"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Elektrik Dağıtım ... Şirketinde (...) 12.12.2010 tarihinde işe başladığını, davalı Kurum tarafından müvekkiline 200,00 TL yol, 300,00 TL yemek yardımı yapılacağı söylenmesine rağmen bu şekilde bir ödeme yapılmadığını, ...'ın Diyarbakır İş Mahkemelerinde açılmış olan dava dosyalarına sunduğu 31.10.2012 tarihli ve 1333-9159 sayılı yazıda ihale ile işçilere nakdi yemek yardımı yapıldığının ve servis tahsis edilmesi için de alt işveren Şirketlere ödeme yapılmış olduğunun belirtildiğini ileri sürerek yemek ve yol ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.04.2022 tarihli kararı ile; emsal dava dosyalarına da sunulan ... Diyarbakır İl Müdürlüğünün 31.10.2012 ve 01.12.2015 tarihli yazılarında; yüklenici firma çalışanlarına yol ve yemek ücreti ödendiğine yönelik ifadenin bulunduğu, bu hususta bir işyeri uygulaması olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacının emsal yol ve yemek maliyetleri dikkate alınarak hazırlanan 07.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan miktarda yol ve yemek yardımı alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 04.04.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 13.10.2022 tarihli kararı ile; davalı tarafından emsal dosyalar kapsamında gönderilen 31.10.2012 tarihli yazı ile davalı tarafından alt işverene yazılan 01.12.2015 tarihli yazı incelendiğinde; davalı asıl işverenin yol ve yemek ücreti borcunun varlığını kabul ettiği, davalı ile yükleniciler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, buna göre davalının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi gereğince sorumlu olduğunun tespitinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def'i dikkate alınmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu, yol ve yemek ücreti alacaklarının hesabında, davacının fiilen çalıştığı günlerin dikkate alınması gerektiği gözetilmeden aylık otuz gün üzerinden (izin, rapor günleri ve hafta tatilleri dışlanmaksızın) yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davanın ispatlanamadığını,
2. İş sözleşmesinin davacı ile yüklenici firma arasında imzalandığını, müvekkili tarafından yapılmış bir taahhüt bulunmadığını,
3. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan değerlendirme ve hesaplamaların hatalı olduğunu,
4. Yol ve yemek ücreti talebinin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; yol ve yemek yardımı alacaklarının ispatı ile davalının bu alacak kalemlerinden sorumluluğuna ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.