"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1666 E., 2024/2606 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/331 E., 2024/186 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.04.2025 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Davacı vekili Avukat ... geldi.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Belediyenin kurduğu ve asli yöneticisi olduğu Afyon Belediye Gençlik Spor Kulübünde 2021/2022 sezonuna ilişkin sözleşme yaptığını, ücretlerin ödememesi üzerine sözleşmeyi 14.12.2021 tarihinde feshetmek zorunda kaldığını, müvekkilinin sözleşmeyi feshettikten sonra yeni kulüple imzaladığı 2021/2022 sezonuna ilişkin imzaladığı 35.000 Euro sözleşme bedeli düşüldükten sonra kalan 38.500 USD tutar için dava açılmak zorunda kalındığını, sözleşme gereği ödenmesi gereken ücretin belli olduğunu, ödemeyen ücretlerden dürüstlük kuralı, güven ilkesi, organik bağ, tüzel kişiliğin aralanması ilkeleri nedenleriyle davalı Belediyenin sorumlu olduğunu, kulübün davalı ... tarafından kurulduğunu ve idare edildiğini, kulübe her yıl düzenli ve çok yüksek miktarlarda para aktarıldığını, Belediyenin spor salonunun kullanıldığını, Belediyenin sosyal tesislerinden ücretsiz olarak yararlanıldığını, Belediyenin aracının kulübe tahsis edildiğini, borçtan davalı Belediyenin sorumlu olduğunun tespiti ile ödenmeyen 38.500 USD alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili arasında herhangi bir sözleşme yapılmadığını, tahkim şartı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, kulüp ile müvekkili Belediye arasında herhangi bir organik bağ bulunmadığından husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, talebin zamanaşımına uğradığını, kamu hizmeti adına spor salonunun tüm spor faaliyetlerinde kullandırıldığını, müvekkili Belediye tarafından 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) 14. maddesi çerçevesinde sporu teşvik etmek amacıyla belli bir miktarda yardım yapıldığını, bu düzenleme dışında aynı veya nakdi yardım yapılmasının mümkün olmadığını, kulüp tarafından Belediyenin araçlarının kullanılmadığını, otelde yapılan konaklamaların ücret karşılığı yapıldığını ve faturalandırma yapıldığını, faiz talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tahkim şartının geçersiz olduğu, dava dışı kulübün adresinin 2016 yılına kadar Afyon Belediyesi şeklinde kayıtlarda yer aldığı, 2016-2020 tarihleri arasında ise yine davalı ile aynı adres olduğu, dava dışı kulübün davalı Belediyenin adını kullandığı, davalı ... tarafından dava dışı kulübe çeşitli zamanlarda nakdi yardım yapıldığı, ödül verildiği, konaklama giderlerinin karşılandığı, araç tahsis edildiği, aracın giderlerinin karşılandığı, Belediyeye ait spor salonu tahsis edildiği, davalı Belediyenin başkanının davacının çalıştığı dava dışı kulüp ve haricindeki iki kulübün davalı Belediyenin takımı olduğuna dair beyanlarının bulunduğu, davacının çalıştığı dava dışı kulübün sözleşmeyi imzalamayı düşündüğü oyuncu ile ilgili dahi Belediye başkanından müsaade istenildiği, davacının dava dışı kulüple sözleşme imzalandığı sırada davalının verdiği güvene ve fiilî uygulamaya inanarak sözleşmeyi imzaladığı bu sebeple davalının güven teorisi gereğince davacıya ödendiği ispatlanamayan alacaklardan sorunlu olduğu, davalı tarafla 11/2021 dönemi ve sonrasındaki ücretlerin davacıya ödendiğine dair yazılı belge sunulmadığı, davacının bu dönem sonrasındaki garanti ücretinin 76.500 USD olduğu, davacının .... isimli kulüple 2021-2022 sezonunun devamında 35.000 Euro karşılığında anlaşması göz önüne alındığında davacının başka yerden kazanç sağlandığı ve bu miktarın indirilmesi gerektiği, buna göre 35.000 Euro'nun USD karşılığı tespit edilerek 76.500 USD'den indirildiği ve netice olarak davacının 36.967,50 USD alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Belediyenin dava dışı kulüple hem organik, hukuki ve fiilî bağlantı bulunduğundan davacıya ödendiği ispatlanamayan alacaklardan sorumlu olduğu hem de davacının dava dışı kulüple sözleşme imzalandığı sırada davalının verdiği güvene ve fiili uygulamaya inanarak sözleşmeyi imzaladığı, bu sebeple davalının güven teorisi gereğince de davacıya ödendiği ispatlanamayan alacaklardan sorumlu olduğu, tahkim ilk itirazının yersiz olduğu gerekçeleriyle davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Tahkim şartı nedeniyle davanın reddi gerektiğini,
2. Dernek ile müvekkili arasında herhangi bir organik bağ bulunmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini,
3. Davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını,
4. 5393 sayılı Kanun kapsamında belli miktarda yardım yapıldığını,
5. Müvekkili İdarenin tüm faaliyetlerini kanun çerçevesinde gerçekleştirdiğini,
6. Bilirkişi raporunda dava konusu bedellerin hangi usullere göre hesaplandığının belli olmadığını,
7. Davacının feshin geçerli olarak yapıldığını ispat edemediğini,
8. Mahkemece belirlenen ücret ve faizin fahiş olduğunu,
9. Hükmedilen faizinde hatalı olduğunu, müvekkili İdarenin temerrüde düşürülmediğini,
10. Harç ve vekâlet ücretininde hatalı belirlendiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, tahkim şartının geçerli olup olmadığı, davalının pasif husumet ehliyetinin olup olmadığı ve bu bağlamda dava konusu yapılan ücret alacağından sorumlu olup olmayacağı, zamanaşımı, faiz, harç ve vekâlet ücreti noktalarında toplanmaktadır.
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını tek tek belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde, dava konusu alacağın dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla somut olayda davalının daha önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden, hüküm altına alınan alacağa arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2 hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. Davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "temerrüt tarihi olan 15.04.2022" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "arabuluculuk son tutanak tarihi olan 09.08.2023" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.