Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İleriye Etkili Karar”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesince verilen ileriye etkili bir kararın kesin olup olmadığı ve istinaf edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İleriye etkili kararlar, 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırına tabi olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunu miktardan reddi hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinin düşürülmesinden kaynaklı ücret farkı alacağı talebiyle açtığı davada, istinaf başvurusunun miktar itibarıyla kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın konusu olan ücret farkı alacağının tespiti ve ileriye etkili olduğunun gözetilmesi gerektiği, bu nedenle kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına tabi olmayacağı ve Bölge Adliye Mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesince verilen ücret alacağı davasına ilişkin kararın kesin olup olmadığı ve istinaf yolunun açık olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının davacının iş ilişkisinin devamı nedeniyle ileriye etkili nitelikte olması ve işçilik alacakları hesaplamalarına esas ücrete ilişkin tespit içermesi sebebiyle kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceği, bu nedenle miktar ve değere bakılmaksızın istinaf yolunun açık olması gerektiği gözetilerek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan incelenmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinin düşürülmesinden kaynaklanan ücret farkı alacağı davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin hükmedilen tutarın istinaf kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle istinaf başvurusunu reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının, davacının ücretine ilişkin tespit ve ileriye etkili belirleme içermesi nedeniyle kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceği ve bu tür uyuşmazlıklarda miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yolunun açık olması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinin düşürülmesinden kaynaklı ücret farkı alacağı davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin miktar itibarıyla kesinlik gerekçesiyle istinaf başvurusunu reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının davacının ücretine ilişkin ileriye etkili tespitler içermesi ve bu nedenle kesinlik sınırının altında kalmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin ücretinin düşürülmesine dair açtığı alacak davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin miktar itibariyle kesinlik sınırını gözeterek istinaf başvurusunu reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın konusu olan ücretin düşürülmesi kararının ileriye etkili sonuç doğuracağı ve davacının halen çalışıyor olması nedeniyle kararın kesinlik sınırının altında kalsa dahi istinaf edilebilir olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunu reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverene karşı açtığı işçilik alacakları davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunu kesinlik sınırını gerekçe göstererek reddetmesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava tarihinde çalışmaya devam etmesi ve uyuşmazlık konusu ücret belirlemesinin ileriye dönük etkisiyle olası işçilik alacaklarının hesabını da etkileyecek olması nedeniyle, kararın kesinlik sınırı altında kaldığından bahsedilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf başvurusunu kesinlik gerekçesiyle reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.