"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/144 E., 2022/477 K.
DAVA TARİHİ : 21.03.2016
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Davalılar vekili
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 01.04.1998-15.01.2016 tarihleri arasında davalılardan ... Elektrik Dağıtım AŞ bünyesinde elektrik ustası olarak çalıştığını, değişen alt işverenler bünyesindeki çalışmasının kesintisiz olduğunu, davalı ... AŞ ile alt işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaaya dayandığının belirlendiğini, böylece davacının başlangıçtan itibaren davalılardan ... Elektrik Dağıtım AŞ'nin işçisi olarak kabul edilmesi ve fark ücret alacaklarının hüküm altına alınması gerektiğini, davalıların davacının talep ettiği alacaklardan birlikte sorumlu olduklarını, ... sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ilave tediye alacağı ile ücret farkı alacaklarının davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, 28.05.2013 tarihli sözleşme ile ... Elektrik Dağıtım AŞ'nin özelleştirilmesi sürecinin tamamlanarak hisselerinin ... Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri AŞ’ye devredildiğini, her iki Şirketin tamamen farklı özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, yüklenici şirketler ile ... Elektrik Dağıtım AŞ arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığı gibi muvazaanın da mevcut olmadığını, aksi düşünülse dahi muvazaa kararının tespit niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin ....03.2017 tarihli ve 2016/151 Esas, 2017/66 Karar sayılı kararı ile toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı ... AŞ ile dava dışı alt işverenler arasındaki hukuki ilişkinin muvazaaya dayandığı, bu sebeple alt işveren işçilerinin başlangıçtan itibaren ... Elektrik Dağıtım AŞ'nin işçisi sayılması gerektiği, özelleştirme sürecinin tamamlanmasından sonra ise ... Elektrik Dağıtım AŞ ile yüklenici firmalar arasındaki sözleşmenin sona erdiği, ihale konusu işin özelleştirme sonrasında hisse satış sözleşmesi ile işyerini devralan ... Enerji AŞ tarafından yapıldığı, davacının özelleştirme sonrasında da, özelleştirme öncesi işinde hâlen çalışmaya devam ettiği, davalı ... AŞ'nin %100 oranındaki hissesinin diğer davalı ... Enerji AŞ'ye satışı sureti ile gerçekleşen özelleştirme nedeniyle davalılar arasında organik bağ bulunduğu, özelleştirme öncesine dair muvazaa kararının özelleştirme sonrasına da teşmil edileceği ve devir edenin iki yıl ile sınırlı sorumluluğuna ilişkin işyeri devir hükümlerinin tatbik edilemeyeceği, dava konusu hak ve alacaklardan davalıların birlikte sorumlu olması gerektiği, davacının ilave tediye, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacaklarına hak kazandığı, ücret farkı alacağının ise reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 05.09.2019 tarihli ve 2018/2004 Esas, 2019/2505 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin dava dilekçesinde fazlaya dair haklarını saklı tutarak kısmi olarak talepte bulunması, bilirkişice belirlenen tutarı ıslah yolu ile artırması nedenleriyle davanın kısmi dava olduğu bu nedenle davanın usulüne uygun açılmadığı yönündeki istinaf gerekçesinin kabul edilmediği, davalının husumete ilişkin itirazlarının kabul edilmemesinin yerinde olduğu, davacının kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazandığı, yıllık izin alacağına hükmedilmesinin yerinde olduğu, bilirkişinin davalı tarafın zamanaşımı def'ini de dikkate alarak davacının 21.03.2011-28.05.2013 tarihine kadar olan ilave tediye ücretini denetime elverişli şekilde hesapladığı, bu hesaplamaya göre karar verilmesinin yerinde olduğu, kıdem tazminatı alacağı dışındaki alacaklara yasal faiz uygulanmasının da yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 26.01.2021 tarihli ve 2019/7345 Esas, 2021/2387 Karar sayılı ilâmında; davacının 01.04.1998-15.01.2016 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde değişen alt işverenler bünyesinde kesintisiz çalıştığı kabul edilmiş ise de Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı kayıtlarına göre davacının çalışmasının kesintili olduğu anlaşıldığından, davacının kesintisiz çalışma iddiasının ispat edilip edilmediği noktasında sağlıklı bir değerlendirme yapılması için davacının davalılara ait işyerinde hangi işverenler bünyesinde çalıştığının titizlikle araştırılarak belirlenmesi, oluşacak sonuca göre davacının çalışmasının kesintisiz olup olmadığı noktasında bir sonuca varılması ile davacının 17 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü, hâkimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü göz önüne alınarak davacının beyanının alınması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; zamanaşımı, husumet, ücret tespiti ve müvekkillerin hukuki sorumluluğuna ilişkin itirazların yinelendiğini, hizmet süresinin kesintisiz kabul edilmesinin hatalı olduğunu, duyuma dayalı olduğu açık olan tanık beyanlarının varlığından bahisle davacının kesintisiz çalışma yönündeki iddiasını ispatladığından söz edilemeyeceğini, davacının bu kadar süre yıllık izin kullanmadan çalışması mümkün olmadığından kararın bu yönden de hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalılar nezdinde geçen hizmet süresinin kesintisiz olup olmadığı ile çalışma süresi boyunca yıllık ücretli izin kullanıp kullanmadığı hususlarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 31 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 53 ve 59 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
....02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.