Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İcra Takibi Yetkisi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı avukata açılan dava sonucu alınan ilamın icrası için yetki vermemesinin avukatın haklı nedenle istifa etmesine neden olup olmadığı ve avukatın icra safhası için de ücret talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede icra takibi yetkisi bulunmasına rağmen, taraflar arasındaki sözleşmenin sadece dava açılması işini kapsadığı, davalı şirketin icra takibi yapılmaması yönündeki talebinin azil niteliğinde olmadığı ve avukatın istifasının haksız olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesindeki "İzmir mahkemeleri yetkilidir" şeklindeki yetki sözleşmesinin, icra takibi için İzmir icra dairelerinin yetkisini de kapsayıp kapsamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yetki sözleşmesinin uyuşmazlığın çözümü için sadece mahkeme kararını değil, karardan önce veya sonra başvurulacak cebri icrayı da kapsaması ve Yargıtay'ın bu yöndeki yerleşik içtihatları gözetilerek, yerel mahkemenin yetkisizlik kararı direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının mahkemece değerlendirilip değerlendirilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasında, mahkemenin icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı değerlendirmesi gerektiği, ancak dosyada bu yönde karar bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalının yetki ve esasa ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, yetkisizlik kararı verilen mahkemenin dosyasının nakledildiği icra dairesinden yapılan takibin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 50. maddesi, HMK ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, işçilik alacakları için yetkili icra dairesinin davalının yerleşim yeri veya işin yapıldığı yer olabileceği, davacının yetkisiz icra dairesinde başlattığı takibi, davalının itirazı üzerine yetkili icra dairesine nakletmesinin ve yetkili icra dairesince yeni ödeme emri gönderilmesinin usulüne uygun olduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birden fazla borçluya karşı yapılan icra takibinde, borçlulardan birinin ikametgahının bulunmadığı yerde yapılan takibe diğer borçlunun yetki itirazı edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklının, takip için yetkili icra dairelerinden birini seçme hakkını kötüye kullanarak borçluların ikametgahı dışında bir icra dairesinde takip yapması halinde, diğer borçlunun yetki itirazının kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibinde, icra dairesinin yetkisine itiraz edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çoklu borçlu bulunan takipte, borçlulardan birinin yerleşim yerindeki icra dairesinin yetkili olduğu, diğer borçlular yönünden de aynı icra dairesinin yetkili sayılacağı, yetki itirazında bulunulsa dahi HMK m. 7/1 gereğince yetkinin yine aynı icra dairesinde olacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının, Bakırköy 12. İcra Dairesinin 2014/1886 E. sayılı icra takibine, yerleşim yeri olan Büyükçekmece İcra Dairesinin yetkili olduğundan bahisle yaptığı itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığı ve bu itirazın davanın reddine yol açıp açmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, daha önce Bakırköy İcra Dairesinin yetkili olduğunu beyan etmesine rağmen sonradan Büyükçekmece İcra Dairesinin yetkili olduğunu iddia etmesinin dürüstlük kuralıyla bağdaşmadığı ve alacaklının alacağına kavuşmasını geciktirdiği, bu durumun hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.