Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5867 E. 2024/7798 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle fazla mesai, hafta tatili ve yıllık izin ücretlerini talep ettiği alacak davasında, davacının taleplerinin dayanağı ve miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında kaldığı ve işyeri uygulamaları gereğince fazla mesai ücretinin aylık ücrete dahil olduğu, hafta sonu çalışmasının ispatlanamadığı ve yıllık izin alacağının ise kısmen kabul edildiği hususları gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3500 E., 2023/2940 K.

KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalının istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. İş Mahkemesi

SAYISI : 2018/502 E., 2021/400 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine, davacının başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bankada şube müdürü olarak 14.10.1999-23.05.2018 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının son aylık brüt ücretinin 10.887,00 TL olduğunu, davacının çalışma süresi boyunca fazla çalışma yaptığını, karşılığı ücretlerin ödenmediğini, ayda en az iki kere hafta sonu özellikle cumartesi günleri yoğun olmak üzere ve kimi zaman da pazar günleri dâhil 10.00-16.00 saatleri arasında çalıştığını, ancak hafta sonu çalışma ücretlerinin de ödenmediğini, davacının kullandırılmayan yıllık izin hakkının bulunduğunu ileri sürerek fazla çalışma, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin 23.05.2018 tarihinde müdürlük görevini yürütmekteyken feshedildiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili Bankada müdür pozisyonunda çalışması nedeniyle görev seviyesi gereği toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında kalan personel olduğunu, kapsam dışı personele fazla çalışma ücreti ödenmediğini, davacının ücretinin yüksek tutulduğunu ve fazla çalışma ücretinin maaşına dâhil edildiğini, hafta sonu çalışması da bulunmadığını, davacıya tebliğ edilen İnsan Kaynakları Uygulama Esasları'nın 6.4.16. maddesine göre toplu iş sözleşmesi kapsamı dışındaki çalışanlardan, Yönetim Kurulu'nun belirlediği görev seviyeleri dışındakilere; fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma ücreti ödenmeyeceği, bunlara ödenen aylık ücrete hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden başka, fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma ücretlerinin dâhil olduğunu, davacının çalıştığı dönem boyunca tüm yıllık izinlerini kullandığını, bakiye izin ücreti karşılığı olan brüt 25.765,90 TL'nın davacıya ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Bankada uygulanan 12.12.2013 tarihli İnsan Kaynakları Uygulama Esasları'nın "fazla çalışma ve ücreti" başlıklı 6.4.16. maddesinde; "...bu uygulama esaslarında gösterilen banka çalışanları için normal haftalık 40 saatlik, destek elemanları için 45 saatlik çalışma dışında yapılan çalışmalar fazla çalışma sayılır. Toplu İş Sözleşmesi kapsamı dışındaki çalışanlardan, Yönetim Kurulunun belirlediği görev seviyesi dışındakilere fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma ücreti ödenmez. Bunlara ödenen aylık ücrete hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden başka fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma ücreti de dahildir. Banka Yönetim Kurulu'nca fazla çalışma ücreti ödeneceğinin belirlendiği görev seviyeleri Yönetici Yardımcısı 1,2,3 ile ..., ... Yardımcısı'dır..." hükmünün düzenlendiği, davacı tarafça imzalı tebliğ belgesine göre 12.12.2013 tarihli "İnsan Kaynakları Uygulama Esasları" nın kabul edildiği, bu düzenlemeye göre toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında kalan personele (birtakım istisnalar dışında) ödenen ücretin içerisinde fazla çalışma ücretinin bulunduğu, davalı işyerinde geçerli olan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre "...Genel Müdür Vekilleri,...İç Kontrol ve Uyum Başkanı, Teftiş Kurulu Başkan Yardımcıları,...Grup Müdürleri, Bölge Müdürleri...Bölge Satış Yönetimi Müdürleri, Şube Müdürleri, Yöneticiler, Baş ..., ...,....Avukatlar, Mimarlar ve Mühendisler, Koruma Güvenlik Amiri..." hakkında toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanmayacağının düzenlendiği, davacının müdür olarak çalıştığı ve toplu sözleşme kapsamı dışında kaldığı, davacının imzaladığı Uygulama Esasları hükümlerine göre 12.12.2013 tarihi sonrası dönemde yıllık 270 saatlik fazla çalışma ücretinin maaş içerisinde olduğu, dinlenen tanık beyanlarının somut, hesaplamaya elverişli olmadığı ve ispatlanamayan fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerektiği, davacı ayda en az 2 defa hafta sonu özellikle cumartesi günleri ve kimi zaman pazar günleri çalıştırıldığını, bu fazla çalışmalardan doğan hafta sonu çalışma ücretlerinin ödenmediği iddia etmişse de, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 46 ncı maddesine göre yedi günlük zaman dilimi içerisinde kesintisiz 24 saat izin kullandırılması yeterli olup bu iznin hafta sonu kullandırılması gibi bir zorunluluk bulunmadığı, davacının talebi gibi bir hafta sonu ücreti düzenlemesinin mevcut olmadığı ve davacı haftada bir gün hafta tatilini kullandığından talebin reddedildiği, davacının kullanmadığı yıllık izin günleri karşılığı yıllık izin ücretinin hüküm altına alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dâhil edilmesinin mümkün olmadığını, davacının çalışma saatlerini kendisinin belirleme yetkisine sahip olmadığını, fazla çalışma yaptığını, karşılığı ücretlerin ödenmediğini, cumartesi günü çalışmalarının karşılığının ödenmesi gerektiğini, dava dilekçesindeki hafta sonu ücreti talebinin hatalı şekilde hafta tatili ücreti olarak yorumlandığını, yıllık izin ücretinin eksik hesaplandığını, bilirkişi raporunun hatalı tespitler içerdiğini, rapora itirazların gözetilmediğini, vekâlet ücretlerinin hatalı belirlendiğini, zamanaşımı def'inin esas alınamayacağını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; yıllık izin ücreti yönünden taleple bağlılık ilkesine aykırı karar verildiğini, davacının çalıştığı süre boyunca yıllık izinlerini kullandığını, davacıya kullanmadığı yıllık izin sürelerine karşılık 25.765,60 TL yıllık izin ücreti ödendiğini, davanın dava şartı eksikliğinden reddi gerektiğini, davacının Çan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/9 Esas sayılı dosyası ile davalıya karşı işe iade davası açtığını, davacının işverene açtığı işe iade davası devam ederken bu davayı açtığını, taraflarına hükmedilen ret vekâlet ücretine itiraz ettiklerini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davalı aleyhine taleple bağlı kalınarak brüt 3.000,00 TL'ye hükmedildiği (bu alacak kalemi için toplamda 3.991,90 TL belirlendiği), diğer taleplerin reddedildiği, davalı aleyhine kurulan hükmün ve belirlenen miktarın toplamı 5.880,00 TL'den az olduğundan, davalı yönünden hüküm tarihinde kabul edilen kısım bakımından kararın kesin olduğu, dosya delil durumu ve tanık beyanları ile davacının hafta tatillerinde çalıştığı veya davacının tabiri ile hafta sonu çalışması yaptığı, yine fazla çalışma yaptığı ispatlanamadığından davanın bu talepler yönünden reddinin yerinde olduğu, dosya kapsamına göre bakiye yıllık izin ücreti alacağının kabulünün usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, hesap yöntemi ve hükmedilen vekâlet ücreti hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 41, 46, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri.

3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.