Logo

9. Hukuk Dairesi2025/1164 E. 2025/1749 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin işçilik alacakları davasında, zamanaşımı, uygulanacak hukuk ve içtihat değişikliği nedeniyle yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususları uyuşmazlık konusu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Uygulanacak hukukun Umman Sultanlığı hukuku olduğu, zamanaşımı def'inin değerlendirilmesi gerektiği ve içtihat değişikliği nedeniyle davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin...olarak davalı Şirketin yurt dışında bulunan işyerinde 16.02.2013-16.11.2017 tarihleri arasında çalıştığını, ücretinin net 2.400,00 USD olduğunu, hafta tatili yapmadan, yasal çalışma saatleri üzerinde çalıştığını, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık ücretli izinlerini kullanmadığını, iş bitimi gerekçe gösterilerek iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini ancak hak ettiği işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacı sadece yurt dışı inşaat projelerinde çalıştığı için uyuşmazlığın yabancı hukuk uygulanarak çözümlenmesi ve ücretinin belirlenmesinde yurt dışı çalışma olgusunun gözetilmesi gerektiğini, kaldı ki davacının müvekkili nezdinde ödenmeyen herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 01.07.2020 tarihli kararı ile; davacının davalı işyerinde 06.02.2013-16.11.2017 tarihleri arasındaki toplam çalışma süresinin 4 yıl 9 ay 11 gün olduğu, davacının yurt dışında çalışıyor olması, çalışma koşulları ve konuya ilişkin içtihatları dikkate alınarak giydirilmiş brüt ücretinin 2.400,00 USD olarak belirlendiği, davalı tarafça savunulan iş bitimi gerekçesine dayalı fesih olgusunun haklı fesih kapsamında değerlendirilemeyeceği, dinlenen tanık beyanlarına göre fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde ve ayda iki hafta tatili gününde çalıştığı anlaşıldığından bilirkişi raporu ile hesaplanan alacakların hüküm altına alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 01.07.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 02.11.2022 tarihli kararı ile; davada Türk hukukunun ve 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanmasının dosya kapsamına uygun olduğu, tanık beyanlarına göre belirlenen işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2022 tarihli kararının süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 24.05.2023 tarihli kararı ile; dava konusu alacaklar hakkında Umman Sultanlığı hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle sair temyiz itirazları incelenmeksizin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda Umman Sultanlığı İş Kanunu'na göre aldırılan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu, buna göre kıdem tazminatının ödendiği ve hak kazanılan yıllık ücretli izinlerin kullandırıldığı anlaşılmakla bu taleplerin reddi gerektiği, Umman Sultanlığı İş Kanunu'na göre hesaplanan fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ise hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Müvekkili işçiye Türkiye'den çalışmaya götürülürken ve sonrasında okuma inceleme şansı verilmeden, okuması da çok olanaklı olmayan Türkçe ve Arapça evrak imzalatıldığını, buna dayalı olarak hukuk seçimi yapıldığının kabul edilemeyeceğini, dava konusu uyuşmazlıkta Türk hukukunun uygulanması gerektiğini,

b. Uyuşmazlığa yabancı hukuk uygulanması yönündeki içtihat değişikliği nedeniyle verilen ret kararından dolayı vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Zamanaşımı def'ine itibar edilmediğini,

b. Davacıya tüm ödemelerin banka kanalıyla ve bordro tahakkuklarıyla uyumlu olarak yapıldığını, buna rağmen kabul edilen ücret tutarının gerçeği yansıtmayıp davacının ücretinin bordroda görünen kadar olduğunu,

c. Hak edilen fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin bordroya yansıtılarak davacıya ödendiğini, bu ödemeler nazara alınmadan yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu,

d. İşverene karşı davası bulunan tanık anlatımlarına itibar edilerek karar verilemeyeceğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, dava konusu alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve yargılama gideri ile vekâlet ücretine ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz nedenlerine göre; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava ve ıslah dilekçesi içeriği dikkate alındığında dava, kısmi dava türünde açılmış olup davalı tarafça davaya ve ıslaha karşı süresinde ve usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulması karşısında, bu hususta bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.

Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (..., Milletlerarası Özel Hukuk, ..., 2022, s.315; ..., Türk Milletlerarası Özel Hukuku, ..., 2021, s.127). Buna göre Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8. maddelerinin bir gereğidir.

Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 7. maddesinde "Hak ettiği tarihin üzerinden bir yıl geçmiş ise, işçinin bu Kanun’da belirtilen haklardan herhangi birini isteme hakkı düşer. Bu Kanun’dan öncesine ait hak taleplerinde ise bir yıllık süre, Kanun hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hesap edilir." düzenlemesi yer almaktadır.

İhbar tazminatı bakımından bir yıllık zamanaşımı süresi, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren itibaren başlar. İş sözleşmesi 16.11.2017 tarihine sona ermiş olup dava 22.12.2017 tarihinde açıldığına göre, ihbar tazminatı yönünden dava tarihi itibarıyla zamanaşımı süresi dolmamış ise de ıslah tarihi olan 11.12.2019 tarihi itibarıyla bir yıllık zamanaşımı süresi geçmiştir. Şu hâlde davalı tarafın ıslaha karşı zamanaşımı def'ine değer verilerek ıslah dilekçesinde talep edilen ihbar tazminatı miktarının reddine karar verilmelidir.

İş sözleşmesinin sona ermesine bağlı olmayan ulusal bayram ve genel tatil, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacakları bakımından ise zamanaşımı süresi her bir aya ait alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren bir yıldır. Bu nedenle dava dilekçesinde talep edilen miktarlar ve hesap yapılan dönem de dikkate alınarak, davalı tarafın davaya ve ıslaha karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def'i gözetilmek suretiyle fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yeniden hesaplanmalıdır.

3. Diğer yandan yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun tespiti bakımından yeni esaslar belirlenerek yabancı hukukun uygulanması yönünde içtihat değişikliğine gidilmiştir. Gerek Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin gerekse Dairemizin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davaların bir kısmında, benimsenen yeni görüş doğrultusunda yabancı hukukun uygulanması, davacı taraf aleyhine bazı olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple dava tarihi de dikkate alındığında; Dairenin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davada, Mahkemece görüş değişikliğine bağlı olarak yabancı hukukun uygulanması nedeniyle ret kararı verilen miktar bakımından davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmeyeceği hususu da göz ardı edilmemelidir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.