Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK 68/b”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Takip dayanağı kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borç için başlatılan ilamsız takipte borçlunun itirazının kaldırılması talebinin reddi üzerine yapılan temyizde, direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kredi kartı sözleşmelerinden kaynaklanan takiplerde İİK m.68/b hükmünün uygulanacağı, süresinde itiraz edilmeyen hesap özetinin kesinleşeceği, itirazın kaldırılması davasında icra mahkemesinin dar yetkili olduğu ve 4077 sayılı yasanın uygulanma yeri olmadığı, ayrıca alacağın temliki nedeniyle HUMK 186. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı banka tarafından davalı borçlunun usulüne uygun olarak temerrüde düşürülüp düşürülmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin ilk kararında İİK'nın 68/b maddesi kapsamında değerlendirme yapılmış olmasına rağmen, Özel Daire bozma ilamında aynı maddenin açıkça belirtilerek incelenmesi gerektiği vurgulandığından, mahkemenin direnme kararında bu maddeye atıfta bulunarak hüküm kurması yeni bir hüküm niteliğinde sayılarak, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine itiraz eden kefile gönderilen hesap kat ihtarında itiraz süresinin belirtilmemiş olmasının, ihtarın İİK m. 68/1’de sayılan belgelerden sayılmasına engel olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 68/b maddesinde, hesap kat ihtarında itiraz süresinin gösterilmesi gerektiğine dair bir düzenleme bulunmadığından ve kefilin de krediyi kullanan taraf ile aynı statüde kabul edilmesi gerektiğinden, gönderilen hesap kat ihtarında itiraz süresinin belirtilmemiş olması ihtarın İİK 68/1’de sayılan belgelerden sayılmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine itirazın kaldırılması davasında, borçlunun hesap özetine süresinde itiraz etmediği durumda takip alacağının ve faiz oranının kesinleşip kesinleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, İİK m.68/b hükmü uyarınca kendisine tebliğ edilen hesap özetine süresinde itiraz etmemesi halinde, takip alacağının ve hesabın işlediği döneme ilişkin faiz oranının kesinleştiği, takibin devamında hesap özetine itiraz edilemeyeceği ve icra mahkemesince Yargıtay'a olanak tanıyacak şekilde faize yönelik itirazın değerlendirilmesi ve talep edilen alacak miktarının kesinleşen hesap özetine uygunluğunun bilirkişi incelemesi yaptırılarak denetlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borç için başlatılan ilamsız takipte, borçlunun kat ihtarına itiraz etmemesine rağmen borcun esasına itiraz etmesi üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında, icra mahkemesinin görev ve yetki sınırları ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK 68/b maddesi gereğince kat ihtarına itiraz edilmemesi halinde, hesap özetinin gerçeğe aykırılığının ancak borç ödendikten sonra genel mahkemede açılacak davada ileri sürülebileceği, icra mahkemesindeki itirazın kaldırılması davasında ise bu hususların ve 4077 sayılı Kanun hükümlerinin değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kat ihtarına itiraz edilmemesi ancak takibe itiraz edilmesi durumunda icra mahkemesinin, itirazın kaldırılması davasında, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerini re'sen inceleme yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m.68/b gereğince kat ihtarına itiraz edilmemesi halinde, hesap özetinin gerçeğe aykırılığının ancak borç ödendikten sonra genel mahkemede ileri sürülebileceği ve icra mahkemesinin itirazın kaldırılması davasında 4077 sayılı Kanun hükümlerini re'sen inceleme yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.