Logo

9. Hukuk Dairesi2023/2082 E. 2023/2047 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fazla çalışma ücretinin hesaplanması ve bu ücretten yapılan indirim oranının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uygun davrandığı ve kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun bozma ile yeniden incelenmesine imkan olmadığı gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/9 E., 2022/618 K.

DAVA TARİHİ : 12.04.2014

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işyerinde 04.12.2011-09.04.2014 tarihleri arasında makineci olarak asgari geçim indirimi hariç aylık net 1.550,00 TL ücretle çalıştığını, işyerinde08.00-19.00 ya da 19.00-08.00 saatleri arasında olmak üzere 2 vardiya halinde 4 gün çalışıp 2 gün dinlendiğini, Mart ve Nisan aylarında ücretin elden ödenen kısmının ödenmediğini, müvekkilinin işvereni fazla çalışma yönünden Sosyal Güvenlik Kurumuna şikâyet etmesi nedeniyle ... sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; fazla çalışma ücretlerinin bordrolara yansıtılarak ödendiğini, davacının bunları çekincesiz kabul ettiğini, daha fazla çalışma yapılmışsa bu hususun yazılı delille ispatı gerektiğini, davacının 25.09.2013, 16.12.2013, 10.01.2014, 20.03.2014 ve 07.04.2014 tarihlerinde işyerinde işi aksattığını, durumun tutanaklarla tespit edildiğini, işyerini kendisi terk eden davacının kıdem tazminatı talep hakkının bulunmadığını, ücret iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, davacının herhangi bir ücret alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.03.2016 tarihli ve 2014/313 Esas, 2016/52 Karar sayılı kararıyla; davalı işveren tarafından ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini gösterir delil sunulmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, eksik ödendiği iddia edilen ücretlerin ödendiğini gösterir davacının imzasını taşıyan makbuz, bordro veya banka kaydı sunulmadığı, buna göre davacının bakiye ücret alacağı bulunduğu, dinlenen tanıkların beyanlarına göre davacının haftalık 45 saatlik haftalık çalışma süresini aşacak şekilde fazla çalışma yaptığının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 23.11.2020 tarihli ve 2016/29312 Esas, 2020/16300 Karar sayılı ilâmıyla; bilirkişinin fazla çalışma tahakkuku olan bordro aylarını dışlayarak yaptığı birinci seçenek üzerinden fazla çalışma ücretinin hüküm altına alınması gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile ikinci seçenekteki hesaplamanın kabul edilmesinin hatalı olduğu ve davacının fesih tarihi 09.04.2014 olmasına rağmen kıdem tazminatına 09.04.2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesinin isabetsiz olduğu gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; fazla çalışma ücretinin eksik hesaplandığını, hesap yönteminin yanlış olduğunu ve takdiri indirim oranının daha az olması gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ücretinin hesaplanması ile bu alacak kaleminden yapılan indirim oranı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 63 ve 68 inci maddeleri.

3. Dairemizin 15.02.2022 tarihli ve 2022/1004 Esas, 2022/1761 Karar sayılı ilâmında, fazla çalışma ücreti alacağından indirime yönelik ilkeler şu şekilde açıklanmıştır:

"...

İşçinin fazla çalışma, hafta tatili ücreti ve ... bayram genel tatil ücreti alacaklarından indirim yapılması konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Söz konusu alacakların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Bu indirim, dosyadaki delillerin durumu ve niteliğine göre yapılması gerekli uygun bir indirimdir. Ancak fazla çalışma, hafta tatili veya ... bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasının tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Tanık anlatımlarına göre ispat halinde yapılacak indirimin, işçinin çalışma şekline, işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti miktarına göre takdir edilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.

..."

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.