Logo

9. Hukuk Dairesi2025/2201 E. 2025/2763 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muvazaalı işçi-alt işveren ilişkisinde, davacının ücret alacağının miktarının tespiti ve hüküm altına alınan ücret farkı ile ilave tediye alacaklarının miktarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, emsal işçi bulunmadığı ve davalı ile yüklenici firma arasında düzenlenen sözleşmenin eki teknik şartnamede ödenmesi gereken ücretin asgari ücretin %50 fazlası olarak belirlendiği gözetilerek, ilk derece mahkemesince hesaplanan ücret farkı ve ilave tediye alacağı miktarının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/35 E., 2024/1628 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 3. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/266 E., 2023/236 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Şirketinin (...) .... Termik Santralinde 18.05.2005 tarihinden iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiği 12.01.2015 tarihine kadar değişen alt işverenler nezdinde aralıksız olarak çalıştığını, müvekkilinin asıl iş olan elektrik üretim işinde, buhar bakım servisinde işçi olarak çalıştığını, asıl işin bölünerek alt işverenlere verilmesi sebebiyle davacı işçinin baştan itibaren asıl işverenin gerçek işçisi sayılması gerektiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, ücret farkı, ikramiye, iş güçlüğü tazminatı ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davalı Kurumun ihale makamı olduğunu, bu sebeple işçilik alacaklarından sorumlu tutulamayacağını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin 06.02.2020 tarihli kaldırma kararı sonrası yapılan yargılamada, davacının davalı ... tarafından işletilmekte olan Çatalağzı Termik Santrali işyerinde farklı alt işveren şirketlere bağlı olarak 18.05.2005-12.01.2015 tarihleri arasında buhar servisinde işçi olarak çalıştığı, işyerinin özelleştirme kararı sonucunda 22.12.2014 tarihli sözleşme ile davalı ... tarafından dava dışı ... Elektrik Üretim AŞ'ye (...) devredildiği, davacının ... nezdinde girişi yapılarak kesintisiz çalışmaya devam ettiği, talep edilen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin alacaklarının feshe bağlı haklardan olduğu, davacının iddia ettiği gibi 12.01.2015 tarihinde, yani özelleştirme sonucu iş sözleşmesinin feshedilmediği anlaşılmakla feshe bağlı haklara ilişkin taleplerinin reddi gerektiği; diğer yandan emsal Yargıtay içtihatları dikkate alındığında davalı ... ile dava dışı yükleniciler arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilmekle birlikte toplu iş sözleşmesine dayalı ikramiye ve iş güçlüğü tazminatı talebine ilişkin olarak davacının sendika üyesi olmadığı, dayanışma aidatı ödediğine dair belge dosya içinde bulunmadığından toplu iş sözleşmesinden kaynaklı bu haklardan davacının yararlanmasının da mümkün olmadığı, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ikramiye, iş güçlüğü tazminatı alacaklarının bu sebeple reddi gerektiği; ayrıca davalı ... tarafından gönderilen yazıya ve dosya kapsamına göre davalı işyerinde davacıya emsal kıdem ve vasıfta çalışan sendika üyesi olmayan işçinin bulunmadığı, dava dışı son alt işveren firma ile davalı ... arasında yapılan son hizmet alım sözleşmesinin eki teknik şartnamelere göre alt işverenlerle yapılan sözleşmede tekniker olarak görevlendirilen işçilerin asgari ücretin %50 fazlası ücret alacağının belirlendiği belirtilerek davacıya fiilen ödenen ücret ile teknik şartnameye göre ödenmesi gereken ücret arasındaki fark hesaplanarak buna göre ücret farkı ile ilave tediye alacağının hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ihtilaf konusu dönemde davalıya ait işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına üyeliğinin bulunmadığı, dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinin de olmadığı gözetildiğinde toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, davalı bünyesinde çalışan işçilerin sendika üyesi olup toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunduklarından ücret ve mali haklarının toplu iş sözleşmesine göre belirlendiği, davalı bünyesinde çalışan ve toplu iş sözleşmesine göre ücret ile hakları belirlenen işçilerin davacının emsali kabul edilemeyeceği, toplu iş sözleşmesi kapsamında olmayan emsal işçinin ise bulunmadığı, davacının toplu iş sözleşmesinde öngörülen taban ücret uygulamasından yararlanamayacağı, davalı ile yüklenici firma arasında düzenlenen sözleşmenin eki teknik şartnamede ödenmesi gereken ücretin asgari ücretin %50 fazlası tutarında belirlendiği, 19.06.2023 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ödenmesi gereken ücretin asgari ücretin %50 fazlası miktarında olması gerektiği hususunun dikkate alınarak alacakların usul ve yöntemince hesaplandığı, emsal Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 25.02.2021 tarihli ve 2020/5135 Esas, 2021/5145 Karar sayılı kararı da gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince 19.06.2023 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek tesis edilen hükmün, dosyanın delil durumuna ve hukuka uygun düştüğü gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 06.02.2020 tarihli kaldırma kararı gereklerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmediğini,

2. Taraflarınca emsal işçi olarak bildirilen.... ve .... hakkında yeterli araştırma yapılmadığını,

3. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, teknik şartnamede yazılı asgari ücretin %50 fazlası tutarında belirlenen ücret üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu,

4. İşyerindeki taban ücret uygulamasına ilişkin Yargıtay kararları değerlendirilmeksizin hüküm verildiğini,

5. Emsal dosyalarda düzenlenen bilirkişi raporları ile eldeki dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunun çeliştiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, muvazaalı olduğu belirlenen asıl işveren alt işveren ilişkisi sebebiyle davacının alması gereken ücret miktarının tespiti ile hüküm altına alınan ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının miktarına ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.