Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11584 E. 2024/16122 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının davalı işyerinde çalıştığı dönemde fazla mesai yapıp yapmadığı ve fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai yaptığını ispatlayamaması ve çalışma saatleri dışında şirket için çalıştığı sürenin tam olarak tespit edilememesi gözetilerek, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacının temyiz talebi reddedilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 52. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 25. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 04.01.2016 tarihinden 12.02.2018 tarihine kadar davalı işyerinde yazılım mühendisi olarak aylık net 3.155,00 TL ücret ile çalıştığını, çalıştığı dönemde yapmış olduğu fazla çalışmaların karşılığı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının çalıştığı dönemde yasal çalışma sürelerine uygun çalıştığını, davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesininin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dinlenen tanıkların beyanlarından davacının haftanın 5 günü 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı, günlük 1,5 saat ara dinlenmenin mahsubuyla davacının haftalık 42,5 saat çalışmasının bulunduğu, 45 saati aşan çalışmasının bulunmadığı, davacı evden yaptığı çalışmalarla birlikte fazla çalışma alacağına hak kazandığını iddia etmiş ise de bilirkişi raporunda dosyadaki mevcut delillerin tek başına davacının mesai başlangıç ve bitişini belirlemeye elverişli olmadığının belirtildiği, davacının fazla çalışma yaptığına dair somut delil bulunmadığı ve tanıkların fazla çalışma yapılmadığını beyan ettikleri, davacının iddiasını ispatlayamadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesinin kararına esas aldığı bilirkişi raporunun eksik hazırlandığını, bilirkişi, teknik olarak hadiseye yeteri kadar vakıf olamadığı için VPN kayıtları ve girişleri hususunda kayda değer bir çıkarım yapamadığını, bir başka uzman bilirkişi tarafından inceleme yapılması gerektiğini, fazla çalışmanın varlığının tespit edildiğini, zaman olarak ne kadar yapıldığına ilişkin tespit yapılamadığının belirtildiğini ancak bu hususun araştırılmadığını, bilirkişi raporunda dosyaya sunulan telefon kayıtlarında 08.00-22.00 arasında sürekli görüşmeler yapıldığını ancak içeriğinin iş olup olmadığının tespit edilemediğini belirtildiğini, bu sürelerde sürekli işyeri yetkilileri ve iş networkü ile görüşüldüğünü, yazılım sektörünün esnek çalışan, zaman kavramı olmayan, sürekli kayıtlı işlemler üzerinden gece gündüz faal olan bir çalışma sahası olduğunu, davacının bu saatler arasında görüşmelerinin iş bağlantıları ile ilgili olduğunu, davalı tarafından parmak izi okuma sisteminin detaylarının bilirkişi incelemesine sunulmadığını, oluşturulan şifreler ile girişin yapıldığını, fakat ne kadar sistemde kalınıp ne zaman çıkıldığı tespit edilememiş ise de dosyaya ekli emsal dökümler incelendiğinde davacının çalışma saatleri dışında da sistemlerde sürekli çalıştığının görüleceğini, davacının en son girdiği saate kadar fazla çalışma hesabı yapılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, çalıştığı dönemde haftalık 45 saati aşan çalışmalarının bulunduğunu ispatlayamadığı, yazılım mühendisi olarak çalışan davacı, işyerinin yasal çalışma saatleri dışında cep telefonu veya bilgisayar gibi cihazlardan çalışmaya devam ettiğini ileri sürmüş ise de çalışma saatleri dışında Şirket için çalıştığı sürenin tam olarak tespit edilemediği, davacının fazla çalışma ücreti talep edemeyeceğinin anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.