Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Özel Norm”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanı kullanarak GSM hattı çıkartması eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu mu yoksa 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na muhalefet suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, TCK'nın 207. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçuna göre özel norm niteliğindeki 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56/2. maddesi kapsamında kaldığı ve bu kanunda öngörülen yaptırımın adli para cezası olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı veren direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkası adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı kullanarak GSM hattı ve Digiturk aboneliği alması eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu mu yoksa 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na muhalefet suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, TCK'nın 207. maddesindeki özel belgede sahtecilik suçuna göre özel norm niteliğindeki 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56/2. maddesi kapsamında kaldığı, bu nedenle sanığa adli para cezası verilmesi gerekirken özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasının kimlik bilgilerini kullanarak iki adet cep telefonu hattı alması eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu mu yoksa 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na muhalefet suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, TCK'nın 207. maddesindeki özel belgede sahtecilik suçuna göre özel norm niteliğinde olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56/2. maddesi kapsamında kaldığı, bu nedenle sanığa ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait çalınan bir cep telefonunun kendisine ait olduğunu ve kaybettiğini beyan ederek kolluk kuvvetlerine başvurması eyleminin suç uydurma mı yoksa resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, başkasına ait çalınmış bir cep telefonunun kendisine ait olduğunu ve kaybettiğini belirterek yetkili makamlara başvurarak, olayı farklı bir şekilde anlatıp yeni bir suç ihbar etmesi ve gerçeğe aykırı eklemeler yaparak adli makamları gereksiz yere meşgul etmesi ve yanlış yönlendirmesi nedeniyle eyleminin suç uydurma suçunu oluşturduğu, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun ise suç uydurma suçu karşısında genel norm niteliğinde olduğu ve özel normun önceliği ilkesi gereğince uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik dışı ilişkiden olan çocuğunu, resmi nikâhlı eşinden doğmuş gibi göstererek nüfusa kaydettiren sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik mi yoksa soybağını değiştirme suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca doğum bildiriminin resmi belge olmaksızın sözlü yapılabilmesi ve nüfus memurunun beyanın doğruluğunu araştırma yükümlülüğü bulunmaması nedeniyle sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmadığı, ancak çocuğun soybağını değiştirme suçunun özel norm niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin ve Özel Daire'nin, sanığı soybağını değiştirme suçundan cezalandıran kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişinin bilgisi ve rızası dışında düzenlenen sahte telefon abonelik sözleşmelerinin özel belgede sahtecilik suçunu mu yoksa 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, hükümden sonra yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesinin özel norm niteliğinde olması ve lehe uygulanması gerektiği gözetilerek, özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: PKK propagandasının yapıldığı bir gösteride örgüt liderinin resminin bulunduğu bir posteri taşıyan sanığın eyleminin, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 33/1. maddesi ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilerek, TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükümleri uyarınca mı yoksa özel norm-genel norm ilişkisi gözetilerek mi cezalandırılacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, 2911 sayılı Kanun'daki düzenlemeye göre daha özel unsurlar içeren ve olaya ilişkin özel bir cezalandırma iradesi taşıyan 3713 sayılı TMK'nın 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle 2911 sayılı Kanun'un 33/1. maddesinin uygulanma imkânı bulunmadığı ve bu maddeye dayanılarak TCK'nın 220/6. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve Özel Daire'nin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, çalışmayan kişileri çalışıyormuş gibi göstermek için sahte elektronik işe giriş bildirgeleri düzenlemesinin TCK'nın 204. maddesindeki resmî belgede sahtecilik mi yoksa 244. maddesindeki bilişim sistemine veri yerleştirme suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 100. maddesi uyarınca elektronik işe giriş bildirgelerinin resmi belge niteliğinde olduğu ve sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ancak TCK'nın 244/2. maddesinin elektronik belgelerde sahteciliğe ilişkin özel bir düzenleme içermesi ve özel normun önceliği ilkesi gözetilerek sanığın eyleminin bilişim sistemine veri yerleştirme suçunu oluşturduğuna karar verilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.