Logo

9. Hukuk Dairesi2025/322 E. 2025/1145 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı kurum tarafından hizmet alımı yoluyla çalıştırıldığı işlerde asıl işveren-işçi ilişkisi bulunduğu iddiasına dayalı ilave tediye alacağı talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, önceki bozma kararlarına uyularak davacı ile davalı kurum arasında asıl işveren-işçi ilişkisi bulunduğu, bu nedenle davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı gerekçesiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği ve alacağın hesabına esas ücretin doğru tespit edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TARİHİ : 28.05.2019

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Santralinde çalıştığını, değirmen bakımındaki işçilerin asgari ücretin %50, %60, %75 ya da %100 fazlası ücretle, park sahasında çalışanların asgari ücretin %50-%60 fazlası ücretle, kül, cüruf bakımı, inşaat bakımı sahalarında çalışanların ise asgari ücretin %50 fazlası ücretle çalıştığını, çalışma dönemi içinde hizmet alım sözleşmesi ile yüklenici işverenler üzerinden yaptırılan çalışmaların muvazaalı olduğunu, bu konuda emsal kararlar olduğunu, buna göre yüklenici işverenler üzerinden bildirilen çalışmaların, davalı tarafın sendika üyesi ve dolayısıyla toplu iş sözleşmesinden yararlanan kadrolu işçilerin çalışmaları gibi kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, kendilerinin ihale makamı olduğunu, muvazaa iddialarının yerinde olmadığını, ilave tediyeden sadece sendika üyesi toplu iş sözleşmesinden yararlanma imkânı olan kişilerin faydalanabileceğini, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2021 tarihli kararıyla; davalı ... AŞ ile dava dışı hizmet alım sözleşmesi imzalanan yüklenici firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, davacının Kurum işçisi sayılarak ilave tediyeden faydalanması gerektiği, dava tarihi itibarıyla bir kısım alacağın zamanaşımına uğradığı belirtilerek bilirkişi raporu doğrultusunda, taleple bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince; dosyadaki yazı, bilgi ve belgeler, kanuni gerektirici sebepler, dosyadaki delil durumu, emsal dosyalar, alınan bilirkişi heyet raporları, Dairelerinin aynı yönde emsal mahiyetteki 2021/1115 Esas, .../2422 Karar; 2021/1116 Esas, ../2418 Karar; .../1117 Esas, .../2424 Karar; .../1127 Esas, .../2423 Karar; 2021/1118 Esas, 2022/2425 Karar ve 2021/878 Esas, 2022/2234 Karar sayılı kararları ile tüm dosya içeriği gereğince İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.03.2023 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 11.07.2023 tarihli ilâmı ile; Mahkemece davalı işveren işyerinde davacı ile aynı işi yapan ve sendika üyesi olmayan emsal işçi olup olmadığı belirlenerek emsal işçi olması hâlinde ilave tediye alacağının emsal işçi ücretine göre hesaplanıp hüküm altına alınması; sendikalı olmayan emsal işçi bulunmadığının anlaşılması hâlinde ise davacının almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 26.04.2024 tarihli kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda alınan hesap bilirkişisi raporu dikkate alınarak ve davacının talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 26.04.2024 tarihli kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairenin 25.09.2024 tarihli ilâmı ile, davacı vekiline tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hüküm altına alındığı belirtilen miktarlar tamamen farklı olup kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu, ayrıca Mahkeme gerekçesinde ek bilirkişi raporunu hükme esas aldığını belirtmiş ise de ek raporda tespit edilen miktarlar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hüküm altına alınan miktarların da birbirinden farklı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmı doğrultusunda alınan hesap bilirkişisi raporu dikkate alınarak ve davacının talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde:

1. Davacı işçi ile müvekkili Kurum arasında işçi işveren ilişkisinin kurulmadığını,

2. Müvekkili Kurumun bakım ve onarım işlerini yaptığı ihaleler ile ihaleyi alan şirketlere verdiğini,

3. Müvekkilinin ihale makamı olduğunu ve alacaklardan sorumluluğunun bulunmadığını,

4. Bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelerin hatalı olduğunu olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilip giderilmediği ile ilave tediye alacağına esas ücretin tespitine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.