Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İbraz Süresi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İbraz süresi geçen çek nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, çekin yazılı delil başlangıcı sayılıp sayılamayacağı ve davacının borç verme iddiasını ispat edip etmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İbraz süresi geçen çekin yazılı delil başlangıcı sayılabileceği, davacı tanıklarının beyanlarının davalıya yapılan havale ve elden verilen parayla çek arasındaki bağlantıyı, davalının da çeki ciro ederek borcu üstlendiğini ispatladığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Süresinde ibraz edilmeyen bir çek sebebiyle yapılan itirazın iptali davasında, sebepsiz zenginleşmeye dayalı talep için öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç noktasının çekin ibraz süresinin son günü mü yoksa ibraz süresinin bitiminden altı ay sonraki tarih mi olduğu hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Süresinde ibraz edilmeyen çekin kambiyo vasfını kaybetse de adi belge niteliğine dönüşmeyeceği, kambiyo senetlerine özgü icra takibi yolunun kapalı olması nedeniyle TTK'nın 726. maddesinin uygulanamayacağı ve BK'nın 66. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmede uygulanacak bir yıllık zamanaşımı süresinin çekin ibraz süresinin bitiminden itibaren işlemeye başlayacağı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hamiline yazılı bir çekin ciro silsilesindeki bozukluğun, çekin tahrif edilerek düzenleme tarihinin değiştirilmesiyle birlikte değerlendirilmesi ve cirantaların sorumluluğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Çekteki ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı, davacıların çekin cirosundan sonraki tahrifattan sorumlu olmadıkları ve çekin yasal ibraz süresinin geçmiş olması nedeniyle cirantalara rücu hakkı kullanılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Süresinde ibraz edilmeyen çeke dayalı olarak Türk Ticaret Kanunu'nun 644. maddesi uyarınca açılan sebepsiz zenginleşme davasında zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: Süresinde ibraz edilmeyen çekin kambiyo senedi vasfını yitirerek adi belge niteliği kazandığı ve bu nedenle TTK’nın 726. maddesinin uygulanamayacağı, dolayısıyla zamanaşımı süresinin Borçlar Kanunu'nun 66. maddesi uyarınca çekin ibraz süresinin dolduğu tarihten itibaren bir yıl olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Süresinde ibraz edilmeyen bir çeke dayalı olarak, keşideciye karşı TTK'nın 644. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davasında zamanaşımı süresinin, çekin ibraz süresi sonunda mı yoksa TTK'nın 726. maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresi sonunda mı başlayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK'nın 644. maddesine dayalı talep hakkına uygulanacak bir yıllık zamanaşımı süresinin, çekin TTK'nın 726. maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren başlayacağı, bu durumda somut olayda zamanaşımının henüz dolmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süresinde ibraz edilmeyen bir çeke dayalı olarak, keşideciye karşı Türk Ticaret Kanunu'nun 644. maddesine dayanılarak açılan sebepsiz zenginleşme davasında zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: Çekte ibraz süresinin dolmasından sonra, TTK’nın 726. maddesinde belirtilen 6 aylık zamanaşımı süresinin de tamamlanmasıyla TTK’nın 644. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davası için öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin başlayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çeklere dayalı takipte, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, 6762 sayılı TTK'nın 726. maddesinde düzenlenen 6 aylık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı ve icranın geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çeklerin ibraz süresinin 6273 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce sona ermesi nedeniyle 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olduğu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacaklının 6 aydan uzun süre işlem yapmadığı ve zamanaşımını kesmediği gözetilerek icranın geri bırakılması gerektiği yönündeki Özel Daire bozma kararına uyulmayarak direnilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süresi içerisinde bankaya ibraz edilmemiş çekin kambiyo senedi vasfını kaybedip kaybetmediği ve Türk Ticaret Kanunu'nun 704. maddesi uyarınca açılan çek istirdadı davasında ispat yükü ve delil değerlendirmesinin nasıl yapılacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Süresi içinde ibraz edilmeyen çekin dahi kambiyo senedi vasfını koruduğu, mahkemenin çekin istirdadına değil, davacının talebi dışında borçlu olmadığının tespitine karar vererek HMK m.26'daki taleple bağlılık ilkesine aykırı davrandığı ve TTK m.704'ün uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süresinde ibraz edilmeyen çek nedeniyle kambiyo takibi yerine sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak açılan alacak davasında, keşidecinin çek bedelini ödediğine dair delillerin toplanıp incelenmesi gerektiği hususunda yerel mahkemenin direnme kararı vermesi üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararında yer alan maddi hataya rağmen, çek keşidecisinin çek bedelini ödediğine dair delillerin toplanıp incelenmeden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe dayanak çekin ciro silsilesinde yer alan cirantanın, çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve ibraz süresinden sonra ibraz edildiği iddialarını ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekteki tahrifat ve ibraz süresi gibi unsurlar, çekin kambiyo vasfını etkileyen ve mutlak def'i niteliğinde hususlar olduğundan, ciranta konumundaki borçlunun da bu iddiaları ileri sürebileceği ve mahkemenin de bu iddiaları bilirkişi incelemesi yaparak değerlendirmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.