Logo

Hukuk Genel Kurulu2021/547 E. 2023/471 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik dağıtım şirketi ile sistem kullanım anlaşması imzalamış olan davacı şirketin, EPDK onayı olmaksızın yapılan tarife artışı nedeniyle davalı şirkete fazladan ödediği bedeli talep edip edemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: EPDK tarafından onaylanmamış tarife artışlarının geçersiz olduğu ve davalı şirketin EPDK onayı olmaksızın yaptığı tarife artışı nedeniyle davacının fazladan ödeme yapmak zorunda kaldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak ödenmesine karar verilen miktar yönünden inceleme yapılmak üzere dosya Yargıtay 6. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2020/467 E., 2020/567 K.

1. Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar taraf vekilleri ve ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda önce hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, davalı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine ise hükmün bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi

4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin doğalgaz ham maddesiyle ürettiği elektriği serbest piyasa koşullarında ortaklarına ve üçüncü kişilere sattığını, müvekkili şirketin davalı ... şirketinin içerisinde yer alan müşterilerine enerji nakletmesi için davalı ile sistem kullanım anlaşması imzaladığını, hizmet karşılığında davalıya iletim ve dağıtım sistem kullanım bedeli ödediğini, bu bedelin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirlendiğini, Kasım 2003 tarihinde dağıtım sistem kullanım bedeli içerisinde yer alan iletim sistem kullanım bedelinin 0,3030 TL/Kwh olduğunu, 01.01.2004 tarihi itibariyle iletim sistem kullanım bedellerinde artış öngören hiçbir kurul kararı olmamasına rağmen %33 oranında artış ile 0,3030 TL/Kwh’den 0,4040 TL/Kwh’ye çıkarıldığını, müvekkili şirketin Ocak 2004-Eylül 2006 tarihleri arasında davalı tarafından gönderilen faturaları ödediğini ve müvekkili şirketin KDV dâhil 120.036,41 TL fazladan ödeme yaptığını ileri sürerek, 2004 yılı Ocak ayı ile 2006 Ağustos ayı dâhil olan dönemde davalının sözleşme ve EPDK kararlarına aykırı olarak tahsil ettiği toplam 120.036,41 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı

5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; iletim sistem kullanım bedelinin faturalarda abonenin tarife grubuna göre dönemin birim fiyatları kullanılarak tahakkuk edildiğini, TEDAŞ Genel Müdürlüğünün internet sitesinde yer alan elektrik tarifeleri başlığı altındaki bölümde 2003 yılı iletim sistem kullanım bedelinin 0,3030 TL olarak gözükürken 2004 yılı için ise 0,4040 TL olarak kamuoyuna duyurulduğunu, hukuka aykırı bir artış olmadığını, uygulanan oranın kanun ve yönetmeliğe uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararı

6. Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.04.2016 tarihli ve 2013/144 Esas, 2016/255 Karar sayılı kararı ile; mülga 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun (4628 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinde, sonraki yıl için uygulanması gereken talimatların kurulun onayına sunulacağı, kurul onayı olmaksızın değişiklik yapılamayacağı, kullanıcının kurum tarafından onaylanan bağlantı fiyatını dağıtım şirketine ödemek zorunda olduğu şeklindeki düzenlemeler ile Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği ve EPDK'nın 31.12.2003 tarihli ve 264/1 sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde, elektrik iletim sistemi tarife bedellerinin de EPDK tarafından tespit edilmesi gerektiği ve bu tarifelerin kurul kararı olmaksızın değiştirilemeyeceği sonucuna varıldığı, EPDK onayı olmaksızın iletim sistem kullanım bedelinin yükseltilemeyeceği dikkate alınarak bilirkişi heyeti tarafından tespit edilen 2003 yılı için uygulanan kullanım bedeli ile EPDK kararı bulunmaksızın 2004 yılında arttırılan birim fiyatı üzerinden düzenlenen faturalarda 2004 yılı Ocak ayı başından 2006 yılı Ağustos ayı dâhil olmak üzere iletim sistem kullanım bedeli arasındaki farkın davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile KDV dâhil 120.036,21 TL’nin dava tarihinden itibaren gecikme zammı ve gecikme zammına KDV uygulanarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Özel Daire Onama Kararı

7. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri ve ihbar olunan vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairenin 07.11.2019 tarihli ve 2016/7079 Esas, 2019/4612 Karar sayılı kararı ile;

“…1-HMK'nın 61. maddesinde, görülmekte olan bir davanın sonucundan hukuki yararı etkilenecek olan kişi ya da kişilerin davadan haberdar olmasını sağlamak amacıyla "davanın ihbarı" kurumu düzenlenmiş olup, bu şekilde dava kendilerine ihbar edilen üçüncü kişi ya da kişilerin isterlerse davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılma (müdahil olma) olanağı sağlanmıştır. (HMK 63. md.) Diğer bir anlatımla, davanın ihbarı ile üçüncü kişiye müdahale edebileceği bir davanın açılmış ve görülmekte olduğu bildirilir.

