"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2722 E., 2023/2243 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 6. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/385 E., 2022/22 K.
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı Trabzon Bölge Müdürlüğü yönünden taraf sıfatı bulunmaması nedeniyle reddine, davalı ... AŞ yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin mahiyetten reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; müvekkilinin 28.09.2011 tarihinden işten çıkartıldığı 24.11.2020 tarihine kadar ... Trabzon Arsin Bölge Müdürlüğünde bölge sorumlusu olarak çalıştığını, işten çıkartıldıktan sonra işsizlik ödeneğinden yararlanmak için Türkiye İş Kurumuna (İŞKUR) başvurduğunda işten çıkış kodunun istifa olarak bildirildiğini ve işsizlik ödeneğinden yararlanamayacağını öğrendiğini, çalıştığı süre boyunca görevi dâhilinde her işi yaptığını ve çevresiyle uyum içerisinde çalıştığını, son zamanlarda işten çıkarma yasağının olması nedeniyle işi bırakması için işverenler tarafından kendisine psikolojik taciz (mobbing) uygulandığını ve sözlü olarak istifaya zorlandığını, kendisinin istifa etmediğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini, işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) işten çıkış kodu yanlış bildirilerek mağdur edilmesinin amaçlandığını belirterek işten çıkış kodunun gerçeğe uygun şekilde değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ... Mağazacılık AŞ ve Trabzon Bölge Müdürlüğünün davalı olarak gösterildiğini, müvekkili Şirketin Türkiye genelinde perakende ürün pazarlama sektöründe faaliyet gösterdiğini, elliden fazla bölgeye ayrılmış şekilde tek bir merkeze bağlı olarak faaliyetlerine devam ettiklerini, davacının merkeze bağlı olan bölgelerden Trabzon Bölge Müdürlüğünde çalışmasını sürdürdüğünü, ancak davacı tarafından davalı taraf olarak Trabzon Bölge Müdürlüğünün gösterilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafça dava açılırken davalının adı tam ve doğru olarak belirtilmediğinden davanın husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, davacının müvekkili işveren nezdinde 28.09.2011 tarihinden iş sözleşmesini haklı bir nedene dayandırmaksızın sonlandırdığı 23.11.2020 tarihine kadar en son bölge sorumlusu olarak çalıştığını, davacının el yazısı ile istifa dilekçesi vererek iş sözleşmesini sonlandırdığını bu sebeple SGK'ya işten çıkış kodunun 03 olarak bildirildiğini, davacı tarafça arabulucuya başvurulması üzerine yapılan arabuluculuk görüşmesinde müvekkili Şirketin tamamen iyiniyetli olarak takdir yetkisini ve inisiyatifini kullanarak davacı tarafça talepleri hususunda anlaşma sağladığını ve arabuluculuk anlaşma belgesi doğrultusunda davacı tarafa bir takım ödemeler gerçekleştirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının işsizlik ödeneği için İŞKUR'a 28.12.2020 tarihinde başvurduğu, davacının tespit davası açmakta hukuki yararının olduğu, 24.11.2020 tarihli arabuluculuk anlaşma belgesine göre davacının arabuluculuğa kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve bir kısım işçilik alacakları için başvurduğu, tarafların tüm alacak kalemlerine karşılık 110.000,00 TL hususunda anlaşmaya vardıkları, davacının adının ve imzasının yer aldığı istifa başlıklı belgede "Satış müdürünün gereksiz baskı ve aşırı mobing uygulamalarından dolayı 23.11.2020 tarihinde istifa ettirildim." şeklinde açıklamanın yer aldığı, istifa başlıklı belge hususunda davacının isticvap edildiği, davacının istifa dilekçesinin kendisine ait olduğunu, davalı işyerinin zoru ile istifa ettirildiğini, işsizlik ücreti vereceklerini, bu nedenle istifa etmesini istediklerini, dilekçeye "istifa ettirildim" şeklinde yazdığını beyan ettiği, davalı tarafından sunulan kasım ayı imzasız ücret bordosuna göre 65.141,88 TL kıdem tazminatı, 17.738,34 TL ihbar tazminatı olmak üzere diğer alacak kalemleri ile birlikte net 110.000,00 TL tahakkuk ettirildiği, bankadan gelen müzekkere cevabında davacının hesabına bordroda belirtilen miktar olan toplam 110.000,00 TL'nin maaş+asgari geçim indirimi açıklaması ile yatırıldığının belirtildiği, istifa dilekçesindeki "istifa ettirildim" şeklindeki ibare, davacı tanık beyanı ile kıdem ve ihbar tazminatının ödenmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacıya istifa dilekçesinin iradesi dışında imzalatıldığının anlaşıldığı, kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapılmış olması karşısında feshin davalı tarafça haklı sebep bildirilmeksizin gerçekleştiği gerekçesiyle davalı ... AŞ yönünden davanın kabulüne, davalı Trabzon Bölge Müdürlüğü yönünden taraf sıfatı bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... AŞ vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... AŞ vekili; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kabul kararının açık ve somut gerekçesinin bulunmadığını, taraf sıfatı bulunmaması sebebiyle Trabzon Bölge Müdürlüğü yönünden davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın SGK'ya karşı açılması ve davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinin yasal unsurları içermediğini, davanın usulden reddi gerektiğini, davacının iş sözleşmesini kendi el yazısı ve imzası ile sunduğu istifa dilekçesi ile sona erdirdiğini, işten çıkış kodunun da buna uygun