Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İdari Yargı Yeri Görevi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kapsam dışı personel olarak çalışan ve başka bir kamu kurumuna nakledilen davacının, ücretine sözleşme gereği zam yapılmaması nedeniyle eksik ödendiği iddia edilen ücretin tahsili.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın çözümünün idari yargı yerinin görev alanına girdiğinin, Hukuk Genel Kurulunca kabul edilmesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin yedinci fıkrası gereği Hukuk Genel Kurulunun verdiği karara uyulmasının zorunlu olması gözetilerek, davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, kamulaştırmasız el atılan taşınmazları nedeniyle müdahalenin men'i, kal ve maddi tazminat istemlerinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma işlemlerinin kesinleşmiş olması ve idarenin hizmet kusuruna dayalı tazminat taleplerinin idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para ve nema alacağının tahsiline ilişkin davada adli yargı yerinin mi yoksa idari yargı yerinin mi görevli olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 sayılı Kanun ve 4853 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tasarruf teşvik kesintilerinin çalışanların iradeleri dışında idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması ve bu tasarrufların kamusal usul ve esaslarla değerlendirilmesi nedeniyle konunun kamu hukuku alanına girdiği gözetilerek davaya bakma görev ve yetkisinin idari yargıda olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para ve nema alacağı davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 sayılı Yasa ve 4853 sayılı Yasa uyarınca yapılan tasarruf kesintilerinin idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması ve bu tasarrufların kamusal usul ve esaslarla değerlendirilmesi nedeniyle konunun kamu hukuku alanına girdiği, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para, katkı payı ve nema alacağı talebi yönünden Hazine Müsteşarlığı'nın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 sayılı Yasa ve 4853 sayılı Yasa uyarınca yapılan tasarruf kesintilerinin kamusal nitelikte olması ve Hazine Müsteşarlığı'na görev ve sorumluluk vermesi nedeniyle uyuşmazlığın kamu hukuku alanına girdiği ve idari yargı yerinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para, katkı payı ve nema alacağı talebi yönünden Hazine Müsteşarlığı'nın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 sayılı Yasa ve onu yürürlükten kaldıran 4853 sayılı Yasa ile 5568 sayılı Yasa'daki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, tasarruf kesintilerinin çalışanların iradeleri dışında idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, bu tasarrufların kamusal usul ve esaslarla değerlendirilmesi ve bir kamu hizmetinin düzenlenmesi nedeniyle konunun kamu hukuku alanına girdiği, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para, katkı payı ve nema alacağının tahsiline ilişkin davada adli yargı yerinin görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarruf teşvik kesintilerinin çalışanların iradeleri dışında idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, tasarrufların kamusal usul ve esaslarla değerlendirilmesi ve konunun kamu hukuku alanına girmesi gözetilerek, uyuşmazlığın idari yargı yerinin görevine girdiğine ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para, katkı payı ve nema alacağının tahsili istemiyle açılan davada adli yargı yerinin mi yoksa idari yargı yerinin mi görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarruf teşvik kesintilerinin çalışanların iradeleri dışında idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması ve bu tasarrufların kamusal usul ve esaslarla değerlendirilmesi suretiyle bir kamu hizmetinin düzenlenmesi nedeniyle uyuşmazlığın kamu hukuku alanına girdiği ve dolayısıyla idari yargı yerinin görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para, katkı payı ve nema alacağının tahsili istemiyle açılan davada, adli yargı yerinin mi yoksa idari yargı yerinin mi görevli olduğu hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 sayılı Yasa ve 4853 sayılı Yasa uyarınca yapılan tasarruf kesintilerinin kamu gücü kullanılarak yapılması ve bu tasarrufların kamusal usul ve esaslarla değerlendirilmesi nedeniyle uyuşmazlığın kamu hukuku alanına girdiği, dolayısıyla idari yargı yerinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para, katkı payı ve nema alacağının tahsiline ilişkin davada adli yargı yerinin görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarruf teşvik kesintilerinin çalışanların iradeleri dışında idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması ve bu tasarrufların kamusal usul ve esaslarla değerlendirilmesi suretiyle bir kamu hizmetinin düzenlenmesi nedeniyle konunun kamu hukuku alanına girdiği, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para, katkı payı ve nema alacağının tahsili istemiyle Hazine Müsteşarlığı'na karşı açılan davada adli yargının görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarruf teşvik kesintilerinin kamu gücü kullanılarak yapılması ve tasarrufların kamusal usul ve esaslarla değerlendirilmesi nedeniyle konunun kamu hukuku alanına girdiği, dolayısıyla bu alacakların tahsili için açılan davalarda idari yargının görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para, katkı payı ve nema alacağının tahsiline ilişkin davada görevli mahkemenin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 sayılı Kanun ve 4853 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan tasarruf kesintilerinin kamu gücü kullanılarak yapılması ve kamusal usul ve esaslarla değerlendirilmesi nedeniyle uyuşmazlığın kamu hukuku alanına girdiği, dolayısıyla idari yargı yerinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.