"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/21 E., 2024/103 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerine 1994 yılında işe girdiğini, kasap olarak çalıştığını, kadro fazlası işçilerin devlette başka kurumlara atanması kapsamında ataması Millî Eğitim Müdürlüğüne yapılınca iş sözleşmesinin 15.11.2011 tarihinde son bulduğunu ileri sürerek işverence ödenmeyen ücret ve ikramiye alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.04.2015 tarihli kararıyla; toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.10.2018 tarihli ilâmıyla; dava dilekçesinin soyut ve genel anlatımlar içerdiği, davacıdan ücret ve ikramiye alacağı taleplerinin hangi aylara ilişkin olduğu ile ödenmeyen ücret ve ikramiye alacağı miktarlarının açıklattırılması ve işverenden davacıya yapılan ödemeye ilişkin bilgi ve belgeler de istenerek davacının talepleri değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 16.12.2020 tarihli kararıyla; bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının net 20.325,14 TL ücret alacağı, net 15.813,71 TL ikramiye alacağı olmak üzere toplam 36.138,85 TL alacağı bulunduğu ancak davacıya net 48.138,93 TL ödeme yapıldığı, ödemenin davanın açılmasından sonra yapıldığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 23.06.2021 tarihli ilâmıyla; davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacağı bakımından, talep ve dönemsel olarak yürürlükte olan toplu iş sözleşmelerindeki hükümler gözetilmek suretiyle, davacının faiz alacaklarının, hükümde tarihler ayrı ayrı belirtilmek suretiyle temerrüt tarihlerinden fiilî ödeme tarihlerine kadar, davacı dava dilekçesinde en yüksek mevduat faizi talebinde bulunduğundan taleple bağlı kalınarak en yüksek mevduat faizini aşmamak üzere en yüksek işletme kredisi faizi yürütülerek hesaplanması gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 12.05.2022 tarihli kararıyla; bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ilâmıyla; taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davalı tarafından yapılan ödemelerin öncelikle faiz alacağından düşülmesi ve asıl borçtan mahsup yapılırken davacının dönem itibarıyla belirlenen alacaklarından 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 102 nci maddesinin birinci fıkrasına göre ödenen miktarlar düşülerek davacının bakiye alacak miktarlarının tespit edilmesi, ayrıca hükümde temerrüt tarihlerinin belirtilmesi, davacı en yüksek mevduat faizi talebinde bulunduğundan taleple bağlı kalınarak en yüksek mevduat faizini aşmamak üzere en yüksek işletme kredisi faiziyle hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; bilirkişi raporunun bozma ilâmına uygun olmadığını, davalı tarafından yapılan ödemelerin öncelikle faiz alacağından düşülmesi ve asıl borçtan mahsup yapılırken davacının dönem itibarıyla belirlenen alacaklarından 6098 sayılı Kanun'un 102 nci maddesinin birinci fıkrasına göre ödenen miktarlar düşülerek davacının bakiye alacak miktarlarının tespit edilmediğini, hükümde temerrüt tarihlerinin belirtilmediğini, alacakların en yüksek mevduat faizini aşmamak üzere en yüksek işletme kredisi faiziyle hüküm altına alınmadığını, bozma ilâmının gereğinin yerine getirilmediğini, dosyada müvekkiline dava konusu alacaklara ilişkin ödeme yapıldığına dair de hiçbir delil bulunmadığını, dosyaya sunulan bir kısım bordroların imzasız olduğunu, bu ödemelerin dava konusu alacaklar nedeni ile ödenmiş olduğu düşüncesi ile mahsubunun doğru olmadığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının müvekkili nezdinde herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verildiğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ücret ve ikramiye alacaklarının hesaplanması ile uygulanan faize ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 34 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bozma kararına uymuş olan Mahkemenin bozma gereklerini yerine getirmesi usuli bir zorunluluktur. Bu müesseseye usuli müktesep hak veya usule ilişkin kazanılmış hak denir. Bir başka ifadeyle mahkemece Yargıtay bozma ilâmına uyulmasıyla bozma doğrultusunda taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğar.
3. Dairemizin 14.12.2022 tarihli bozma ilâmında dava konusu alacakların davacı en yüksek mevduat faizi talebinde bulunduğundan taleple bağlı kalınarak en yüksek mevduat faizini aşmamak üzere en yüksek işletme kredisi faiziyle hüküm altına alınması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, dava konusu ücret ve ikramiye alacaklarına yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “yasal faizi” ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerlerine “en yüksek mevduat faizini geçmemek üzere en yüksek işletme kredisi faiziyle” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.