Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK 135/2”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İflas yoluyla satılan taşınmazın tahliyesi için çıkarılan tahliye emrine yapılan şikayetin kabulü üzerine ihale alıcısı ve iflas masasının temyizi ile oluşan uyuşmazlık, şikayetçinin taşınmazı iflas tarihinden önce resmi bir belge ile ispatlanabilir bir akde dayanarak işgal edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin, taşınmazı iflas tarihinden önceki bir tarihte yapılmış resmi bir belge ile ispatlanabilir bir akde dayanarak işgal ettiğini kanıtlayamaması, adi sözleşmenin İİK m.135/2'deki resmi belge şartını karşılamaması ve genel mahkemede açılan menfi tespit davasının icra mahkemesindeki şikayet bakımından bekletici mesele teşkil etmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla satışı yapılan taşınmazın tahliyesi için gönderilen tahliye emrine, şikayetçi tarafından taşınmazı hacizden önceki tarihli kira sözleşmesine dayanarak kullandığı iddiasıyla itiraz edilmesi üzerine, kira sözleşmesinin adi yazılı olması nedeniyle İİK m. 135/2'de aranan resmi belge niteliğinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 135/2 hükmü uyarınca, taşınmazın hacizden önceki bir tarihte yapıldığı *resmi bir belge* ile kanıtlanması gerektiği, adi yazılı kira sözleşmesinin bu niteliği taşımadığı ve kötüniyetli anlaşmaları önlemek amacıyla yasanın bu şekilde düzenlendiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla satışı yapılan taşınmazın tahliyesi için çıkarılan tahliye emrine, şikayetçinin hacizden önceki bir tarihte yapılmış resmi bir akde dayanarak işgal ettiğini iddia ederek itiraz etmesi üzerine, sözleşmenin resmi olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin elinde bulunan kira sözleşmesinin adi yazılı belge niteliğinde olup İİK m.135/2'de öngörülen resmi belge niteliğinde olmadığı ve bu nedenle tahliye emrine karşı yapılan şikayetin kabulüyle tahliye emrinin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla satışı yapılan taşınmazdaki bağımsız bölümlerin tahliyesi için çıkarılan tahliye emrine karşı yapılan şikayette, şikayetçinin işgalin hacizden önceki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanıp dayanmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m.135/2 hükmü uyarınca, taşınmazın hacizden önceki bir tarihte resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanarak işgal edildiğinin ispatlanması halinde tahliye emrinin iptal edileceği, somut olayda ise bir bağımsız bölüm için iflas tarihinden önce düzenlenmiş noter onaylı kira sözleşmesinin varlığının bu şartı sağladığı, diğer bağımsız bölüm için ise iflas tarihinden sonra düzenlenen noter onaylı kira sözleşmesinin işgalin hacizden önceki bir tarihte resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayandığının ispatı için yeterli olmadığı gözetilerek, direnme kararının bir bağımsız bölüme ilişkin kısmı onanmış, diğerine ilişkin kısmı ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla satışı yapılan taşınmazın, iflas öncesinde düzenlenen adi kira sözleşmesine dayanarak işgal eden üçüncü kişinin tahliye edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 135/2 hükmü uyarınca, hacizden önceki bir tarihte yapıldığı *resmi bir belge* ile belgelenmiş bir akde dayanmayan üçüncü kişilerin tahliye edilmesi gerektiği, şikayetçinin dayandığı kira sözleşmesinin adi yazılı nitelikte olması ve yasanın aradığı resmi belge niteliğinde olmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla satılan taşınmazdaki bağımsız bölümün, iflas öncesi düzenlenen kira sözleşmesine dayanarak şikayetçi tarafından kullanıldığı iddiasına karşı, sözleşmenin İİK m.135/2'de öngörülen resmi belge niteliğinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin, taşınmazı iflas tarihinden önceki bir tarihte yapılmış resmi bir belge ile ispatlaması gerekirken, dayandığı kira sözleşmesinin adi yazılı nitelikte ve sözleşmenin dayanağı olan noter onaylı sözleşmelerin de şikayetçiye devredildiğine dair resmi bir belge sunulamadığı değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas eden şirketin taşınmazını kullanan şikayetçinin, iflas tarihinden önce resmi bir sözleşmeye dayanarak taşınmazı işgal ettiğini ispatlayıp ispatlayamadığı ve bu nedenle tahliye edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin, iflas tarihinden önce düzenlenen ve Moskova Büyükelçiliği Ataşesi tarafından onaylanmış kira sözleşmesine dayanarak taşınmazı işgal ettiğinin anlaşılması ve İİK m. 135/2'nin aradığı resmi belge şartını bu belgenin sağladığı gözetilerek, yerel mahkemenin tahliye emrini iptal eden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas masasının icra yoluyla sattığı taşınmazdaki kiracıya gönderilen tahliye emrine karşı yapılan şikayetin kabul edilip, tahliye emrinin iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin, iflas tarihinden önce düzenlenen ve Türkiye Büyükelçiliği Ataşesi tarafından onaylanmış kira sözleşmesine dayanarak taşınmazı işgal etmesi nedeniyle, İİK m. 135/2'de aranan resmi belge şartını sağladığı gözetilerek, tahliye emrinin iptali yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.