Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İhtisas Mahkemesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun 308/b maddesi uyarınca açılan çekişmeli alacak davalarında hangi asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin bölge adliye mahkemeleri daireleri arasında uyuşmazlık olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HSK'nın ihtisas mahkemesi belirleme yetkisine dayanarak aldığı ve iflas/konkordato davalarına bakmak üzere 1, 2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemelerini görevlendiren kararının, mahkemeler arası işbölümüne ilişkin olduğu ve görev/yetki hususunda kanuni bir düzenleme niteliği taşımadığı, bu nedenle bölge adliye mahkemeleri kararları arasında 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesi kapsamında bir uyuşmazlık bulunmadığı gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Deniz yoluyla eşya taşımasından kaynaklanan alacak davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın doğduğu tarihte deniz ticareti davalarına bakmakla görevli İhtisas Mahkemesi bulunmadığı ve her uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte bu işe bakmakla görevli olan mahkemece çözümlenmesi gerektiği ilkesi gözetilerek, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fikri haklara tecavüzden kaynaklanan tazminat davasının, davanın açılmasından sonra kurulan ihtisas mahkemesine görevsizlik kararı ile gönderilmesinden sonra davacının HUMK m. 193'teki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri'nin kuruluşunu düzenleyen yasal değişiklikte, daha önce açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devrine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, dolayısıyla davanın açıldığı tarihte görevli mahkemenin yargılamaya devam etmesi gerektiği, asliye ticaret mahkemesinin görevsizlik kararı vererek dosyayı Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne göndermesinin HUMK m.193 anlamında bir görevsizlik kararı oluşturduğu ve davacının bu maddedeki 10 günlük süre içinde tahrik dilekçesi verme veya masraf yatırma yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sonradan kurulan Denizcilik İhtisas Mahkemesi'nin, kuruluşundan önce açılmış bir davaya, ilk mahkemenin görevsizlik kararı vermesi üzerine bakmasının ve HUMK m.193'teki prosedürün uygulanıp uygulanmayacağının hukuki niteliği.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın doğduğu tarihte görevli mahkemenin belli olduğu ve sonradan kurulan ihtisas mahkemesinin kuruluş yasasında, önceden açılmış davalara bakacağına dair bir düzenleme olmadığı, asliye mahkemesince verilen kararın hukuken görevsizlik kararı olarak nitelense de fiilen gönderme kararı niteliğinde olduğu ve bu nedenle HUMK m.193'te öngörülen süreye tabi olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Lisans sözleşmesinin feshi nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin davaya Asliye Ticaret Mahkemesi'nde mi yoksa Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde mi bakılması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu lisans sözleşmesinin marka kullanım hakkı da içermesi ve fesih bildiriminde marka ihlallerine de atıfta bulunulması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde 556 sayılı KHK hükümlerinin de uygulanması gerektiği ve bu davalara bakma görevinin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taşıma sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat davasında, davanın açılmasından sonra faaliyete geçen Denizcilik İhtisas Mahkemesi'nin görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 37. maddesindeki kanuni hakim ilkesi gereğince, uyuşmazlığın doğduğu tarihte görevli mahkemenin yetkili olduğu ve Denizcilik İhtisas Mahkemeleri'nin kuruluşunu öngören 5136 sayılı yasada, önceden açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devrine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gözetilerek, Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğuna dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davanın, asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken, dava tarihinden sonra kurulan denizcilik ihtisas mahkemesine gönderilip gönderilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın doğduğu tarihte görevli mahkemenin kanunen belli olması ve yeni kurulan mahkemeye görev devrine ilişkin bir yasal düzenleme olmaması gözetilerek asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu, bu nedenle direnme kararının uygun bulunduğu ve dosyanın esasa ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daire’ye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.