Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İş Kanunu Madde 22”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının kadroya geçişinden sonra ücretinde yapılan indirim nedeniyle fark ücret ve diğer işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca işçi aleyhine ücret değişikliğinin geçerli olabilmesi için işçinin yazılı onayının gerekli olduğu, somut olayda davacının ücretinin kadroya geçişinden 3 ay sonra indirilmesine ilişkin yazılı onayının bulunmadığı, bu nedenle davacı aleyhine yapılan ücret indiriminin geçersiz olduğu ve fark ücret alacağının bulunması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşverenin 2004 yılından itibaren ücret zam uygulamasını değiştirerek günün koşullarına göre zam yapmaya başlamasına rağmen, işçi tarafından 12 yıl boyunca bu duruma itiraz edilmemesi ve iş akdinin feshinden sonra önceki uygulamaya göre hesaplanacak fark ücret talep edilip edilemeyeceği noktasında yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin ücret zam uygulamasındaki değişikliğe 12 yıl boyunca sessiz kalmasının, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca zımni rıza olarak değerlendirilmesi ve tarafların karşılıklı anlaşarak çalışma koşullarını değiştirebileceği hükmü gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinin, önceki seneye göre daha az ödenmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi kapsamında geçerli olup olmadığı ve fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesabında hangi ücretin esas alınacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 2014 ve 2015 yılları için düzenlenen iş sözleşmelerinde ücretinin yazılı olması ve davacının bu değişikliği kabul etmiş sayılması, ücret farkı alacağı talebinin sadece 01.01.2014 tarihinden önceki dönem için kabulünün gerektiği, ayrıca fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesabında ait olduğu dönem ücret bordrosundaki ücretin dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinin düşürülmesinin ve fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesabında hangi ücretin esas alınacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin ücretinin düşürülmesine ilişkin değişikliğin yazılı olarak kabul edildiği tarihten sonraki dönem için ücret farkı talebinin reddedilmesi, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının hesabında ise ait olduğu dönem ücret bordrosundaki ücretin dikkate alınması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşverenin, işçinin yazılı onayı olmaksızın Avro cinsinden kararlaştırılan ücreti Türk Lirası olarak ödemesinin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında Avro para birimi üzerinden belirlenen ücretin, işverence işçinin yazılı onayı alınmaksızın Türk Lirası olarak ödenmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesine aykırı olarak çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik oluşturduğu ve mevcut toplu iş sözleşmesi hükümleriyle de bu değişikliğin benimsenmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşverenin 2004 yılında ücret zam uygulamasını değiştirdikten sonra, işçi on iki yıl boyunca sessiz kalıp yeni koşullarla çalışmaya devam etmiş; peki iş akdinin emeklilik nedeniyle sona ermesinin ardından işçi, önceki zam uygulamasına göre ücret farkı ve diğer işçilik alacakları talep edebilir mi?
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin işverenin ücret zam uygulamasındaki değişikliğe on iki yıl boyunca sessiz kalarak çalışmaya devam etmesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca zımni rıza olarak değerlendirilmiş ve iş şartlarının karşılıklı anlaşma ile değiştirildiği kabul edilerek işçinin fark ücret ve diğer işçilik alacakları taleplerinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücret miktarındaki değişikliğin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi kapsamında geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 28.02.2006 tarihli bordroda belirtilen ücret ve sosyal haklar değişikliğini kabul ettiğine dair yazılı belgenin bulunması ve bu belgenin çalışma koşullarında değişiklik içermesi nedeniyle, ilk derece mahkemesinin davacının fark ücret ve kıdem tazminatı taleplerini kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşverenin 2004 yılında ücret zam uygulamasını değiştirdikten sonra, işçinin yaklaşık 12 yıl sessiz kalarak çalışmaya devam etmesi ve iş akdinin feshinden sonra eski uygulamaya göre ücret farkı talep etmesinin hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin uzun süre sessiz kalarak çalışmaya devam etmesinin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca çalışma koşullarının taraflar arasında zımni anlaşma ile değiştirildiği şeklinde yorumlanması gerektiği ve bu nedenle işçinin iş akdinin feshinden sonra eski uygulamaya göre ücret farkı talebinde bulunmasının reddi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşyeri uygulaması haline gelen ikramiyenin işveren tarafından tek taraflı olarak kaldırılıp kaldırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca, işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliğin işçiye yazılı olarak bildirilmesi ve işçinin bu değişikliği altı iş günü içinde yazılı olarak kabul etmemesi halinde değişikliğin işçiyi bağlamayacağı gözetilerek, davacının ikramiye uygulamasının kaldırılmasına ilişkin değişikliği yazılı olarak kabul ettiğine dair bir belge olmaması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde fark ücret alacağının hesaplama yöntem ve tekniğine ilişkin istinaf itirazının bulunup bulunmadığı ve Özel Dairece bu hususun bozma nedeni yapılmasının mümkün olup olmadığı; davacının ücretinin davalı Kurum tarafından dava dışı alt işverenlerle yapılan ihaleler kapsamında “asgari ücretin belirlenen oran fazlası" şeklinde belirlendiği, sonraki ihale sözleşmelerinde ise asgari ücretle bağlantıda daha düşük bir kat sayı oranının kararlaştırıldığı ve bu hususun 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 nci maddesine aykırı olduğundan davacının fark ücret alacağına hak kazandığı çekişmesiz olan somut olayda, fark ücret alacağı hesabının hatalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde hesaplama yöntemine ilişkin itirazları mevcut olduğu, önceki ihalede kararlaştırılan asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklindeki ücretin, işçinin yazılı rızası olmadan sonraki ihale döneminde düşürülemeyeceği ve fark ücret hesabının bu esas üzerinden yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Prime esas kazancın tespiti davasında, davalı şirket yetkilisi tarafından kabul edilen bazı aylara ait bordroların varlığına rağmen, geri kalan aylar için ücretin tespitinde hangi kriterlerin esas alınacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Özel Daire'nin ikinci bozma kararından sonra, İş Kanunu'nun 22. maddesine dayanarak ve hayatın olağan akışına aykırılık gerekçesiyle verdiği karar, Özel Daire denetiminden geçmemiş yeni bir gerekçeye dayanması nedeniyle yeni hüküm olarak nitelendirilmiş ve dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.