Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çevrenin Bozulması”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma nedeniyle çevrenin bozulması sebebiyle açılan bedel tespiti davasında, 7103 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 13. maddenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7103 sayılı Kanun ile getirilen geçici 13. maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle, dava tarihinde yürürlükte olmayan bu hükmün uygulanamayacağı ve ilk derece mahkemesinin işin esasını incelemesi gerektiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aynı taşınmazla ilgili açılan iki ayrı davada, ilk davada kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ödendikten sonra, ikinci davada çevrenin bozulması nedeniyle ayrıca tazminat hükmedilmesi üzerine, ilk davanın tarafı olan idarenin, ikinci davanın kararının yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılması talebinin reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığı ve aynı taşınmaz için mükerrer tazminat ödenmesinin yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak sayılmadığı, davaların konusu ve sebebinin farklı olduğu değerlendirilerek, mahkemenin yargılamanın yenilenmesi talebini reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Baraj inşaatı nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin bozulması nedeniyle taşınmazdan yararlanamadığını iddia eden davacının açtığı tazminat davasında husumetin hangi idareye yöneltileceği konusunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca, baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin bozulması nedeniyle taşınmazdan yararlanamama halinde husumetin kamulaştırmayı yapan idareye yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin husumet yönünden red kararına ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle kamulaştırılan taşınmaza mücavir taşınmazın çevrenin bozulması nedeniyle ekonomik olarak kullanılamaz hale gelmesi sebebiyle açılan tazminat davasında husumetin kime yöneltileceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca baraj inşası için yapılan kamulaştırmalar sonucu kamulaştırma sahasına mücavir taşınmazların çevrenin bozulması nedeniyle ekonomik ve sosyal yönden yararlanılmasının mümkün olmaması hallerinde, taşınmaz maliklerinin yazılı başvuruları üzerine kamulaştırmaya tabi tutulması gerektiği, baraj gölünün başka idarelerce kullanılmasının bu durumu değiştirmeyeceği ve husumetin kamulaştırmayı yapan idareye yöneltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin bozulması nedeniyle taşınmazdan yararlanamadığını iddia eden davacının açtığı tazminat davasında husumetin hangi idareye yöneltileceği konusundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca, baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle taşınmazdan yararlanma olanağının kalmadığı iddiasıyla açılan davada, baraj gölünü başka idarelerin kullanmasının durumu değiştirmeyeceği ve husumetin kamulaştırmayı yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na yöneltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle kamulaştırılan taşınmaza mücavir taşınmazın çevrenin bozulması nedeniyle ekonomik yönden yararlanılamaması sebebiyle açılan tazminat davasında husumetin hangi idareye yöneltileceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca, baraj inşası nedeniyle kamulaştırma sahasına mücavir taşınmazlarda çevrenin bozulması sebebiyle ekonomik yönden yararlanmanın mümkün olmaması halinde taşınmaz malikinin yazılı başvurusu üzerine idarece zorunlu kamulaştırma yapılacağı, bu nedenle husumetin kamulaştırmayı yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na yöneltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin bozulması nedeniyle taşınmazdan yararlanamadığını iddia eden davacının açtığı tazminat davasında husumetin hangi idareye yöneltilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca, baraj inşası nedeniyle çevrenin bozulması halinde taşınmaz malikinin başvurusu üzerine idarenin kamulaştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu ve davada husumetin kamulaştırmayı yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin husumet yönünden red kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin bozulması nedeniyle taşınmazdan yararlanamadığını iddia eden davacının açtığı tazminat davasında husumetin hangi idareye yöneltileceği konusundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca, baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin bozulması nedeniyle taşınmazdan yararlanma olanağının kalmadığı iddiasıyla açılan davalarda husumetin, kamulaştırmayı yapan idareye yöneltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.