Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ücret ve İkramiye Farkı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret, ikramiye ve ilave tediye farkı alacaklarının olup olmadığı ve faiz başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: İkramiye alacağı yönünden temerrüt tarihinin hatalı belirlendiği, ikramiye ödemesi için kesin bir vade bulunmadığından kendiliğinden temerrüdün söz konusu olmadığı, davalı işverenin arabuluculuk son tutanağı tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü gözetilerek, ikramiye fark alacağına arabuluculuk son tutanağı tarihinden itibaren faiz yürütülmesi suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, kadroya geçişte imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesine göre ücret ve ikramiye farkı alacağı olup olmadığı, varsa ikramiye alacağına uygulanacak faizin başlangıcı ve türü uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücretinin tespitinde Yüksek Hakem Kurulu kararına bağlı toplu iş sözleşmesinin uygulanacağı, ikramiye ödemesi için kesin bir vade belirlenmediğinden kendiliğinden temerrüdün oluşmayacağı ve ikramiye farkına, arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faizini aşmamak üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizinin uygulanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının ikramiye alacağına ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamu işçisinin ücret ve ikramiye farkı alacaklarına uygulanacak faiz türü ve başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 23. madde kapsamında kamuda sürekli işçi kadrosuna geçen işçinin, Yüksek Hakem Kurulu kararı ile bağıtlanan toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, ücret ve ikramiye alacaklarına uygulanacak faizin en yüksek işletme kredisi faizi değil, en yüksek banka mevduat faizi olması gerektiği ve ödeme günü belirlenmediğinden kendiliğinden temerrüt oluşmayıp faizin dava ve ıslah tarihinden itibaren işleyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamuda sürekli işçi kadrosuna geçen bir işçinin ücret ve ikramiye farkı alacaklarına hangi faiz türünün ve hangi tarihten itibaren uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 6356 sayılı Kanun kapsamında yararlandığı bir toplu iş sözleşmesi bulunmadığı, ücret ödeme günü sözleşmede belirtilmediği ve ikramiye ödeme tarihi de tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli olmadığı için kendiliğinden temerrüdün gerçekleşmediği gözetilerek, fark ücret ve ikramiye alacaklarına dava ve ıslah tarihlerinden itibaren en yüksek banka mevduat faizinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen işçinin, kadro geçişinde yapılan belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret ve ikramiye farkı alacaklarının olup olmadığı ve ikramiye farkına uygulanacak faiz türü.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 696 sayılı KHK ile kadroya geçişi sonrasında yapılan iş sözleşmesinin ücret ve ikramiye konularındaki hükümlerinin uygulanması gerektiği, ikramiye farkına uygulanacak faizin ise en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz olması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu kuruluşunun, taşeron işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret ve ikramiye farkı alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kuruluş ile taşeron firma arasında, davacının yaptığı işin niteliği ve benzer konudaki yargı kararları gözetilerek asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, dolayısıyla davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından davalının da sorumlu olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin ücret ve ikramiye farkı alacaklarına uygulanacak faiz türü ve başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ye eklenen geçici 23. madde kapsamında olup, Yüksek Hakem Kurulu kararı ile belirlenen toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının 6356 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği, ayrıca toplu iş sözleşmesinde ikramiye ödemesi için kesin bir vade belirtilmediğinden kendiliğinden temerrüdün söz konusu olmadığı ve bu nedenle ücret ve ikramiye farkı alacaklarına dava ve ıslah tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizinin uygulanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin iş akdinin işveren tarafından muvazaalı olarak feshedildiği ve yeniden işe alındığı iddiasıyla açılan ücret ve ikramiye farkı alacağı davasında, feshin gerçek ve geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile sağlanan haklardan işçi aleyhine tek taraflı olarak feragat edilemeyeceği, işverenin ekonomik sıkıntı iddiasının aksine işçi ücretlerini düşürmek amacıyla hareket ettiği, işçilerin fesih ve işe iade davası açmamalarının işe dönecekleri düşüncesiyle hareket ettiklerini gösterdiği, ara verme döneminde işçilerin yıllık izinde gösterilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde feshin muvazaalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin iş akdinin işveren tarafından muvazaalı olarak feshedilip daha düşük ücretle yeniden işe alınıp alınmadığı, buna bağlı olarak işçinin ücret ve ikramiye farkı alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin ekonomik zorluk iddiasının aksine, işçilik maliyetlerini düşürmek amacıyla toplu iş sözleşmesi hükümlerini dolanarak, muvazaalı fesih ve işe giriş işlemleriyle işçinin ücret ve ikramiye haklarını düşürdüğü, işçinin kesintisiz çalışmasının esas alınması gerektiği, bu nedenle işçinin fark ücret ve ikramiye alacaklarına hükmedilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iş akdinin işveren tarafından muvazaalı olarak feshedilip feshedilmediği, buna bağlı olarak toplu iş sözleşmesinden doğan ücret ve ikramiye farkı alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin ekonomik sıkıntı iddiasının aksine işçilik maliyetlerini düşürmek amacıyla toplu iş sözleşmesi hükümlerini dolanarak, iş akitlerini muvazaalı olarak feshedip işçileri daha düşük ücretle yeniden işe aldığı, bu durumun toplu iş sözleşmesi ile kazanılmış hakları tek taraflı olarak işveren lehine değiştirdiği ve bu nedenle davacının iş akdinin kesintisiz devam ettiği kabul edilerek fark ücret ve ikramiye alacaklarına hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin iş akdinin işveren tarafından muvazaalı olarak feshedilip daha düşük ücretle tekrar işe alınması suretiyle toplu iş sözleşmesinden doğan ücret ve ikramiye farkı alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin ekonomik zorlukları aşmak için toplu iş sözleşmesi hükümlerini işçi aleyhine değiştirecek şekilde tek taraflı fesih yoluna başvurmasının hukuka aykırı olduğu, işçinin kıdem tazminatı ödenmesine ve ibra etmesine rağmen aynı dönemde yıllık izne çıkarılmasının fiili olarak iş ilişkisinin devam ettiğini gösterdiği, işverenin işçiler üzerindeki ekonomik gücünü kullanarak toplu iş sözleşmesi ile sağlanan hakları işçi aleyhine azalttığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iş akdinin feshinin gerçek ve geçerli olup olmadığı, buna bağlı olarak fesih öncesi dönemin tasfiye edilip edilmediği ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret ve ikramiye farkı alacaklarının ödenip ödenmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin ekonomik zorunluluk iddiasının aksine işçilik maliyetlerini düşürmek amacıyla toplu iş sözleşmesi hükümlerini dolanarak, iş akitlerini feshedip daha düşük ücretle yeniden işe alma şeklinde görünürdeki fesih işlemi gerçekleştirdiği, işçinin çalışmasının kesintisiz devam ettiği ve toplu iş sözleşmesi ile sağlanan haklardan tek taraflı olarak işçi aleyhine indirime gidilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.