Somut olayda, dava kendisine ihbar olunan TEDAŞ Genel Müdürlüğü davaya karşı beyanlarını bildirmekle yetinmiş, herhangi bir müdahale talebinde bulunmamıştır. Bu durumda, davada taraf sıfatı ve müdahale talebi olmayan ihbar olunanın hükmü temyiz hakkı bulunduğundan söz edilemez. Bu itibarla temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Davacı taraf ödemelerini ihtirazi kayıtla gerçekleştirmiş olduğundan, her bir ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği göz önünde tutulmadan, yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamış ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, ihbar olunan TEDAŞ Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm bölümünün 1. bentte yer alan "dava tarihinden" ibaresinin çıkarılmasına yerine "ödeme tarihlerinden" ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,…” karar verilmiştir.

Karar Düzeltme Talebi Üzerine Özel Dairece Verilen Bozma Kararı

8. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.

9. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesince 10.06.2020 tarihli ve 2020/418 Esas, 2020/2006 Karar sayılı kararı ile;

“…EPDK’nın 24.08.2006 tarihli ve 875 sayılı kurul kararında, 5496 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin Kanun ile 3629 sayılı Kanun’a eklenen geçici 9. madde doğrultusunda, TEDAŞ tarafından EPDK’ya sunulan tarife tekliflerine istinaden kabul edilen PSHB (perakende satış hizmet bedeli) tarifesinin, geçiş döneminde tüketici tarifelerinin dengelenmesi bakımından kwh bazında belirlenmesine ilişkin 20 dağıtım şirketi için gelir gereksinimi hesaplaması ve tarife metodolojisinin geçiş dönemi tarife uygulamaları başlıklı 2. bölümünün (B) bendinde yer alan 1. bölümünde ‘abone başına sabit ücret olarak belirlenen parekende satış hizmeti bedeli tarifesinin geçiş döneninde tüketici tarifelerinin dengelenmesi bakımından kwh bazında belirlenmiştir’ denilmiştir. Bu karar ile EPDK tarafından elektrik dağıtım şirketlerinin PSHB (Parekende Satış Hizmeti Bedeli) karşılığı tahsil ettikleri bedellerin abone başına belli bir maktu bedel olarak değil, tüketici tarafından tüketilen her bir kwh için belli bir bedel olarak tahakkuk ve tahsil edileceği hususu düzenlenmiştir.

Yukarıda değinilen geçiş dönemi tarife uygulamaları başlıklı 2. bölümün (B) bendinin iptali istemiyle dava açılmış, Danıştay 13. Hukuk Dairesinin 2008/2695 E. 2011/1385 E. sayılı kararı ile, geçiş dönemi tarife uygulamaları başlıklı 2.bölümün (B) bendinde yer alan ‘1.bölümde abone başına sabit ücret olarak belirlenen PSHB (parekende satış hizmeti bedeli) tarifesi geçiş döneminde tüketici tarifelerinin dengelenmesi bakımından kwh bazında belirlenmiştir’ şeklindeki düzenleme iptal edilmiştir. İptal kararı ile birlikte elektrik dağıtım şirketleri tarafından tüketilen kwh bazında nispi olarak tahsil edilen PSHB’nin(perakende satış hizmet bedeli) yasal dayanağı ortadan kalkmıştır. Bu nedenle de mahkemece, davalının sayaç okuma bedellerini kwh bazında nispi olarak tahsil etmesi neticesinde maktu alınan ücretle arasındaki fark kadar zenginleştiği, ancak zenginleşmenin davacı aleyhine değil doğrudan tüketici aleyhine olduğu, davacı aleyhine bir zenginleşmenin olmadığı, davacının bu bedeli tüketiciye ödediğine ilişkin bir iddia da ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Bu husus göz ardı edilerek mahkeme kararının bozulması gerekirken sehven düzeltilerek onanmasına karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 07.11.2019 tarihli ve 2016/7079 E. 2019/4612 K. sayılı düzeltilerek onama ilamının kaldırılarak kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir,...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Direnme Kararı

10. Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2020/467 Esas, 2020/567 Karar sayılı kararı ile; önceki karar gerekçesi yanında, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu (6446 sayılı Kanun) ile yürürlükten kaldırılan 4628 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinde, sonraki yıl için uygulanması gereken tarifelerin kurulun onayına sunulacağının düzenlendiği, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği ve EPDK'nın 31.12.2003 tarihli ve 264/1 sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde, elektrik iletim sistemi tarife bedellerinin de EPDK tarafından tespit edilmesi gerektiği, bu tarifelerin kurul kararı olmaksızın değiştirilmesinin mümkün olmadığı, Yargıtay uygulamalarının da bu yönde geliştiği, taraflar arasında sözleşme ilişkisi olduğu, davalı tarafından düzenlenen faturaların doğrudan davacı adına düzenlendiği ve faturaların da yine davacı tarafından ödendiği, EPDK onayı olmaksızın iletim sistem kullanım bedelinin yükseltilemeyeceği dikkate alınarak bilirkişi heyeti tarafından tespit edilen 2003 yılı için uygulanan iletim sistem kullanım bedeli ile EPDK kararı bulunmaksızın 2004 yılında arttırılan birim fiyatı üzerinden hesaplanan bedel arasındaki KDV dâhil 120.036,41 TL farktan davalının bizzat davacıya karşı sorumlu olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi

11. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

12. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda davacının, taraflar arasında imzalanan dağıtım sistem kullanım anlaşması uyarınca iletim sistem kullanım bedeli fiyatlarında 2004 yılında yapılan artış uyarınca davalıya fazladan ödediğini iddia ettiği bedeli talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

13. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konu ile ilgili yasal düzenleme ve kavramların açıklanmasında fayda vardır.

14. Uyuşmazlığın ortaya çıktığı tarihte yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gereken 4628 sayılı Kanun’un “Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu ve Kurul Başkanlığı” başlıklı 5 inci maddesi;

“Kurul, biri Başkan, biri İkinci Başkan olmak üzere yedi üyeden oluşur.

…Bu Kanunun diğer maddeleri ile belirlenen yetkilerinin yanısıra, Kurul aşağıdaki yetkilere de sahiptir:

… e) İlgili lisans hükümleri uyarınca hazırlanacak olan; Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim Şirketinin toptan satış fiyat tarifesini, iletim tarifesini, dağıtım tarifeleri ile perakende satış tarifelerini incelemek ve onaylamak,…” hükmünü haizdir.

15. Aynı Kanun’un “Tarifeler ve tüketicilerin desteklenmesi” başlıklı 13 üncü maddesi;

“Bu Kanun kapsamında düzenlenen tarifeler, tarifelerin uygulanması ve tüketicilerin desteklenmesine ilişkin usul ve esaslar şunlardır:

a) Tarifeler:

Bu kısımda düzenlenen ve bir sonraki yıl uygulanması önerilecek tarifeler, ilgili tüzel kişi tarafından bu Kanun hükümleri doğrultusunda ve kendisine Kurul tarafından verilen lisanstaki hükümler uyarınca her yıl ekim ayının sonuna kadar hazırlanır ve Kurul onayına sunulur. Kurul, bu başvuruların ilgili lisans hükümlerine uygun olduğunu tespit etmesi halinde, bu başvuruları aynı yılın 31 Aralık tarihini geçmeyecek şekilde onaylar.

Lisans sahibinin, bir sonraki yıl boyunca tarifelerde yapacağı aylık enflasyon ve lisansında belirtilen diğer hususlarla ilgili ayarlamalar da Kurul onayında yer alır. Bu tür fiyat ayarlamaları ile ilgili formüller Kurum tarafından bu Kanun hükümleri doğrultusunda verilen her lisansta bulunur. Fiyat yapısı içinde, söz konusu tüzel kişinin piyasa faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan hiçbir unsur yer alamaz. Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi tarafından uygulanacak iletim ek ücreti bu hükmün istisnasını oluşturur.

Her lisansta yer alan fiyat formülleri ancak söz konusu lisansta belirtilen zamanlarda ve/veya koşullarda tadil edilebilir.

Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Bir gerçek veya tüzel kişinin tabi olduğu tarifede öngörülen ödemelerden herhangi birisini yapmaması halinde, söz konusu hizmetin durdurulmasını da içeren usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.

Tarife onayı gerektiren bir lisansın verilmesi ile birlikte, içinde bulunulan yıla ait tarife de Kurulca incelenerek onaylanır.

b) Kurulca düzenlemeye tabi tarife türleri şunlardır:

1. Bağlantı ve Sistem Kullanım Tarifeleri: Bağlantı ve sistem kullanım tarifeleri, ilgili bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarına dahil edilecek olan ve iletim sistemi ya da bir dağıtım sistemine bağlantı ve sistem kullanımı için eşit taraflar arasında ayrım yapılmaması esasına dayalı fiyatları, hükümleri ve şartları içerir.

Bağlantı fiyatları, şebeke yatırım maliyetlerini kapsamaz. Bağlantı fiyatı, bağlantı yapmış olan tüzel kişinin namına oluşan masraflar ile sınırlıdır.

2. İletim Tarifesi: Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi tarafından hazırlanacak olan iletim tarifesi, üretilen, ithal veya ihraç edilen elektrik enerjisinin iletim tesisleri üzerinden naklinden yararlanan tüm kullanıcılara eşit taraflar arasında fark gözetmeksizin uygulanacak fiyatları, hükümleri ve şartları içerir. Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketinin yapacağı şebeke yatırımları ve iletim ek ücretleri iletim tarifesinde yer alır.

3. Toptan Satış Tarifesi: Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim Şirketi tarafından hazırlanacak toptan satış tarifesi, toptan satışlar için Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim Şirketinin elektrik enerjisi satma yükümlülüğü olan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit taraflar arasında fark gözetmeksizin uygulayacağı fiyatları, hükümleri ve şartları içerir.

Toptan satış tarifesinin belirlenmesinde Kurul, satın alınan elektrik enerjisinin ortalama fiyatının yansıtılmasını ve Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim Şirketinin mali yükümlülüklerini yerine getirebilme kapasitesini esas alır.

4. Dağıtım Tarifeleri: Dağıtım şirketleri tarafından hazırlanacak olan dağıtım tarifeleri, elektrik enerjisinin dağıtım tesisleri üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit taraflar arasında fark gözetmeksizin uygulanacak dağıtım hizmetine ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içerir.

5. Perakende Satış Tarifeleri: İletim sistemine doğrudan bağlı olanlar dışındaki tüketiciler için, eşit taraflar arasında ayırım gözetmeksizin uygulanacak fiyatları, hükümleri ve şartları içerir.

Serbest olmayan tüketiciler için geçerli olacak perakende satış tarifeleri, perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketi ve/veya perakende satış şirketleri tarafından önerilir ve Kurul tarafından incelenerek, onaylanır.

İletim sistemine doğrudan bağlı olanlar dışındaki serbest tüketiciler için geçerli olacak perakende satış tarifeleri de bu tüketiciler ikili anlaşmalarla kendi tedarikçilerini seçene kadar, bulundukları dağıtım bölgesindeki perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketi ve/veya perakende satış şirketleri tarafından önerilir ve Kurul tarafından incelenerek onaylanır,…” şeklinde düzenlemiştir.

16. 11.08.2002 tarihli ve 24843 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve dava konusu yapılan dönemde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği’nin 4 üncü maddesinin yirmi beşinci bendinde, iletim sistemi kullanım fiyatının, iletim sistemine ilişkin yatırım harcamaları ve işletme ve bakım giderleri dikkate alınarak hesaplanan fiyat olduğu açıklanmıştır. Yönetmeliğin 8 inci maddesinde de, iletim tarifesinin; TEİAŞ tarafından hazırlanan iletim tarifesi, iletim sistemi kullanım fiyatı ve iletim sistemi işletim fiyatı ile tarifenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslardan oluştuğu, iletim sistemi kullanım fiyatının; "İletim Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ", iletim sistemi işletim fiyatının; "İletim Sistemi İşletim Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ" hükümleri esas alınarak hesaplanacağı belirtilmiştir. Ayrıca Yönetmeliğin 28 inci maddesinde iletim ve dağıtım tarifesinde yer alan fiyatların tüketicilere yansıtılması usulü gösterilmiştir.

