Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9898 E. 2024/12514 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşverenin, yetki tespitine itiraz davasında, sendikanın gerekli üye sayısını sağlamadığı, işyerinin tekliği ilkesine aykırılık ve derdest davada yetki başvurusunda bulunulduğu iddialarıyla yetki tespitinin iptalini istemesine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Sendikanın yetki başvurusu tarihi itibarıyla işyerinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının sendikaya üye olduğunun tespit edilmesi, işyeri niteliğine ilişkin itirazın sonuca etkili olmaması, mevcut yetki tespit başvurusunun geri çekilmesinden sonra yeniden yetki tespit başvurusunda bulunmanın mümkün olması ve işçi sayısı bakımından maddi hata bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/420 E., 2024/1076 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/389 E., 2023/410 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; yetki tespit işleminin hatalar içerdiğini, Şeker-İş Sendikasının olumlu yetki tespit yazısına ilişkin başvurusunu 25.01.2022 tarihinde gerçekleştirdiğini, ancak bu tarih itibarıyla derdest nitelikte bir yetki tespit itiraz davasının bulunduğunu, bu davaya ilişkin nihai karar kesinleşmeden yetki başvurusunda bulunulduğunu, bu durum kanuna aykırı olduğundan 25.01.2022 tarihli başvurunun bir geçerliliğinin bulunmadığını, çoğunluk tespit işleminin hatalı olduğunu, müvekkili Şirketin faaliyet alanının büyükbaş hayvan kesimi, et işlemesi ve sipariş ya da perakende yoluyla et satışı gerçekleştirmek olduğunu, ithalat yoluyla karkas et alınıp satılmadığını, karkas etlerin önce kemikten arındırıldığını, sonra da paketlendiğini, müvekkilinin yegane işinin canlı hayvan kesimi yoluyla temin ettiği karkas etleri işleyip satmak olduğunu, müvekkili Şirketin tek bir iş organizasyonu içinde gıda işkolunda faaliyet gösteren tek bir işyeri olduğunu, 4857 sayılı İş Kanunu’nda işyerinin bir bütün olarak telakki edildiğini ve bu hususun işyerinde teklik ilkesi tabiri altında ifadesini bulduğunu, bunun için işyerine bağlı ünitelerde aynı teknik amaca yönelme ve yönetimde birliğin gerektiğini, işyeri tanımı kavramının iş organizasyonunun bütününü kapsadığını, fabrika müdürlüğüne bağlı olan diğer faaliyetler ile 21 adet perakende satış mağazasının faaliyetlerinin tek bir işyeri niteliğinde olduğunu, Sendikanın gerekli üye sayısına ulaşamadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 20.10.2022 tarihli ve 181251 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; diğer davada Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini ve Mahkeme kararının Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.09.2022 tarihli kararı ile onandığını, Sendikanın gerekli sayısal çoğunluğu sağladığını, işyeri niteliği itirazı ileri sürülmüşse de Sendika tarafından %65,92 oranında çoğunluk sağlandığından itirazın sonuca etkili olmadığını, verilen kararın hukuka uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Şeker İş-Sendikası vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Sendikanın, davacı işverenin gıda işkolundaki işyerlerinde 25.01.2022 tarihi itibarıyla çalışmakta olan 314 işçiden 207'sini üye yaparak %65,92 oranıyla çoğunluk sağladığını, böylelikle hem işyeri hem de işletme için yeter sayıya ulaştığını, daha önceki yetki başvurusunun geri çekildiğini ve yargı sürecinin kesinleştiğini, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararı doğrultusunda yetki başvurusunun geri alınabileceğini ve yeni bir yetki başvurusu yapılabileceğini, işverenin işkoluna yönelik itirazlarının yetki tespiti davasında öne sürülemeyeceğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Sendikanın daha önce yaptığı başvuruyu geri alması üzerine "davanın konusuz kalması nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" ilişin verilen hükmün kesinleştiği, kesinleşme üzerine davalı Sendikanın yeniden yetki talebinde bulunmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, işkolu itirazının yersiz olduğu, itiraz konusu işyerlerinin farklı işkolunda yer aldığı ve yetki tespitinde dikkate alınamayacağı, davalı Sendikanın yarıdan fazla üye sayısına sahip olmakla hem işletme hem de işyeri düzeyinde üye çoğunluğunu sağladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi ile aynı yöndeki gerekçelerle davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığı, Mahkeme kararının isabetli olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:

“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yetki başvuru tarihi itibarıyla işçi çalışmadığı ve buna göre işyeri niteliğini haiz olmadığı anlaşılan (1320056) sicil numaralı birimin yetki tespit kararında belirtilmesi hatalı ise de bu husus sonuca etkili görülmemiştir.

3. Yetki başvuru tarihi itibarıyla işçilerin yarıdan fazlasının davalı işçi Sendikasına üye olduğu anlaşıldığından ve bu anlamda sayısal çoğunluk bakımından tespit konusu birimlerin tek bir işyeri niteliğinde olduğuna dair itiraz sonuca etkili olmadığından, bu yöndeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Mevcut bir yetki tespit başvurusu geri çekildikten sonra yeniden yetki tespit başvurusunda bulunmak olanaklı olduğundan, bu yöndeki temyiz itirazlarına da itibar edilmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.