olarak kod 3 olarak bildirildiğini, arabuluculuk görüşmesinde müvekkili Şirketin iyiniyetli olarak ve insiyatif kullanarak davacı tarafça anlaşma sağladığını ve birtakım ödemeler gerçekleştirdiğini, davacının tüm çalışma dönemine ilişkin görgüye dayalı bilgisi olmayan tanık anlatımlarının hükme esas alındığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının imzasının bulunduğu istifa dilekçesinde "Satış müdürünün gereksiz baskı ve aşırı mobing uygulamalarından dolayı 23.11.2020 tarihinde istifa ettirildim." şeklinde belirtildiği, işveren tarafından davacının işten çıkış kodunun 3 (istifa) olarak bildirildiği, 24.11.2020 tarihli arabuluculuk anlaşma belgesinde tarafların kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, bir kısım işçilik alacakları toplam 110.000,00 TL hususunda anlaşmaya vardıkları, davacıya toplam 110.000,00 TL'nin ödendiği, davacı isticvabında "Dosyada mevcut istifa dilekçesindeki imza bana aittir. Ben davalı iş yerinin zoru ile istifa ettirildim. Bana tazminatımı verdiler. İşsizlik parası vereceklerini, istifamı yazmamı istediler. Ben de bu şekilde istifa ettirildim şeklinde dilekçe verdim. Bilerek isteyerek istifa etmedim. 9 yıldır ben bu iş yerinde çalışıyorum." şeklinde beyanda bulunduğu, davacı tanığının beyanı, istifa dilekçesinde "istifa ettirildim" şeklinde ifadenin bulunması, istifa dilekçesi verilen dönemin işten çıkartılma yasağının bulunduğu süre içerisinde olması ve tarafların arabuluculuk süreci sonunda anlaşarak davacıya kıdem ve ihbar tazminatları ile işçilik alacaklarına karşılık ödeme yapılması hususları bir arada değerlendirildiğinde davacının işten ayrılış kodunun 4 (belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi) olarak düzeltilmesi yönündeki Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı, husumetin davalı ... AŞ'ye yönlendirilmesi ve taraf sıfatı bulunmayan ... Mağazacılık AŞ Bölge Müdürlüğü yönünden davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... AŞ vekili; ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, SGK işten ayrılış bildirgesinde yer alan işten çıkış kodunun düzeltilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun 51 inci maddesi.
3. Dairemizin 26.09.2022 tarihli ve 2022/8185 Esas, 2022/10424 Karar sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir:
"...
1.Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilâmın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. 6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması gerekir.
2. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hâllerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi hâkim tarafından da resen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti hâlinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir.
3. Görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia veya savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. Aynı şekilde eda davası açılabilecek hâllerde tespit davası açılmasında hukuki yarar yoktur.
4. İşveren tarafından SGK'ya bildirilen işten ayrılış kodunun düzeltilmesine ilişkin tespit davalarında güncel hukuki yararın varlığı, her somut olayın özelliğine göre ve dava dilekçesindeki talep dikkate alınarak tespit edilmelidir. ...
..."
4. Dairemizin 14.12.2023 tarihli ve 2023/14536 Esas, 2023/19611 Karar sayılı kararının ilgili kısmı şu şekildedir:
"...
3. Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde; işten ayrılış kodunun işten ayrılma bildirgesinde 46 (İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması) olarak bildirildiği ancak arabuluculuk aşamasında işverenin kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yaptığı, bu nedenle fesih kodunun hatalı olduğu ileri sürülerek kodun düzeltilmesi ve işsizlik ödeneğinin ödenmesi talep edilmiştir.
...
6. Mahkemece İŞKUR'un yerindelik denetimi yapamayacağı, Kurumun sunulan belgelere göre verdiği kararda hata bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde hüküm tesis edilmiştir. Ancak davacı ile davalı işveren arasında düzenlenen 22.10.2021 tarihli arabuluculuk anlaşma tutanağına göre davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapılmış olup böylece davacının kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazandığı kesin olarak belirlenmiştir. Bu durumda iş sözleşmesinin 4447 sayılı Kanun'un 51 inci maddesinin (c) bendinde belirtilen sebepler kapsamında sona erdiğinin kabulü gerekir. Mahkemece işsizlik ödeneğine hak kazanmak için gerekli diğer şartların gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davalı İŞKUR yönünden davanın esastan reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
..."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Eldeki dava tespit davası olup davanın niteliği dikkate alındığında; verilecek kararların icrai nitelikte olamayacağı muhakkaktır. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda hüküm kurulurken "çıkış kodunun değiştirilmesi" yönünde bir karar verilemeyeceği, kodun "düzeltilmesi gerektiğinin tespiti" ile yetinilmesi gerektiği gözden kaçırılarak hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (B) numaralı bendinde yer alan "değiştirilmesi" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "düzeltilmesi gerektiğinin tespitine" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.