"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1633 E., 2024/1861 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/5 E., 2024/192 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili ile katılma yoluyla temyiz eden davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alt işveren nezdinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde davalı ... Rektörlüğünde (Üniversite) sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, geçiş işleminin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yapılması nedeniyle davacının rızası olmaksızın başka birime görevlendirilemeyeceğini, davacının kadroya geçiş işleminden önce ve geçiş işleminden sonra davalı Üniversiteye bağlı Farabi Kampüsünde bulunan kapalı yüzme havuzunda çalışmakta iken rızası bulunmadan işyeri değiştirilerek 25.09.2023 tarihinde Üniversiteye bağlı Tıp Fakültesi Hastanesine görevlendirildiğini, yapılan bu değişikliğin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22. maddesine aykırı olduğunu, davacının Kurum işleminin geri alınması için yaptığı başvuruya davalı Kurumun olumsuz cevap verdiğini ileri sürerek davalı tarafından gerçekleştirilen işyeri değişikliğinin hukuka aykırılığının tespiti ile davacının işyerinin Üniversiteye bağlı Farabi Kampüsünde bulunan kapalı yüzme havuzu olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının yaptığı işin güvenlik hizmeti olduğunu, yapılan görevlendirme sonucu davacının hiç bir sosyal hakkının kaybolmadığını, ücretinin ve yaptığı işin aynı olduğunu, davacının iş sözleşmesinde çalışma yerinin taraflarca Zonguldak İli sınırları içi olarak belirlendiğini, Üniversite Hastanesinin Üniversiteye bağlı bir idari yapıda olması, Hastanenin Tıp Fakültesine bağlı faaliyet göstermesi, Hastanenin bulunduğu mevkinin Üniversitenin İbni Sina Kampüsü içinde olması ve ulaşım imkânlarının kolay ve zahmetsiz olması sebepleriyle işçinin korunması ilkesinin ihlal edilmediğini, işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iş ve işyeri değişikliğinin işverenin yönetim hakkı kapsamında kaldığı, işverence bu yönde yapılan tasarrufların Mahkemece iptalinin söz konusu olmadığı, talep hâlinde ancak yapılan işlemin hukuka aykırı olup olmadığına karar verilebileceği, somut olayda 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesi gereğince davacının işyeri değişikliğinden önce işçiye yazılı olarak bildirim yapılmadığı, davacının çalıştığı yüzme havuzu Zonguldak il sınırlarında iken görevlendirildiği İbni Sina Kampüsünde bulunan Üniversite Hastanesinin Kozlu ilçesi sınırlarında olduğu, yapılan değişikliğin esaslı değişiklik olduğu, yazılı olarak kabul edilmeyen değişikliklerin işçiyi bağlamayacağı, işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin 13. maddesinde de bu hususun düzenlendiği, yine davacının görevlendirildiği tarihte İbni Sina Kampüsü Üniversite Hastanesinde görev yapan ... isimli güvenlik görevlisinin Farabi Kampüsünde bulunan Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığına bağlı yarı olimpik yüzme havuzuna görevlendirildiği, davacı ile ... isimli personelin görev yerlerinin karşılıklı olarak değiştirildiği, davalı Kurum tarafından yapılan bu görevlendirme işlemleri hakkında makul gerekçe sunulmadığı, değişikliğin dayanağının objektif nedenler olduğu, keyfî olmadığı ve eşitlik ilkesine uygun olduğunun ortaya konulamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile görevlendirme işleminin hukuka aykırı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesine göre esaslı değişiklik hâlinde işçinin yazılı olarak değişikliği kabul etmemesi durumunda değişikliğin işçiyi bağlamayacağı, 696 sayılı KHK'nın 127. maddesiyle 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23. maddede "...Sürekli işçi kadrolarına geçirilenler, birinci fıkrada öngörülen şartları taşıdıkları sürece ve çalıştırıldıkları teşkilat ve birimde geçiş işlemi yapılmadan önceki ihale sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilebilir. (Mülga cümle:1/3/2023-7438/2 md.) Özel güvenlik görevlilerinden bu madde kapsamında geçiş işlemleri yapılanlar, 5188 sayılı Kanun hükümlerine de tabi olmaya devam eder." hükmüne yer verildiği, taraflar arasındaki 01.04.2019 yürürlük tarihli iş sözleşmesinin "İşçinin Çalışma Alanı" başlıklı 2. maddesinde, "Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Merkez Kampüsü ve/veya dış kampüsleri, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı değişik iş yerleri ile kampüslerin dışında yürütülen faaliyetlerin gereği olarak işveren veya işveren vekillerinin göstereceği yerlerdir" düzenlemesinin yer aldığı, yine işyerinde uygulanan 01.02.2023-31.01.2025 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin 13. maddesinde işçinin belediye hudutları dışında bir yere nakli hâlinde yazılı izninin alınacağının düzenlendiği, davacının yerleşim yeri ve çalıştığı davalı Üniversite Yüzme Havuzu ve Sosyal Tesisi "Zonguldak/Merkez" adresinde bulunduğu hâlde, görevlendirme yapılmak istenen davalı Üniversite Hastanesinin "Zonguldak/Kozlu" adresinde bulunduğu, davacının rızası hilâfına başka yerde çalıştırılmasının çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişiklik oluşturacağı, davalı işverence çalışma koşullarında değişiklik prosedürünün uygulanmaması karşısında İlk Derece Mahkemesince davalı Kurumun yaptığı görevlendirmenin hukuka aykırı olduğu tespitinin yerinde olduğu, diğer taraftan işverenin yönetim hakkı kapsamında yasa ve sözleşme koşullarına uygun şekilde işçinin işyerini belirleme hakkı olup işverenin yönetim hakkını kullanımını engellemeye yönelik veya işverenin iradesi yerine geçecek bir karar verilemeyeceğinden İlk Derece Mahkemesince davacının işyerinin tespiti talebinin reddedilmesinde de isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde;
a. Davacının görev yerinin 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesine aykırı olarak değiştirildiğini, işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesine aykırı davranıldığını, görevlendirmenin keyfi olduğunu,
b. Davacının görev yerinin tespitinin istenme sebebinin davacının güvence altına alınması ve başkaca görev yeri değişikliklerine maruz kalmaması olduğunu,
c. Davacının görev yerinin tespitini istemekte hukuki yararı bulunduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
a. Davacının yeni görev yerinde mali ve sosyal haklarında azalma olmadığını,
b. Davacının iş sözleşmesine uygun olarak il sınırları içinde görev yeri değiştirildiğini, davacının bu davada hukuki yararı bulunmadığını,
c. Davacının görevlendirildiği yerin davalı Üniversitenin İbni Sina Kampüsünde bulunduğunu,
d. Davacının görevlendirildiği yerin eski çalıştığı yere 10 km uzaklıkta olduğunu, görevlendirildiği yerde icra edilen özel güvenlik işinin niteliğinin aynı olduğunu, ulaşım imkânlarının kolay olduğunu, bu nedenle davacı aleyhine bir durumdan söz edilemeyeceğini, işverenin yönetim hakkının kullanımını engellemeye yönelik veya işverenin iradesi yerine geçecek bir karar verilemeyeceğini, davalı Kurumun kamu hizmeti gerekliliği ve istikrarı için işyeri ve pozisyonda değişiklik yapmasının hukuka uygun olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, işyeri değişikliğinin hukuka aykırılığının tespiti ile davacının işyerinin Üniversiteye bağlı Farabi Kampüsünde bulunan kapalı yüzme havuzu olduğunun tespitine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.