"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/153 E., 2024/388 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketlere ait hastanelerde radyoloji doktoru olarak 22.10.2011 tarihinden iş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiği 16.10.2018 tarihine kadar çalıştığını, çalıştığı süre içerisinde bizzat radyasyon ve radyoaktif ışınlara maruz kalacak ortamlarda çalıştığını, haftalık çalışma süresinin 35 saat olmasına rağmen tam zamanlı olarak çalıştırıldığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, prim, yıllık ücretli izin ve şua izni alacaklarının ve iş sözleşmesinde yer alan 150.000,00 USD tutarında cezai şartın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının işçi olmadığını, serbest meslek makbuzu keserek ticari ilişki kapsamında hizmet sunduğunu, davacının ameliyatlar öncesinde hastalardan haricen ilave ücret aldığını ve bu durumun Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) gelen yazı ile öğrenildiğini, yapılan inceleme neticesinde davacının hastane yönetiminin bilgisi ve onayı olmadan iş sözleşmesine aykırı bir şekilde para tahsil ettiğinin anlaşılması üzerine iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, prim alacaklarının ödendiğini, çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini, davacının almış olduğu primlerin yapılmış ise fazla çalışmalarını karşıladığını, davacının cezai şart talebinde bulunamayacağını, yıllık ücretli izinlerini de kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.10.2022 tarihli kararı ile; davacının davalılara ait hastanede 22.10.2011-16.10.2018 tarihleri arasında radyoloji uzmanı olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin mevzuata ve sözleşmeye aykırı bir şekilde hastası ...'den ameliyat öncesinde haricen para aldığı ve bu durumun SGK'ya yapılan şikâyet neticesinde öğrenildiği ve banka kayıtlarına göre de bu paranın davacı tarafça alındığının sabit olması nedeniyle iş sözleşmesinin davalı işverence haklı nedenle feshedildiği, iş sözleşmesinde yer alan prim sistemine göre davacının kendi yaptığı tedavi işlemlerinden % olarak prim alacağına hak kazandığı, şua izninin kullandırıldığının davalı işverence ispatlanamadığı yine davalı işverence yıllık ücretli izinlerin kullandırıldığının ispatlanamadığı, davacının çalışma sistemine göre fazla çalışma yaptığını ise ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 17.10.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 23.06.2023 tarihli kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.06.2023 tarihli kararının süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece; dosya içerisinde yer alan dozimetre kayıtlarının değerlendirilmesi ve gerekirse davalı işyerinde keşif yaptırılarak davacının görevi sebebiyle radyasyona maruz kalıp kalmadığı ve tüm dosya delilleri hep birlikte değerlendirilerek davacının şua iznine hak kazanıp kazanmadığının tespiti gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyulduğu açıklanarak dozimetre kayıtlarının Nükleer Düzenleme Kurumundan getirtildiği, radyoloji uzmanı doktor bilirkişi eşliğinde mahallinde keşif yapıldığı ve tüm dosya kapsamına göre davacının bizzat radyasyon kaynağı cihazlarla hasta tedavi ettiği hususunda duraksama bulunmadığı ve davacının şua izni talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davacı ile müvekkilleri arasında işçi işveren ilişkisi olmadığını, davacının serbest meslek erbabı olduğunu,
2. Davacının davalı Şirketlerde farklı zamanlarda çalışması olup her bir davalıda geçen dönemin ayrıştırılarak hesaplamaların buna göre yapılması gerektiğini, her iki Şirketin aynı gruba ait olması nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu,
3. Davacıya yapılan ödemelerin her ay kendisinin kestiği makbuzlara göre yapıldığından prim ödemesinin reddi gerektiğini,
4. Dosyaya sunulan davacıya ait dozimetre kayıtlarında sonucun 0 olarak görünmesine rağmen bilirkişice varsayımsal çıkarımlarda bulunularak hukuki değerlendirmelerden uzak tespit yapıldığını,
5. Davacının çok sık yurt dışı seyahati olduğunu, kongre ve eğitim için davacının hastanede olmadığı günler bulunduğunu, bu dönemler dikkate alınmadan yıllık ücretli izin hesabı yapılmasının kabul edilemeyeceğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının şua iznine hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
22.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.