"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, dâhili davalı Real Life Med. Hiz. Ltd. Şti. yönünden usulüne uygun açılmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı .... Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı .... Ltd. Şti. vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Mediza Hastanesinde belirsiz süreli ... sözleşmesi imzalayarak işe başladığını, uzman doktor olarak çalıştığını, aylık ücret ve işçilik alacaklarını zamanında ve tam ödenmediği gibi müvekkilinin son aylık ücretinin de ödenmediğini, işverenin şifahen kendisi ile artık çalışmayacaklarını ve bir daha işyerine gelmemesini söyleyerek ... sözleşmesini 4857 sayılı ... Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) aykırı olarak ihbar ve fesih sürelerine uymadan, yazılı ve hukuki hiçbir gerekçe göstermeden feshettiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ücreti ile ve ciro 48.000 TL'yi geçtiği takdirde %20 oranında ödenmesi gereken ve ödenmeyen prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; süresinde cevap dilekçesi sunmamış, aşamalarda davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 19.12.2018 tarihli ve 2017/406 Esas, 2018/377 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı tarafından hükmün istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 21.04.2021 tarihli ve 2019/999 Esas, 2021/987 karar sayılı kararı ile sair istinaf nedenleri reddedilerek davalı tarafça davacının da kabulünde olduğu üzere prim alacaklarına karşılık olarak 375.000,00 TL bedelli bir senet verildiği, bu senet bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle mahsubu yapılmamışsa da bu değerlendirmenin hatalı olduğu, zira davacı senet bedeli üzerinden alacağını genel hükümlere göre takibe koyabileceğinden bu durumda senedin verildiği anda ödemenin yapıldığının kabulü gerektiği, Mahkemece senetteki miktarın faizi ile birlikte mahsubu yönünde bilirkişiden rapor alıp sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına dosyanın yeniden inceleme yapılmak üzere Mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı üzerine dosya bilirkişiye verilerek davacının 22.07.2009 - 16...2013 tarihleri arasında davalı Hastane işyerinde çocuk doktoru olarak çalıştığı, aylık net 16.000,00 TL ücret aldığı, davalı Şirketin davacının ....2013 tarihindeki devamsızlığı nedeniyle ... sözleşmesinin feshedildiğini iddia ettiği, davacı tanığı beyanına göre ... sözleşmesinin davalı işverence feshedildiği, davacının İl Sağlık Müdürlüğüne sunduğu dilekçe içeriğinde açıkça istifa ettiğine dair bir beyanının bulunmadığı, davalı tarafın delil bildirmediği, devamsızlık olgusunu ispat edemediği, bununla birlikte Kuruma sunulan işten ayrılış bildirge kodunun istifa anlamına gelen (03) olarak bildirildiği, davalı tarafın savunması ile çeliştiği, davalı işverenin çelişkili davranma yasağına uygun davranmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, işverence yıllık izinlerin kullandırıldığı ya da ücretinin ödendiğinin imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlanamadığı, dava dilekçesi ekinde sunulan ... sözleşmesinin 8 ... maddesine göre davacının yapmış olduğu ciro 48.000,00 TL'yi aşarsa, bu rakamın üzerindeki ciro için %20 oranında prim ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ... sistemi kayıtlarına göre davacının hesap edilen ve ödendiği davalı tarafça ispat edilemeyen prim ücreti alacağının bulunduğu, 04.02.2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; senet üzerindeki vade tarihinden başlamak kaydı ile bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi uygulanarak yapılan hesaplamada, 375.000,00 TL tutar ödenmiş kabul edildiğinde işlemiş faiz toplamının 29.270,79 TL olduğundan toplam 404.270,79 TL bilirkişilerce hesap edilen net 513.717,08 TL prim alacağından mahsup edilerek davacının bakiye 109.446,29 TL net prim alacağının bulunduğu, dinlenen tanık anlatımları ile belirlenen çalışma ... ve saatlerine göre davacının genel tatil çalışmaları bulunduğu, fazla çalışma yaptığının davacı tarafından ispat edilemediği; her ne kadar görevsizlik kararının kesinleşmesi sonrasında Reallife Şirketinin davaya dâhil edilmesine karar verilmişse de davalı Şirket ile davaya dâhil edilmek istenen Şirket arasında ticaret sicil kayıtları içeriğine göre organik bağ ve birlikte istihdam olgusunun bulunduğu ancak taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunmadığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (6100 sayılı Kanun) dava dilekçesinde taraf olarak gösterilmeyen tarafın davaya dâhil edilmesine imkân veren usul hükmünün bulunmadığı anlaşılmakla Yargıtay uygulaması da dikkate alınarak hakkında usulüne uygun dava açılmayan Reallife Şirketi yönünden karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiş ve kendini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine vekâlet ücretine hükmedilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı .... Ltd. Şti. vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı tarafça verilen bir senet bulunmadığını, herhangi bir tahsilat yapılmadığını, faiz hesabının hatalı olduğunu, davalı ... Şirketi yönünden verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı .... Ltd. Şti. vekili; bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacının İl Sağlık Müdürlüğüne verdiği dilekçede işten ayrıldığını beyan ettiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davacının senet aldığını ancak bunu tahsil edemediğini beyan ettiğini, bu senet miktarının da mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kamu düzenine aykırılık hâlleri dışında istinaf edenin sıfatı ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucu davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı, davalı Şirketle ... sözleşmesinin imzalandığı Şirket arasında organik bağ bulunduğunun tespit edildiği, prim alacağı ile ilgili sözleşmede her yıl aynı şartlarda yenileneceği hükmünün bulunduğu, ciro hesabının davacının uzmanlık alanına göre baktığı hasta sayısından sözleşmede belirtilen miktarı aşan kısma göre belirlendiği, davalı tarafça istifa olgusunun ispatlanamadığı, her ne kadar davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamışsa da feshe ilişkin olarak ileri sürmüş olduğu devamsızlık savunmasını ispat edemediği, davacının ortadan kaldırma kararı öncesi verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurmamış olması sebebiyle Reallife Şirketi yönünden verilen karara karşı davalı yararına usuli kazanılmış hak gereği istinaf incelemesi yapılamayacağı, senetler yönünden alınan raporda asıl alacak ve faiz miktarına ilişkin hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu ve Mahkemenin kararında usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; senet teslim formu ve senet asıllarından anlaşıldığı üzere müvekkiline 350.000,00 TL'lik senet verilmiş olup senetlerin tahsil edilmediğini, davalı yan 375.000,00 TL'lik senet verildiğini beyan etmiş ise de 375.000,00 TL'lik senet verdiğini ispat etmediği gibi buna ilişkin kaydı da dava dosyasına sunamadığını, davalı tarafından dürüstlük ilkesine aykırı olarak verilen senetlerin tahsil edilmediği ve icra takibine konu edilmediği gibi davalı yanca da ödeme yapılmadığının beyan edildiği ve davalı yanın senet bedellerin ödendiğine dair herhangi bir itirazları da olmamışken yerel Mahkemenin ödenmeyen senet bedellerini faiziyle birlikte mahsup etmesinin ve müvekkilinin alacağına kavuşması için ... bir icra takibi başlatmasına davalı yanca yapılacak bir itiraz ihtimalinde yeniden dava açmak zorunda bırakmasının usul ekonomisine aykırı olduğunu, ayrıca senetlerin takibe konu edilmediğini ve zamanaşımı süresinin dolduğunu, Mahkeme kasasına ibraz edildiğini, davalı Şirketlerin muvazaalı olarak borçlulardan mal kaçmak amacıyla şirket devri yaptıklarını, Reallife Şirketi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kararın hatalı olduğunu belirterek kararın bozulması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ödenmeyen senetlerin faiziyle birlikte prim alacağından mahsup edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4857 sayılı Kanun'un 32 nci maddesi.
2. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 133 üncü maddesi şöyledir:
"... bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi, ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile olur.
Özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya ... bir alacak senedi ya da ... bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz."
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.11.2015 tarihli ve 2015/3-2591 Esas, 2015/2584 Karar sayılı ilâmında da eski ve ... borçlar bakımından hukuki sebep bakımından herhangi bir fark söz konusu değilse yenileme değil borç ikrarından söz edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı tarafça, davacıya verilen ve Dairenin geri çevirme kararı üzerine Mahkeme kasasına konulan senetler ödenmemiş, davacı tarafından icra takibine de konu edilmemiştir. Borca karşılık senet verilmesi durumunda tahsilat yapıldığı anda borç sona erer. Davacıya verilen senetlerin ödenmediği ve icra takibine konu edilmediği ... olduğundan ödenmeyen her bir senedin (14 adet) vade tarihlerinden itibaren faiziyle birlikte alacaktan mahsubu isabetsiz olmuştur.
3. Öte yandan, dava tarihi 07.02.2014 tarihi olduğu hâlde, karar başlığında dava tarihinin 21.11.2016 olarak gösterilmesi de hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.