Logo

9. Hukuk Dairesi2023/2425 E. 2023/3444 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belediyenin alt işveren işçilerini kendi bünyesine geçirirken kurduğu yeni şirketin, yetki tespiti açısından yeni bir işyeri sayılıp sayılmayacağı ve sendikanın yetki tespiti başvurusunda bulunup bulunamayacağına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin mevcut işyerinin işkoluyla aynı işkolunda faaliyet gösteren yeni şirketin, 696 sayılı KHK ve 6356 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi uyarınca yeni işyeri olarak değerlendirilmeyeceği, bu nedenle sendikanın yetki tespiti başvurusunda bulunabileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2022/93 E., 2022/327 K.

DAVA TARİHİ : 27.05.2019

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yetki tespitine itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Sendika tarafından 1010978.062 Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sicil No.lu Perbaş Turizm Bilg.Tem. İnş. San. Tic. AŞ’de (Perbaş AŞ) çalışan işçi çoğunluğunun tespiti için 10.05.2019 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurduğunu, davalı Bakanlık tarafından olumsuz yetki tespit yazısı ile cevap verildiğini, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'na (6356 sayılı Kanun) eklenen geçici 7 nci madde uyarınca kamu kurumlarına geçişten sonra tescil edilen yeni işyerlerinin girdiği işkolu ile geçişten önce işçinin çalıştığı alt işverene ait işyerinin girdiği işkolunun aynı olması hâlinde yetki tespit başvurusunda bulunulmasının mümkün olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davalılardan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından müvekkili Sendikaya verilen 15.05.2019 tarihli ve 1248785 sayılı olumsuz yetki tespit yazısının hukuka aykırılığının tespiti ile iptaline, müvekkili Sendikanın 10.05.2019 yetki tespit başvuru tarihi itibari ile 1010978.062 SGK sicil No.lu ... Turizm Bilg. Tem. Inş. San. Tic. AŞ adlı işyeri/işletmede toplu ... sözleşmesi imzalamak üzere çoğunluğunun bulunduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Perbaş AŞ vekili cevap dilekçesinde; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının olumsuz yetki tespitini 696 sayılı KHK'nın 113 üncü maddesi ile konulan hükme dayalı olarak verdiğini, bu nedenle tespitin yerinde olduğunu, yetki tespit başvurusunun reddine ilişkin kararın kanunlara uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Bakanlığın 15.05.2019 tarihli yazısı ile davacı Sendikanın yetki tespit başvurusuna verilen cevapta, yapılacak bir işlem bulunmadığının belirtildiğini, dolayısıyla davacının iddia ettiği gibi olumsuz bir yetki tespiti değil, yetki tespitinin değerlendirilmeye alınmaması olduğunu, Sendikanın yetki tespit başvurusunda bulunabilmesi için işçilerin mevcut bir işyerinde kadroya geçirilmesi gerektiğini, Bakanlık kayıtlarının incelenmesinde ... AŞ işyerinin yeni tescil edilmiş işyeri olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle Sendikanın, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunabileceğini, iddia edildiği gibi Perbaş AŞ işyerinde 696 sayılı KHK kapsamında olmayan yeni işçi alımının söz konusu olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.09.2020 tarihli ve 2019/274 Esas, 2020/353 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 02.09.2021 tarihli ve 2021/567 Esas, 2021/1473 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 17.02.2022 tarihli ve 2021/12671 Esas, 2022/1967 Karar sayılı kararı ile; somut uyuşmazlıkta davacı Sendika tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 15.05.2019 tarihli ve 1248785 sayılı olumsuz yetki tespit kararının iptalinin talep edildiği, davanın, sadece Bakanlık ve işverene karşı açıldığı ve Mahkemece de yargılamanın bu şekilde sonuçlandırıldığı, 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, olumsuz yetki tespitine itiraz istemine ilişkin davalarda, Mahkemece resen, davanın işveren ile o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikalarına ihbar edilmesi gerektiğinin açık olarak belirtildiği, bu itibarla Mahkemece, davaya fer'î müdahil olarak katılma hakları olan Tüm Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası ile ... Genel Hizmetler İşçileri Sendikasına davanın ihbarı ve daha sonra işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Belediyenin kendisine ait olan Şirket işyerini 696 sayılı KHK kapsamında yeni bir SGK sicil numarası ile kaydettirmesinin, aynı işyerinin 696 sayılı KHK öncesinde de 20 sıra No.lu işkolunda bulunması nedeniyle yetki prosedürü açısından yeni bir işyeri olarak sayılamayacağı, münhasıran bu işyeri için yetki tespiti başvurusunda bulunulabileceği, uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılamada toplanan deliller, 19.....2020 tarihli uzman bilirkişi raporunda açıklanan mevzuat, rapordaki tespitler ve dosya kapsamına göre 10.05.2019 yetki tespit başvuru tarihi itibari ile tespite konu birimin işyeri niteliğinde bulunduğu, yetki tespit prosedürünün 6356 sayılı Kanun'un geçici 7 nci ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 24 üncü maddeleri kapsamında olduğu, işyerinde 43 işçinin çalıştığı, davacı Sendikanın 36 üye ve %83,72 ile gerekli çoğunluğu sağladığı, ihbar olunan Sendikalarca da dosyaya yeni bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; Bakanlığın 15.05.2019 tarihli yazısı ile davacı Sendikanın yetki tespit başvurusuna verilen cevapta, yapılacak bir işlem bulunmadığının belirtildiğini, dolayısıyla davacının iddia ettiği gibi olumsuz bir yetki tespiti değil, yetki tespitinin değerlendirilmeye alınmamasının söz konusu olduğunu, sendikanın yetki tespit başvurusunda bulunabilmesi için işçilerin mevcut bir işyerinde kadroya geçirilmesi gerektiğini, Bakanlık kayıtlarının incelenmesinde Perbaş AŞ işyerinin yeni tescil edilmiş işyeri olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle Sendikanın, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunabileceğini, iddia edildiği gibi Perbaş AŞ işyerinde 696 sayılı KHK kapsamında olmayan yeni işçi alımının söz konusu olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 696 sayılı KHK ile ihdas edilen alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçişine dair düzenlemeler ile bu konuya ilişkin esaslar Dairemizin 22.03.2022 tarihli ve 2022/3175 Esas, 2022/3900 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

