Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İletişimin Tespit”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında TCK'nın 43. maddesi (zincirleme suç) ile 188/4. maddesinin (nitelikli hal) uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın 28.09.2015 tarihinde bir kişiye esrar sattığının sabit olmasına rağmen, 23.12.2015 tarihinde ikametinde ele geçirilen esrarı bu tarihten sonra temin ettiğine dair delil bulunmadığı, ayrıca hassas terazide eroin kalıntısı bulunsa da eroin ticareti yaptığına dair delil olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin zincirleme suç ve nitelikli hal hükümlerini uygulayan direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan TCK'nın 192/3. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı konusunda yerel mahkeme ile özel daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların suç ortaklarının yakalanmasına yönelik beyanlarının doğruluğunun ve bu beyanların sonuca etkili olup olmadığının araştırılması gerektiği, bu hususta yeterli araştırma yapılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın şantaj suçundan beraatine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararına karşı Özel Daire'nin bozma kararına direnilmesi üzerine, sanığın şantaj oluşturan sözleri söyleyip söylemediği ve suçun oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, katılanlara iletilmek üzere şantaj içerikli sözler söylediğinin sabit olduğu ancak bu sözlerin katılanlara ulaşıp ulaşmadığının ve dolayısıyla suçun tamamlanıp tamamlanmadığının tespiti için eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın iş yerinde ele geçirilen uyuşturucu madde nedeniyle uyuşturucu ticareti yapma suçundan mahkum edilmesine ilişkin hükmün yerindeliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın işlettiği iş yerinde ele geçirilen uyuşturucu maddenin sanığa ait olduğuna dair, amcası olan diğer sanığın kolluktaki ikrarından dönen beyanı dışında, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin iki ayrı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu mu yoksa zincirleme suç hükümleri uyarınca tek bir uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suçlar arasında zaman aralığı bulunması, ilk suçun konusu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesinin ardından sanıkların yeni ve farklı kişilerle bağlantı kurarak ikinci suçu işlemesi ve her iki suçun konusu uyuşturucu maddelerin farklı alıcılara gönderilmek üzere temin edilmiş olması gibi hususlar gözetilerek, sanıkların eylemlerinin iki ayrı suç oluşturduğu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın evinde kaçak sigara bulunmaması, suça konu aracın sanık tarafından kullanıldığına dair tespit bulunmaması, sanığın telefon görüşmesindeki sözlerinin suçu ikrar anlamına gelmemesi ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde sanığın mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıkların mahkûmiyetine sebep olan araç aramasının, önleme araması kararıyla yapılmış olmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında iletişimin tespiti ve fiziki takip kararları bulunması, olay günü şüpheli araçların takibi sırasında yaşananlar ve kaçma girişimleri, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği aracın sürücüsünün kimliğinin önceden tespit edilmiş olması gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde, kolluk görevlilerinin polisin tecrübesine ve içinde bulunduğu durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebe dayanarak aracı durdurduğu ve Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesinin önleme arama kararına istinaden yapılan aramanın hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün eksik araştırma sonucu olup olmadığı ve gerekçesinin yeterliliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mahkûmiyetine esas teşkil eden bazı iletişim tespit tutanaklarının dosyada eksik olması, bağlantılı kişiler hakkındaki yargılamaların devam etmesi ve dijital delillerin incelenmesine ilişkin eksiklikler nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın aracında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin, hukuka aykırı elde edilip edilmediği ve buna bağlı olarak hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında iletişimin tespiti kararı alınmış olması, eldeki önleme araması kararının dayanağı olan kaymakamlık kararının dosyada bulunmaması ve sanığın aynı suçtan yargılandığı başka bir dosyanın da mevcut olup istinaftan bozulmuş olması gibi hususlar gözetilerek, eksik araştırma ile hüküm kurulması nedeniyle bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğine dair hiyerarşik bir bağ ve örgüt amacına hizmet ettiğine dair kesin delil bulunmaması, mağdurun hürriyetinden yoksun bırakılması eylemine katılımına dair mağdur beyanı ve diğer sanık ifadeleriyle çelişen delillerin olması, eylemi telefonla yönlendiren örgüt liderinin sanığa talimat verdiğine dair delil olmaması ve atılı suçlara iştirak ettiğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte üyelik, nitelikli yağma ve bu yağma suçunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında Yargıtay 6. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğine dair yeterli delil bulunması ve örgüt faaliyetleri kapsamında nitelikli yağma suçu işlediğinin sabit olması, ancak yağma suçunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının örgüt üyeliği ve TCK 150. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmı onanmış, yağma suçuna ilişkin kısmı ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı edimin ifasına fesat karıştırma ve rüşvet suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’ne teslim edilen yakıtta yapılan incelemeler sonucu standartlara aykırı olduğu ve sanıklar arasında rüşvet anlaşmasına ilişkin telefon kayıtlarının varlığı gözetilerek, edimin ifasına fesat karıştırma ve rüşvet suçlarından mahkumiyet kararları onanmış; ancak TEİAŞ'a teslim edilen yakıttan alınan numunelerin usulüne aykırı olması, sözleşme ve tanık beyanları değerlendirilerek TEİAŞ'a yönelik edimin ifasına fesat karıştırma suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.