Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Örgütlü Suç”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kesinleşmiş teşekkül halinde kaçakçılık suçundan mahkumiyet hükmünün infazına başlanmadan yürürlüğe giren 4926 ve 5607 sayılı Kanunlardan hangisinin hükümlü lehine olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen hükümde teşekkül halinde kaçakçılığın sabit olması ve teşekkül ile örgüt kavramlarının benzerliği gözetilerek 5607 sayılı Kanun'un 4/1. maddesinin uygulanması gerektiği, 4926 sayılı Kanun'un lehe olduğu gözetilmeden hüküm kurulmasının isabetsizliği nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın uyuşturucu madde ithal etme suçuna iştirak edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, diğer sanıklarla örtüşmeyen ve içeriği belirlenemeyen telefon görüşmeleri dışında, uyuşturucu madde ithal etme eylemine iştirak ettiğine dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiş, ancak iletişim tespit tutanakları ve diğer delillerin birlikte değerlendirilmesiyle sanığın suça iştirak ettiği kanaatine varılarak bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Teşekkül halinde kaçakçılık suçundan mahkum olan hükümlü hakkında, hükmün infazına başlanmadan önce yürürlüğe giren 4926 ve 5607 sayılı Kanunlardan hangisinin hükümlü lehine olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen hükümde sabit görülen teşekkül halinde kaçakçılık suçunun, sonradan yürürlüğe giren 4926 ve 5607 sayılı Kanunlar ile suç tarihindeki 1918 sayılı Kanun hükümlerine göre ayrı ayrı değerlendirilmesi ve sonuç ceza miktarlarının karşılaştırılması gerektiği, bu kapsamda "teşekkül" ve "örgüt" kavramlarının farklılığına ve somut olaydaki suçun örgüt kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine, 4926 sayılı Kanun'un diğer iki kanuna göre daha lehe hükümler içerdiğine göre, yerel mahkemenin 5607 sayılı Kanun'u lehe kabul ederek verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan alınan iletişimin denetlenmesi kararları üzerine elde edilen delillerin, TCK'nın 188/5 ve 220/1-2. maddeleri kapsamında hükme esas alınıp alınamayacağı ve sanık Harun'un uyuşturucu madde ihracı suçuna asli fail olarak mı yoksa yardım eden olarak mı katıldığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Özel yetkili mahkemelerce örgütlü uyuşturucu ticareti suçundan verilen iletişimin dinlenmesi kararları sonucu elde edilen delillerin, aynı soruşturma kapsamındaki suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve uyuşturucu madde ihracı suçlarından hüküm kurulmasında kullanılabileceği, delillerin hukuka uygun yöntemlerle elde edildiği ve bu hususta kanuni bir engel bulunmadığı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının Özel Dairece yeniden incelenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan alınan iletişimin denetlenmesi kararları kapsamında elde edilen delillerin, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma suçları kapsamında da kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşturucu madde ticareti suçundan alınan iletişimin dinlenmesi kararları kapsamında elde edilen delillerin, aynı soruşturmanın kapsamındaki suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma suçları bakımından da hukuka uygun delil olarak kabul edilerek kullanılabileceği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükümlerin esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan dolayı alınan iletişimin denetlenmesi kararları ile elde edilen delillerin, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu ticareti yapma suçlarından hüküm kurulmasında kullanılıp kullanılamayacağı ve sanık H.'ın suçtaki rolünün asli fail mi yoksa yardım eden mi olduğu hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 135/6. maddesi uyarınca verilen iletişimin denetlenmesi kararları kapsamında elde edilen delillerin, örgütlü suçlarla mücadele amacına uygun olarak ve kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, aynı soruşturma kapsamındaki suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu ticareti yapma suçlarından mahkumiyet hükmü kurulmasında kullanılabileceği, bu nedenle Özel Daire bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının diğer yönlerden incelenmek üzere dosyanın Yargıtay 10. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapmak amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından mahkumiyet kararlarının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin, aralarındaki hiyerarşik ilişki, iletişim yöntemleri, uyuşturucu maddenin miktarı ve niteliği, planlama ve iş bölümü gibi unsurlar gözetildiğinde, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma suçlarının unsurlarını oluşturduğu, dolayısıyla örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandırılmalarının yerinde olduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik nitelikli yağma suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağduru tehdit ederek para istediği, mağdurun da korktuğu için bankadan kredi çekerek parayı sanığa teslim ettiği olayda; mağdur beyanlarının banka kayıtlarıyla uyumlu olması ve sanığın örgüt lideri olarak bu suçu örgütün korkutucu gücünden yararlanarak ve örgüte yarar sağlamak amacıyla işlediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.