Logo

Hukuk Genel Kurulu2023/706 E. 2025/170 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Bölge Adliye Mahkemesinin yoksulluk nafakasına hükmettiği kararın Yargıtayca bozulmasının ardından, mahkemenin direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığı hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, Yargıtay'ın bozma kararından sonra, dosyaya yeni giren SGK hizmet dökümünü delil olarak değerlendirip, kadının asgari ücretle çalışsa dahi yoksulluktan kurtulamayacağı gerekçesiyle verdiği karar, yeni delil ve gerekçeye dayandığından direnme kararı niteliğinde olmayıp yeni bir hüküm olarak kabul edilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1961 E., 2023/3 K.

ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 18.10.2022 tarihli ve

2022/2336 Esas, 2022/8301 Karar sayılı BOZMA kararı

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair itirazların reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

A. Ön Sorun

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, direnme olarak adlandırılan kararın gerçekte yeni delil ve gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

B. Gerekçe

1. Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozma kararından esinlenerek yeni bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.

2. Başka bir anlatımla, mahkemenin yeni bir delile dayanmak veya bozmadan esinlenmek suretiyle gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.

3. Yargıtayın istikrar kazanmış içtihatlarına göre, mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.

4. Bu açıklamalar ışığında eldeki davaya gelince; taraflar arasındaki boşanma davası nedeniyle yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin az, buna karşılık kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulü ile tespit edilen kusur belirlemesine bağlı olarak davalı kadın eşin tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılamada ise gerçekleşen olaylara göre erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddi tazminat ödenmesine, ne var ki erkeğin tespit edilen kusurlu davranışları kadının kişilik haklarını zedeler nitelikte olmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

5. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; Özel Dairece davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi ile kadın eşin boşanma nedeni ile yoksulluğa düşüp düşmediği yönünden eksik araştırma sonucunda karar verildiği gerekçesiyle hüküm yoksulluk nafakası yönünden bozulmuştur.

6. Özel Dairenin bozma kararı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalı kadının çalıştığına dair SGK hizmet dökümü dosya arasına alınarak "kadının asgari ücretli çalışması halinde dahi gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı" gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.

7. Yukarıda açıklandığı gibi Özel Daire bozma kararı kadın eşin boşanma nedeni ile yoksulluğa düşüp düşmeyeceğine yönelik yapılan araştırmanın yeterli olmadığına işaret etmektedir. Bölge Adliye Mahkemesi ise bozma kararından sonra dosya arasına alınan ve davalı kadına ait olduğu anlaşılan SGK hizmet dökümünü değerlendirerek, kadının asgari ücretli çalışması hâlinde dahi gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı gerekçesiyle önceki kararında yer vermediği yeni bir delil ve gerekçe ile direnmiştir.

8. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesinin direnme olarak adlandırdığı kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, ilk kararda yer almayan delil ve gerekçeye dayalı yeni bir hüküm niteliğinde olduğu açıktır.

9. Hâl böyle olunca kurulan bu yeni hükmün temyiz incelenmesini yapma görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.

10. Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

26.03.2025 tarihinde yapılan görüşmede oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.