Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Islah”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının mobbing ve fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, dini bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai, hafta tatili ve dini bayram/genel tatil çalışmaları hususunda, kart okuma sistemi kayıtlarının hafta hafta incelenmesi, bordrolar ve tanık beyanları birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken, mahkemece kayıtların yeterince incelenmemesi, ıslah dilekçesinin reddine ilişkin hatalı değerlendirme ve davacının fesih sebeplerinden yalnızca birinin ispatının dahi kıdem tazminatına hak kazanmak için yeterli olacağının gözetilmemesi nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davada, davalı tarafından cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülen zamanaşımı def'inin geçerliliği, davacının ücret miktarı ve buna bağlı olarak hükmedilen alacak ve vekâlet ücreti miktarlarının doğruluğu tartışmalıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacının ücretini belirlerken dosya kapsamını, tanık beyanlarını ve emsal ücretleri değerlendirerek uyuşmazlık konusu alacakları hesaplaması ve zamanaşımı def'inin cevap dilekçesinin ıslahıyla ileri sürülmesinde bir sakınca bulunmaması gözetilerek davacı vekilinin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürülüp düşürülmediği ve buna bağlı olarak talep ettiği ücret, ilave tediye, ikramiye, fazla mesai ve bayram/genel tatil ücret farklarının ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde ücretin asgari ücretin %30 fazlası olduğunu açıklamasına ve Yargıtay'ın önceki bozma ilamında bu hususa göre hesaplama yapılması gerektiğine işaret etmesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nin asgari ücretin %130 fazlası üzerinden hesaplama yaparak hüküm kurması ve ayrıca bozma sonrası yapılan duruşmalar için davalı lehine istinaf duruşma vekalet ücretine hükmetmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının üst düzey çalışan olup olmadığı, alacak kalemlerine esas alınacak ücret miktarı ve faiz talebinin ıslah dilekçesiyle ileri sürülüp sürülemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin tespitinde, işçinin yaptığı işin niteliği, emsal ücret araştırmaları, SGK verileri ve tanık beyanları gibi tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hüküm altına alınan ücretin düzeltilmesi ve davacının ıslah dilekçesinde talep ettiği faiz alacağının da ayrıca değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla çalışma alacağının ıslaha karşı zamanaşımı savunmasından etkilenip etkilenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenmesine imkan olmadığı gözetilerek temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işverenden, maden hakları grup müdürü olarak çalıştığı dönemde yürüttüğü teknik nezaretçilik görevi karşılığında talep ettiği ücret alacağının ödenip ödenmediği, miktarı ve zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının teknik nezaretçi olarak çalıştığı, davalı tarafından ödendiği iddia edilen ücretlerin bordro kayıtları ile ispatlanamadığı, mahsubu yapılarak davacının hak kazandığı teknik nezaretçi ücret alacağının hesaplanmasında bir hata bulunmadığı, miktar içermeyen ibranamelerin geçersiz olduğu, davalının kötüniyetini gösterir bir delil bulunmadığından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesinin ıslahı ile ileri sürülen zamanaşımı def'ine itibar edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurularının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalı işverenden tahsili istemine ilişkin davada, zamanaşımı def'inin ıslah edilen kısım için de uygulanıp uygulanmayacağı ve hükmedilen miktarın hesaplama hatası içerip içermediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi dava açıldıktan sonra ıslah yoluyla artırılan alacak miktarına karşı davalı vekilince süresinde zamanaşımı def'i ileri sürülmesine rağmen, bu def'in mahkemece dikkate alınmaması ve ayrıca ... bayram ve genel tatil ücreti alacağının hesaplama hatasıyla hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya karşı açılan sendika aidat alacağı davasında Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesine konu olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihini esas alındığında, davacı tarafından talep edilen ve mahkemece hükmedilen sendika aidat alacağı miktarının, 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ıslah yoluyla artırdığı gece zammı ücreti talebine karşı davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı definin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, Yargıtay'ın bozma ilamına uygun olarak davalı tarafından ileri sürülen ıslah zamanaşımı def'ini dikkate alarak hüküm kurduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işverenden, toplu iş sözleşmesi hükmü uyarınca bakım tazminatı alacağı talebi üzerine, zamanaşımı ve ıslah hususunda yerel mahkeme kararının hüküm ve gerekçesi arasında çelişki içerip içermediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ıslah dilekçesi ile artırdığı alacak miktarının, davalı vekilinin ıslaha karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def'ine rağmen, asıl dava dilekçesinde talep edilen miktardan düşük olması ve bu sebeple ıslahın zamanaşımına uğramış bir alacağı kapsamaması nedeniyle, yerel mahkemenin gerekçesinde "davanın kısmen kabulüne" ibaresinin yer alması bozma sebebi oluşturmadığından, yerel mahkeme kararının sonucu itibarıyla doğru olması gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işverenden 2014-2017 yılları arasında tahakkuk eden bakım tazminatı alacağı talebi üzerine, zamanaşımı ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ıslah dilekçesiyle artırdığı alacak miktarının ıslah zamanaşımına uğramamış olması ve mahkemenin gerekçesindeki davanın kısmen kabulüne ilişkin ifadenin yazım hatası olarak değerlendirilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının sonucunun doğru olduğu gerekçesiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının sendika aidat alacağı davasında istinaf edilen kararın temyiz incelemesine konu olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından talep edilen ve mahkemece reddedilen alacak miktarının, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. ve 366. maddeleri uyarınca davacının temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.