“... 24/12/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü madde gereğince 'İl özel idareleri ve belediyeler ile bağlı kuruluşlarında ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinde, birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketlerde 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuat hükümleri uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olan' alt işveren işçilerinden aynı maddede sayılan şartları sağlayanların, 696 sayılı KHK’nın 126 ncı maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen ek 20 nci maddesi kapsamındaki şirketler nezdinde sürekli işçi kadrolarında istihdamına dair düzenlemeler sevk edilmiştir.

696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü maddenin dördüncü fıkrasına göre ise 'Şirketlerde işçi statüsüne geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki şirketlerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu ... sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Şirketlerde işçi statüsüne geçirilenlerden; geçişten önce toplu ... sözleşmesi bulunmadığından işçi statüsüne geçirildiği tarihte yürürlükte olan ... ... sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu ... sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki şirketlerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitiminden önce toplu ... sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki şirketlerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesine göre belirlenir. Bu madde kapsamındaki şirketlerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.'

Yine 696 sayılı KHK’nın 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci maddeye göre de;

'(1) 5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idareler ile birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketler, anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddeleri uyarınca sürekli işçi kadrolarına, geçici işçi pozisyonlarına veya işçi statüsüne geçirilen işçilerinden; geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile aynı olanları o işkolundaki mevcut işyerinden, farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir.

(2) Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından bağımsız bir işyeri sayılır.

(3) Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bu madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.

(4) Bu maddenin uygulanmasında bu Kanunun bu maddeye aykırı diğer hükümleri uygulanmaz.'

İfade etmek gerekir ki, 696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen 127 nci maddesi ile 113 üncü maddesi, 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 7079 sayılı Kanun’un 118 inci ve 106 ncı maddeleri ile aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.

696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen hükümlerine göre, alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçirilmesi hususunda, asıl işveren ile aynı işkolunda yer alan alt işveren işyerleri ile farklı işkolunda yer alan alt işveren işyerleri arasında bir takım farklı uygulamalar öngörülmüştür.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, alt işveren ile asıl işverenin farklı işkolunda yer alması durumunda, bu işçiler yönünden asıl işverence, alt işverenin yer aldığı işkolunda yer alan yeni bir işyeri tescil ettirilecek ve farklı işkolunda yer alan alt işveren işçileri, bu yeni tescil edilecek işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir. Nitekim bu husus 696 sayılı KHK’nın 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci maddenin birinci fıkrasında “geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile ... farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir.” şeklinde ifade edilmiştir. Hükümden açık olarak anlaşılacağı üzere bu ilk ihtimalde farklı işkolunda tescil edilen yeni bir işyeri söz konusudur.

Bununla birlikte asıl işveren ile alt işveren aynı işkolunda yer almakta ise, sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan alt işveren işçileri mevcut asıl işveren işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir. Bu ikinci ihtimalde, yeni tescil edilen herhangi bir işyeri söz konusu değildir.

Bu düzenlemelere göre, ilk olarak asıl işverenin mevcut işyeri, ikinci olarak asıl işverence alt işverene göre farklı işkolunda tescil edilecek yeni işyerleri söz konusu olacaktır. 6356 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre 'Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından bağımsız bir işyeri sayılır.' Maddeye göre mevcut işyeri ile alt işverene göre farklı işkolunda tescil edilecek yeni işyerlerinin bağımsız birer işyeri sayılacağı ifade edilmiştir.

Kanun koyucu bu düzenlemeler yoluyla bir geçiş dönemi öngörmüştür. Bu dönemin son bulacağı tarih ise 6356 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilmiştir. Hükme göre 'Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bu madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.'

Belirtmek gerekir ki 'Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin' son bulacağı tarih 30/.../2020 tarihidir. Bu tarih itibariyle farklı işkolunda yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler de, asıl işverenin mevcut işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir.

Bu noktada 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü maddenin dördüncü fıkrasının son cümlesinde kanun koyucu tarafından yetki başvurusuna dair yapılan özel düzenlemeye dikkat çekmek zaruridir. Hükme göre 'Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.'

Kanun koyucu söz konusu düzenleme ile açık bir şekilde mevcut işyeri bakımından 6356 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabileceğini ortaya koymuştur.

Kanun koyucunun istisnai düzenleme sevk ettiği husus, farklı işkolundan yeni tescil edilen işyerleri bakımından yetki başvurusunun yapılması durumudur. Maddeye göre yeni tescil edilen işyerlerinde 30/.../2020 tarihinden önce yetki başvurusu yapılamayacaktır. Zaten bu tarih itibariyle bu işçiler de mevcut işyerinden bildirilecektir. ...”

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Bakanlık vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Son olarak belirtmek gerekir ki somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince ve Bölge Adliye Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.