırıldığı, yapmış olduğu işin vasıflı bir ... olduğu gerekçesiyle Sağlık Bakanlığının da üyesi olduğu ... ile ... Sağlık ... Sendikası arasında imzalanan işletme toplu ... sözleşmesi hükümlerinden ve geriye dönük toplu ... sözleşmesi kaynaklı ücret ve diğer hak ve alacaklarından yararlanması gerektiğine yönelik olup uyuşmazlık işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlık mahiyetindedir. Bu durumda adli yargı davaya bakmakla görevli olup işin esası incelenerek karar verilmesi gerektiği hâlde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddi hatalıdır.

3. Diğer taraftan meslek kodunun değiştirilmesine ilişkin davada, meslek kodu işverence Kuruma bildirildiğinden, davanın işverene karşı açılması gerekir. Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf sıfatı bulunmadığından Kurum aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması da hatalıdır.

4. 6100 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.

5. Somut olayda Mahkemece dilekçelerin teatisi safhası tamamlanmadan, ön inceleme duruşması için taraflara duruşma davetiyesi gönderilmeden, tensip tutanağı hazırlanmadan, duruşma açılmaksızın evrak üzerinden görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince tarafların hak arama özgürlüğü kapsamında iddia, savunma, usulüne uygun şekilde bilgilendirilme ve açıklama yapma hakkı ihlal edilerek evrak üzerinden karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkının ihlali mahiyetinde ise de Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm kurulması karşısında bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı ile davalı ... vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.