Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10398 E. 2024/14823 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçen işçinin, kadroya geçmeden önceki öğrenim durumundaki değişikliği bildirerek ücret farkı talep edip edemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçişi sırasında özlük hakları ile birlikte mevcut ücretinin de korunduğu, taraflar arasındaki sözleşme ve toplu iş sözleşmesinde öğrenim durumuna bağlı ücret farkı öngörülmediği, kadroya geçiş sonrası öğrenim durumundaki değişikliğin ücret artışını gerektirmediği gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 2. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, müvekkilinin lise mezunu olarak çalışmakta iken 08.09.2016 tarihinde ön lisans mezuniyeti diplomasını aldığını, davalı Kurum tarafından ön lisans mezunlarına 136,00 TL günlük yevmiye ödenmekte iken müvekkiline söz konusu ön lisans mezuniyeti sonrasında da 127,00 TL günlük yevmiye ödendiğini, bu durumun eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek 02.04.2018 - 12.04.2021 tarihleri arasındaki eğitim fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 696 sayılı KHK uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçişinin yapıldığını, davacının 08.09.2016 tarihinde ön lisans mezunu olduğuna ilişkin diplomasını 23.07.2018 tarihinde davalı Kuruma verdiğini, 2014 yılında 2015-2016-2017 yıllarını kapsayacak şekilde özel güvenlik personeli alım ihalesine çıkıldığını, davacının mezun olduğu dönemde ihalenin gerçekleşmiş olduğunu, davalı Kurumun ihaleye çıktığında ön lisans ve lisans mezunu iki personel için ihale yaklaşık maliyetinin bu doğrultuda oluşturulduğunu ve sözleşmeye bağlandığını, davacının tüm özlük hakları ile kadroya geçişinin sağlandığını, sürekli işçilerde öğrenim değişikliği nedeniyle ücret arttırımı yapılmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 08.09.2016 tarihinde ön lisans madencilik bölümünden mezun olduğu, 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiği; ancak davacının ön lisans mezunu olduğuna ilişkin diplomasını Kuruma 23.07.2018 tarihinde sunduğu; ancak davacının 696 sayılı KHK ile özlük hakları ile birlikte kadroya geçtiği ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Personel Daire Başkanlığının 31.05.2018 tarihli yazısında sürekli işçilere öğrenim değişikliği nedeni ile ücret arttırımının yapılmayacağının belirtildiği, söz konusu yazı içeriği ile davacının özlük haklarıyla kadroya geçmesi sebebi ile davalıdan ön lisans mezunu olması sebebi ile eğitim farkı ücreti talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin 02.04.2018 tarihinden itibaren davalı Kurumda sürekli işçi olarak çalışmaya başladığını, 08.09.2016 tarihinde ön lisan mezunu olan davacının diplomasını çalıştığı Kuruma bildirmesine rağmen aynı görevde ve aynı işte çalışan ön lisans mezunu olan işçilerden daha düşük yevmiye aldığını, bu durumun hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2009/25544 Esas ve 2009/20096 Karar; 2015/28698 Esas ve 2018/22722 Karar sayılı ilâmları, T.C. Anayasası'nın 10 uncu maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 5 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi, 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'nun 6 ncı maddesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23 üncü maddesi, İş ve Meslek Bakımından Ayırım Hakkında 111 Sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesi'nin 56 ncı maddesi hükümleri dikkate alındığında davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Kurumda alt işveren nezdinde güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının 696 sayılı KHK kapsamında 02.04.2018 tarihinde kadroya geçirildiği, davacının ön lisans mezunu olduğuna ilişkin diplomasını davalı Kuruma 23.07.2018 tarihinde sunduğu, davalı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Personel Daire Başkanlığının 31.05.2018 tarihli yazısında sürekli işçilere öğrenim değişikliği nedeni ile ücret arttırımının yapılmayacağının bildirildiğini, taraflar arasındaki 01.04.2018 tarihli bireysel iş sözleşmesinin 4 üncü maddesinde ücretin ilgili mevzuat hükümlerine göre belirlenen toplu iş sözleşmesine göre belirleneceğinin düzenlendiği, davacının özlük hakları ile birlikte kadroya geçişinin sağlandığı, davacının ücretinin sözleşme ve toplu iş sözleşmesi hükümleri doğrultusunda ödenmeye devam edildiğini, ücret konusunda taraflar arasında düzenlenen bireysel ve toplu iş sözleşmelerinin geçerli olduğu, davacının lisans ya da ön lisans nedeniyle ücret farkı talep etmesinin yasal dayanağı bulunmadığını ileri sürerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sürekli işçi kadrosuna geçen davacı işçinin kadroya geçmeden evvel öğrenim durumunda meydana gelen değişikliği kadroya geçtikten sonra davalı Kuruma bildirmesi sebebiyle ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmayacağı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. İlk Derece Mahkemesince gerekçeli karar başlığında, davalı taraf olarak "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı" gösterilmesi gerekirken tüzel kişiliği bulunmayan "..."nün davalı taraf olarak belirtilmesi hatalı ise de; davacı tarafça davanın "Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına İzafeten Malatya İl Müdürlüğü" taraf gösterilerek açıldığı, davalı vekilince davanın "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı" adına cevaplandığı anlaşılmakla; bu husus mahallinde düzeltilebilir maddi hata mahiyetinde kabul edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.