Logo

9. Hukuk Dairesi2024/2078 E. 2024/5947 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının 696 sayılı KHK ile kadroya geçirildikten sonra ücretinin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf kesinlik sınırını yanlış uygulayıp uygulamadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Ücret tespiti ve ileriye etkili belirleme içeren davalarda istinaf kesinlik sınırının alacağın tamamına göre değerlendirilmesi ve bu tür uyuşmazlıklarda miktar ve değere bakılmaksızın istinaf yolunun açık olması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/350 E., 2023/1770 K.

KARAR : Davalının istinaf başvurusunun miktardan reddi, davacının istinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ceyhan İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/756 E., 2020/40 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun miktardan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek 2019 yılı için fark ücret, ilave tediye, ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra bu statünün öngördüğü haklardan yararlandığını, kadroya geçişi yapılan işçilerin ücret, mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, davacının ücretinin düşürülmediğini, ücretlerinin eksiksiz ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kadroya geçişi sırasında davalı Bakanlık ile imzalamış olduğu iş sözleşmesinde, davacıya asgari ücretin %35 fazlası oranında ücret ödeneceğine dair hükme yer verildiği, davacıya eksik ödeme yapıldığının denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı vekili; davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi statüsüne geçen personel olduğunu, davacının 01.01.2019 tarihinde almakta olduğu günlük çıplak ücretin 85,28 TL'yi geçtiğini, toplu iş sözleşmesinin ücret zammı maddesinde 01.01.2019 tarihindeki ücretlerine zam yapılacağı belirtildiğinden, davacıya toplu iş sözleşmesi uyarınca %4 oranında zam yapılmış olduğunu, İdarece tesis edilen işlemin usul ve kanuna uygun olduğunu, davacının ücretinde herhangi bir indirimine gidilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davacı vekili; açıkça tespit taleplerinin olduğunu, Mahkemece tespit talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddinin hatalı olduğunu, tespit hükmü kurulduğunda bir daha dava açılmaksızın ücretin tespit edilen orana göre tespit edilip ödeneceğini, hukuki yararın mevcut olduğunu ve tespit talebinin kabulü gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; istinaf incelemesine esas miktarın karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı kapsamında kaldığından, İlk Derece Mahkemesi kararının dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun miktardan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. Değerlendirme

1. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup miktar veya değeri istinaf kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca istinaf edilemez.

2. 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, istinaf kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.

3. Somut davada verilen kararın; davacının ücret farkı hesaplamalarına esas ücretine ilişkin tespit ve ileriye etki eden belirleme içermesi karşısında, kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyecektir.

4. Bu tür uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kararların istinaf incelemelerinde, 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırı gözetilmemeli, dolayısıyla miktar ve değerine bakılmaksızın istinafın olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

5. Şu hâlde davalı vekilinin de istinaf başvurusunun esastan incelenmesi için Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.