Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İş müfettişi raporuna karşı açılan iptal davasında davalı olarak Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü'nün gösterilip gösterilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş müfettişi raporunun işçi alacaklarına ilişkin kısmına karşı açılan davalarda işçi şikayeti üzerine işyerinin genel uygulamasını belirlemeye yönelik raporlarda davanın Bakanlık aleyhine açılması gerektiği, somut olayda ise davanın Türkiye İş Kurumu aleyhine açılmasının hatalı olduğu ve hasımda yanılma nedeniyle davanın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yönlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş müfettiş raporunun iptali davasında husumet yönünden doğru davalıya dava açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İş müfettiş raporunun işyerinin genel uygulamasını belirlemeye yönelik olması ve işçi şikayeti üzerine düzenlenmesi sebebiyle davanın Türkiye İş Kurumu'na değil Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na açılması gerektiği gözetilerek, mahkemenin hasımda yanılma nedeniyle davayı Bakanlığa yönlendirmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin Yargıtay 14. Ceza Dairesi ile yerel mahkeme arasındaki direnme kararı uyuşmazlığında, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkının olup olmadığı ve bu hakkın kullanılmamasının kararı etkileyip etkilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet içeren davalara katılma hakkı bulunduğu, ancak Bakanlığın bu davadan haberdar edilmemesinin tek başına bozma nedeni olmadığı, Bakanlığa gerekçeli karar tebliğ edilerek temyiz hakkı tanınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliği için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları bakımından eksik araştırmayla hüküm kurulup kurulmadığı ve 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kamu davasından haberdar edilip edilmemesi gerektiği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve bu Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet içeren davalara katılma hakkı bulunduğu, bu nedenle Bakanlığın söz konusu davadan haberdar edilmesi gerektiği, ancak bu hususun eksikliğinin tek başına bozma nedeni olmadığı gözetilerek dosyanın Bakanlığa tebliğ edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelemesinde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun ve ilgili uluslararası sözleşmeler gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın çocuklara karşı işlenen suçlarda davaya katılma hakkı bulunduğu, ancak bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği ve somut olayda Bakanlığın bu haktan yoksun bırakıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bakanlığa tebliğ edilmesi ve Bakanlığa yasal temyiz süresi tanınması amacıyla dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin eksik araştırmayla kurulup kurulmadığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilip edilmemesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın ve çocuklara yönelik şiddet davalarına katılma hakkı bulunduğu, bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği, ancak somut olayda Bakanlığın bu haktan mahrum bırakıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının Bakanlığa tebliğ edilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde haksız tahrik indiriminin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadına karşı şiddet suçları sebebiyle açılan kamu davalarına katılma hakkı bulunduğu ve bu haktan faydalanabilmesi için yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın tebliğ işleminin yapılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli cinsel saldırı suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelemesinde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı ve yerel mahkeme hükmünün bozulup bozulmayacağı noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadına karşı şiddet suçlarına ilişkin davalara katılma hakkı bulunduğu, Bakanlığın bu haktan yararlanabilmesi için yerel mahkeme hükmünün tebliğ edilmesi gerektiği ve bu hususun sağlanması için dosyanın Yargıtay 14. Ceza Dairesine tevdi edilmesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne, 14. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılmasına ve dosyanın tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırı suçlarının sabit olup olmadığı ve 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilip, davaya katılımının sağlanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi, Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri ve CMK'nın 234. maddesi birlikte değerlendirilerek, Bakanlığın kadına karşı şiddet suçlarında kamu davasına katılma hakkı bulunduğu ve bu hakkın etkin şekilde kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin zorunlu olduğu, ayrıca yargılama aşamasında bu hakkın kullandırılmaması nedeniyle Bakanlığa gerekçeli kararın tebliğ edilerek yasal temyiz süresinin başlatılması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın tevdi karar verilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen hükümde mağdurun ruh sağlığına ilişkin raporların çelişkili olması nedeniyle bozma kararı verilmiş, yerel mahkeme direnmiş, bu direnme kararının temyizi üzerine, 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılmasının gerekli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve bu kanunun uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan her türlü davaya katılabileceği, Bakanlığın bu davadan haberdar edilmesi gerektiği ve gerekçeli kararın Bakanlığa tebliğ edilerek yasal temyiz süresinin başlatılması gerektiği gözetilerek dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanıkların mahkumiyetine dair yerel mahkeme kararının Yargıtay 14. Ceza Dairesi tarafından bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet davalarına katılabilme hakkı bulunduğu, Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği ve bu hakkın temyiz aşamasında da kullanılabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş, bozma kararı kaldırılmış ve dosya Bakanlığa tebligat yapılması için Yargıtay 14. Ceza Dairesine tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşe karşı nitelikli cinsel saldırı suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılmaması gerektiği hususu ve sanığın onama kararının kaldırılması halinde tahliyesinin gerekip gerekmediği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadına karşı şiddet davalarına katılma hakkı bulunduğu, bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği ve bu hususun sağlanmamasının Bakanlığın haklarını kısıtladığı, ayrıca yoklukta verilen hükmün temyiz hakkı sahiplerine tebliğ edilmemesi halinde temyiz süresinin başlamayacağı ve hükmün kesinleşmeyeceği gözetilerek, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılmasına ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.