"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/366 E., 2024/459 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/439 E., 2023/976 K.
Taraflar arasındaki disiplin kurulu kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Sendikanın Merkez Disiplin Kurulunun 30.09.2021 tarih ve 9 No.lu kararı ile sendika üyeliğinden çıkarılmasına karar verildiğini, bu işlemin 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun (4688 sayılı Kanun) 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı olduğunu, davalı Sendikanın Mersin Şubesinin Yönetim Kurulu üyesi olduğunu, dava dışı S.Y. tarafından Sendikaya verilen şikâyet dilekçesi üzerine yapılan soruşturma sonucu hakkında verilen üyelikten ihraç kararı ile Şubenin bir sonraki seçimlerinde aday olma hakkının elinden alındığını, Merkez Disiplin Kurulu tarafından etkili bir soruşturma yapılmadığını, S.Y. ile eski dönemde aynı işyerinde çalıştıklarını ve evlendiklerini, yaşadıkları sorunların ardından 21.01.2020 tarihinde boşandıklarını, bu süreçte kızgınlıkla bir takım yanlış sözler söylediğini ancak S.Y. tarafından kendisi hakkında suç duyurusunda bile bulunulmadığını, S.Y'nin asıl amacının kendisinin Sendika ile bağlantısını koparmak olduğunu beyanla davalı Sendikanın Merkez Disiplin Kurulunun 30.09.2021 tarihli ve 9 No.lu kararı ile davacının sendika üyeliğinden çıkarılması kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Sendikaya 27.11.2017 tarihinde yeniden üye olduğunu, sendika üyesi S.Y’nin şikâyet dilekçesi ile davacı hakkında soruşturma başlatıldığını ve akabinde Merkez Disiplin Kurulu tarafından sendika üyeliğinden doğrudan çıkarıldığını, davalı Sendika Tüzüğü'nün ilgili maddelerinde “kadına karşı şiddet” durumunda Merkez Disiplin Kurulunun doğrudan üyelikten çıkarmaya karar verebileceğinin düzenlendiği, S.Y. tarafından davacı hakkında şikayette bulunulduğu, davalı Sendikanın kadına karşı şiddet konusunda şartsız sıfır tolerans gösteren bir anlayışa sahip olduğunu, davacının S.Y’ye yönelik olarak ağır psikolojik şiddette bulunduğunu, çeşitli yollardan taciz ve ısrarlı takip ile S.Y. ve sosyal çevresini tehdit ettiğini, S.Y’yi itibarsızlaştırmaya çalıştığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu Disiplin Kurulu kararının incelenmesinde; davacının dava dışı S.Y'ye yönelik olarak ağır bir psikolojik şiddet uyguladığı, çeşitli yollarla taciz ve ısrarlı şekilde takip ettiği, hem kendini hem de sosyal çevresini fiziksel şiddet ve sair şekillerde tehdit ettiği, sosyal çevresi ve ailesi nezdinde itibarsızlaştıracak edimlerde bulunduğunun tespit edildiği ve Sendika Tüzüğü'nün 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca “Taciz, tecavüz ve kadına yönelik şiddet” hâllerinin üyelikten çıkarma için Merkez Genel Kurulunun beklenmeyeceği durumlar arasında sayıldığı gerekçesiyle davacının Merkez Genel Kurulu beklenilmeksizin üyelikten çıkarılmasına karar verildiği, davanın 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, süre yönünden dava şartında eksiklik bulunmadığı, 4688 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında üyelikten çıkarılma kararının Genel Kurul tarafından verilebileceğinin emredici bir şekilde düzenlendiği, bu düzenleme uyarınca davalı Sendika Merkez Disiplin Kurulunun üyelikten çıkarma kararı vermeye yetkili olmadığı, bu yetkinin münhasıran Genel Kurula ait olduğu anlaşıldığından ilgili kararın hukuka aykırı olduğu, ancak yargılama aşamasında davaya konu Disiplin Kurulu kararının Genel Kurul onayına sunulduğu ve Genel Kurul tarafından oybirliği ile davacının sendika üyeliğinin düşürülmesine karar verildiğinden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davanın kabulüne karar vermesi gerekirken, hatalı şekilde karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesis ettiğini, dava konusu edilen ihraç işleminin açıkça hukuka ve kanuna aykırı olduğundan Mahkemece, bilirkişi incelemesine gerek olmaksızın işlemin iptaline karar verilmesi gerekmekte iken yapılan inceleme ve rapor bekleme süresinin de karar verme süresini uzattığını, kanuna aykırı işlemin kanunun etrafından dolanarak hukuka uygun hâle getirilmeye çalışıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; huzurdaki davanın henüz kesin ihraç kararı verilmeden süresinden önce açıldığını, davacının Sendika Genel Kurulu tarafından oy birliği ile onaylanan üyeliğin düşürülmesi şeklindeki nihai kararına karşı 15 gün içinde dava açıp huzurdaki dava ile birleştirilmesini talep etmesi gerektiğini, davacının sadece tedbir mahiyetinde alınan Genel Kurul kararına kadar askıda sonuç doğuran ve hukuken üyelikten çıkarma niteliği taşımayan Merkez Disiplin Kurulu kararına karşı açtığı davanın süresinden önce açıldığı gerekçesiyle reddedilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin dava açmakta hakkı ve yararı olmayan davacıya yüklenmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Merkez Disiplin Kurulunun “üyelikten çıkarma” kararı vermeye yetkili olmadığı, üyelikten çıkarılma kararının sadece Genel Kurul tarafından verilebileceği, davalı Sendikanın davaya konu Merkez Disiplin Kurulunun 30.09.2022 tarihli ve 9 No.lu kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, ancak yargılama aşamasında davaya konu Disiplin Kurulu kararının Genel Kurul onayına sunulduğu ve Genel Kurul tarafından oybirliği ile davacının sendika üyeliğinin düşürülmesine karar verildiğinden İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğu, dava açılış tarihi itibarıyla davalı Sendika Merkez Disiplin Kurulunun münhasıran Genel Kurula ait yetkiyi kullanarak üyelikten ihraç kararı vermesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirildiğinden, yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına ve davalı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4688 sayılı Kanun ile davalı Sendikanın disiplin hukukuna ilişkin Tüzük ve Yönetmelik hükümleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.