17. Taraflar arasında dağıtım sisteminin kullanılması için gerekli hüküm ve şartları içeren “Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması” imzalanmış olup, sözleşmenin 3 üncü maddesinde, maddi hatalar dışında, ödeme bildirimi içeriğine yapılacak herhangi bir itirazın ödemeyi durdurmayacağı, dağıtım şirketinin hatası nedeniyle fazladan ödenmiş olan tutarın, dağıtım şirketi tarafından ödeme bildiriminin tebliğ edildiği günden sonraki on beş gün içerisinde herhangi bir itirazda bulunulması hâlinde ödeme tarihini izleyen on altıncı günden başlamak üzere 6183 sayılı Amme Alacakların Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı da dâhil olmak üzere bir sonraki ödeme dönemine ait bedelden mahsup edileceği kararlaştırılmıştır.

18. Tüm bu açıklamalar kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; davacı, davalı ... şirketinin içerisinde yer alan müşterilerine enerji nakletmesi için davalı ile sistem kullanım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca davalıya iletim ve dağıtım sistem kullanım bedeli ödediğini, ancak 2003 yılı için belirlenen iletim sistem kullanım bedelinde, iletim fiyatlarında artışı öngören EPDK kararı ve onayı olmaksızın 2004 yılında artış yapılarak davalıya fazladan ödediğini iddia ettiği iletim sistem kullanım bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

19. Dosya içerisinde yer alan ve EPDK’nın 19.03.2003 tarihli ve 103 sayılı kararı ile, TEİAŞ’ın iletim tarifesine dâhil olan bedeller belirlendikten sonra iletim sistemi sistem kullanım fiyatı ve iletim sistemi sistem işletim fiyatında 2003 yılında herhangi bir artış yapılmayacağı kararlaştırılmıştır.

20. EPDK’nın 31.12.2003 tarihli ve 264/1 sayılı kararında da, 24.07.2003 tarihli ve 171 sayılı kurul kararı ile değişik 19.03.2003 tarihli ve 103 sayılı kurul kararı ve ekleri ile belirlenen iletim tarifesinin TEİAŞ tarafından 2004 yılı için de uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

21. Az yukarıda yer verilen 4628 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca, EPDK’nın görevlerinden bir tanesinin de iletim tarifesini incelemek ve onaylamak olduğu, 4628 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinde de, uygulanacak tarifelerin her yıl ekim ayının sonuna kadar hazırlanıp kurul onayına sunulacağı ve EPDK tarafından aynı yılın 31 Aralık tarihini geçmeyecek şekilde onaylanacağı, EPDK tarafından düzenlemeye tabi tarife türleri içerisinde iletim tarifesine yer verildiği dikkate alındığında, 2003 yılı iletim sistem kullanım bedelinin dava konusu dönemde de aynen uygulanması gerekirken, EPDK kararlarına aykırı olarak kurul onayı olmadan artış yapıldığı anlaşılmaktadır.

22. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3 üncü maddesi uyarınca, davalı tarafça fazladan tahsil edilen tutarın bir sonraki ödeme dönemine ait bedelden mahsup edileceği de kararlaştırıldığından, davacının EPDK onayı olmadan iletim sistem kullanım bedelinde yapılan artış üzerine fazladan ödediği bedeli davalıdan talep etmekte haklı olduğu sonucuna varılmıştır.

23. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, davacının, davalıya fazladan ödediğini iddia ettiği bedel yönünden davalı lehine bir zenginleşmenin bulunduğu, ancak bu zenginleşmenin davacı aleyhine değil doğrudan tüketici aleyhine olduğu, davacının, davalıya fazladan ödenen bedeli tüketicilere ödediğine yönelik herhangi bir delil sunulmadığı, bu durumda direnme kararının Özel Daire bozma kararında belirtilen gerekçe ve nedenlerle bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

24. Bu nedenle mahkemece verilen direnme kararı yerindedir.

25. Ne var ki, Özel Dairece davacıya ödenmesine karar verilen miktar yönünden inceleme yapılmadığından dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

IV. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Direnme kararı yerinde olup, mahkemece davacıya ödenmesine karar verilen miktar yönünden inceleme yapılmak üzere dosyanın YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

Ancak karar düzeltme yolunun açık olması sebebiyle öncelikle mahkemesince Hukuk Genel Kurulu kararının taraflara tebliği ile karar düzeltme yoluna başvurulması hâlinde dosyanın Hukuk Genel Kuruluna, başvurulmaması hâlinde ise mahkemesince doğrudan YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

6217 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

17.05.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.