"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/626 E., 2023/406 K.
DAVA TARİHİ : 14.07.2011
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... il deposunda yapılan sayımda depoda 58 adet bakır topraklama levhası, 105 takım bakır topraklama çubuğunun noksan çıktığını, ayrıca 450 adet bakır topraklama levhası ile 450 adet bakır topraklama çubuğunun ... il deposuna fiilen teslim edilmemesi ve ... bölge deposunda bulunan görevli davalı ...'ın sorumluluğunda olan 6 No.lu ambarda yapılan sayım neticesinde 100 adet bakır topraklama levhası ile 280 adet bakır topraklama çubuğunun noksan çıkması üzerine yapılan soruşturma sonunda ... deposu ambar memuru davalı ...'ün 200 adet bakır topraklama çubuğunu 66.500,00 TL bedelle tanımadığı bir şahsa sattığının ve malzemeleri depodan alırken imzaladığı sevk irsaliyelerini imha ettiğinin tespit edildiğini, ... bölge deposunda görevli davalı ...'ın 2007 yılının sonlarında açığı kapatma gerekçesiyle almadığı hâlde sevk irsaliyelerini imzaladığının tespit edildiğini, yapılan şikayet neticesinde davalılar hakkında hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma ve hırsızlık suçlamalarıyla kamu davasının açıldığını ve cezalandırılmalarına karar verildiğini, söz konusu eylemler nedeniyle davacı İdarenin zarara uğradığını iddia ederek meydana gelen zararın 446.302,00 TL'sinin davalı ...'ten suç tarihi olan 22.05.2008 tarihinden itibaren, 180.275,00 TL'sinin ise davalılardan müştereken ve müteselsilen suç tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... 20.03.2012 tarihli celsedeki beyanında; davacı nezdinde depo sorumlusu olarak çalıştığı dönem içinde kaybolduğu belirtilen bakır çubuklarının yokluğuna dair tutulan tutanaklara bir diyeceğinin olmadığını, beyanlarını soruşturma sırasında ibraz ettiğini ancak bakır çubukların kaybedilmesinden sorumlu tutulmayı kabul etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde; ... il deposunda iddia edildiği gibi kendi zimmetinde mal bulunmadığını, ... il deposundan ... tarafından kendisine verilen bakır topraklama çubuklarını ...'ın isteği üzerine tanımadığı kişilere teslim ettiğini, şahsına herhangi bir menfaat sağlamadığını, ...'ın isteği üzerine irsaliyeleri imzaladığını, ... deposunda göreve başladığında malzemeleri görmeden, sayım yapmadan zimmetleri imzalattıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.12.2019 tarihli ve 2019/313 Esas, 2019/690 Karar sayılı kararıyla; olay tarihinde davalı ... ... İl Deposu (...), davalı ...'ın ise ... Bölge Deposunda (...) ambar görevlisi olduğu ve bu ambardaki eksik malzemeler nedeniyle ceza davasında mahkumiyetlerine karar verildiği, keşif sonucu davalılar tarafından davacı İdareye ait depolardan menfaat temin etmek amacıyla usulsüz olarak çıkarılan malzemelerin rayiç bedelinin makine mühendisi bilirkişi tarafından rapor edildiği, davalılar ... ve ...’ün ... ambarından çıkartılıp satılan bakır topraklama levha çubuklarından doğan ambar açığını kapatmak için mal karşılığı olmaksızın irsaliye düzenlemelerinden kaynaklı İdare zararının 116.781,95 TL olarak hesaplandığı ve ceza davası içeriğine göre davalıların bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davaya konu İdare zararına sebep olarak gösterilen ... Deposu R/L kulelerinin davalı ...’ün depodan sorumlu olduğu dönemde çıkarıldığı ve davalı ... ile davacının söz konusu eksiklikten dolayı %50 nispetinde kusurlu olduklarının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 03.02.2022 tarihli ve 2022/209 Esas, 2022/120 Karar sayılı kararıyla; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesinin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.10.2022 tarihli ve 2022/9695 Esas, 2022/12410 Karar sayılı ilâmı ile; davacının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek İlk Derece Mahkemesince hırsızlık eylemlerinin meydana gelmesinde davacı işverenin müterafik kusuru bulunduğu gerekçesiyle bilirkişi tarafından tespit edilen zarar miktarından %50 indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davalı işçilerin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu isnadıyla yargılandıkları ve mahkum olduklarının uyuşmazlık dışı olduğu, adı geçen suç kasten işlenebilen bir suç olmakla kasten işlenen bir suç karşısında davacı işverenin personelinin eylemlerine karşı bir önlem almasının kendisinden beklenemeyeceği, bu nedenle davalıların eyleminde davacının müterafik kusuru bulunduğunun kabulü ile yazılı şekilde sonuca gidilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacı Kurum tarafından gerçek zararın belgeleri ile ortaya konulduğunu, alınan bilirkişi raporuyla sonuca gidilmesinin hatalı olduğunu, faiz başlangıcının da hatalı tespit edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriği, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işverenin personelinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu teşkil eden eylemleri nedeniyle meydana gelen zararın bozmaya uygun şekilde hesaplanıp hesaplanmadığı ve uygulanacak faize ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 49 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.