Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üçüncü Kişi Sorumluluğu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalıya karşı bir kısım davalarda vekil olarak temsil hizmeti veren davacıların, dava dışı bir avukat ile ortaklıklarının bozulması üzerine davalıdan vekalet ücreti alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının vekalet sözleşmesini dava dışı avukat ile akdettiği, davacılar ile dava dışı avukat arasındaki iç ilişkinin davalıyı ilgilendirmediği ve davalıya karşı bir sorumluluk doğurmadığı gözetilerek, davacıların vekalet ücreti isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından uygulanan cezai işlemin iptali ve muarazanın men'i istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sahte reçete ve kupürleri fatura etmesindeki kusurunun olmaması ve davalı kurumun üçüncü kişilerin eylemlerinden sorumlu tutulamaması, ancak davacının da reçete bedelini kurumdan tahsil edememesi gözetilerek; mahkemenin, protokolün 4.3.6. maddesi uyarınca reçete bedelinin tahsiline dair işlem yönünden davanın reddine, 5.3.10. maddesi uyarınca cezai şart ve uyarıya dair işlem yönünden davanın kabulüne karar vermesi gerekirken, tümden kabulüne karar vermesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigortalının çocuğunun üçüncü kişilerce yaralanması sonucu Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanan tedavi giderlerinin, failin "kavgada el uzatma" suçundan cezalandırılması da gözetilerek, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 39. maddesi gereğince tamamından mı yoksa sadece failin kusur oranı kadarından mı tahsil edileceği hususunda yaşanan hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı SSK'nın 39. maddesinin, sigortalının çocuğunun hastalanmasına sebep olan kişinin kastı veya suç sayılan hareketi halinde Kurum'un yaptığı tüm giderleri tazmin ettirmeyi öngördüğü, failin eyleminin Kurum'a karşı da haksız fiil teşkil ettiği ve BK 50. ve 51. maddeleri uyarınca fail ile Kurum arasında uygun illiyet bağı bulunduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Resmi nikah olmadan evlilik hayatı yaşayan çiftin ayrılığı sonrası, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinde, erkeğin babasının da sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nikahsız birlikteliğin başından beri tarafların oğlunun destek ve teşvikçisi olan, resmi nikahın gerçekleşmesi için çaba göstermeyen, aksine oğlu askerdeyken davacı kadını evinde tutup çalıştırarak haksız fiile iştirak eden babanın da, kadın üzerindeki manevi sorumluluğu ve çalıştırılmasına bağlı maddi kazanç sağlaması nedeniyle oluşan haksız fiilden sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı banka nezdindeki hesapta bulunan paranın, davacının iradesi dışında internet üzerinden üçüncü kişilerce havale edilmesi nedeniyle davalının sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sermaye piyasası aracı kurumlarının müşterilerine karşı sorumluluğu ve internet üzerinden yapılan işlemlerdeki güvenlik yükümlülükleri değerlendirilerek, davalı bankanın hesapta bulunan paranın güvenliğini sağlama yükümlülüğü bulunduğu ve davacının üçüncü kişilerle işbirliği içinde olmadığının ispatlanamaması nedeniyle, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kurumun, sigortalının ölümüyle sonuçlanan olayda, failin mirasçılarından rücuan tazminat isteyebilmesi için failin kusurlu olup olmadığının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, olayın oluş şekli ve failin kusur ya da meşru müdafaa durumunu tespit için gerekli tanık dinlemeleri ve araştırmayı yapmadan eksik inceleme ile davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eşi tarafından kullanılan araçta yolcu olarak bulunan sigortalının, eşinin kusuruyla meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle Kurum tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin, 5510 sayılı Kanun'un 21/4. maddesi uyarınca sigortalıya kusurlu eşinden rücu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 5. fıkrasının, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sigortalının ölümü halinde kusurlu hak sahiplerine rücu edilemeyeceğini düzenlediği, hastalık sigortası kapsamındaki geçici iş göremezlik ödeneğini kapsamadığı, maddenin 4. fıkrasının ise üçüncü kişinin kusuruyla meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı ve hastalıktan dolayı yapılan ödemelerin rücu edileceğini emredici bir şekilde düzenlediği, dolayısıyla sigortalının yaralanmasına neden olan eşinin de rücu kapsamında "üçüncü kişi" olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı kadının, boşandığı eşi ve eşinin babasına karşı açtığı, ziynet eşyalarının bedeli üzerinden değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkin davada, eşin babasının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve davanın husumet yönünden reddinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Eşin babasına ziynet eşyalarının devredildiği ve eşin malvarlığının alacağı karşılamaya yetip yetmeyeceğinin tespiti yapılmadan, eşin babasına karşı açılan davanın husumet yönünden reddedilmesinin hatalı olduğu ve davanın bekletici mesele yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararı eşin babası yönünden bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.