Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İsteğe Bağlı Sigortalılık”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemdeki ücretinin miktarı, brüt ücretin tespiti ve talep aşımı olup olmadığı hususlarında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde belirttiği net ücret tutarının aşılarak, Bölge Adliye Mahkemesince daha yüksek bir net ücret üzerinden hesaplama yapılması ve davacının sigortalılık durumu ile vergi kesintilerinin dayanağı belirlenmeden brüt ücretin tespit edilmesi, eksik araştırma ve incelemeye sebebiyet verdiği gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 1989-1993 yılları arasında 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında sigortalı sayılabilmesi için gerekli primleri ödeyip ödemediği.
Gerekçe ve Sonuç: 2925 sayılı Kanun'a tabi sigortalılığın isteğe bağlı olması sebebiyle prim ödemelerinin ispat yükünün sigortalıda olduğu, mahkemece ise prim ödeme belgelerinin dayanakları, hangi yıllara ait primlerin ne şekilde ve hangi tarihte ödendiği, sosyal güvenlik kartı sayfa sıra numaraları ile yıllar arasındaki uyumsuzluğun nedeni gibi hususlar yeterince araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının askerlik hizmeti yaptığı dönem için, icra yoluyla ödenen primlerin isteğe bağlı sigortalılık kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu sürelerin yaşlılık aylığı hesabında dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Fiili askerlik hizmeti yapılan dönemde kişinin kendi nam ve hesabına ticari faaliyette bulunmasının mümkün olmaması ve geriye dönük toplu prim ödemelerinin isteğe bağlı sigortalılık hakkı doğurmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölen babası üzerinden yetim aylığı alan davacıya, daha sonra kendi isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalılığı nedeniyle yaşlılık aylığı bağlanması üzerine yetim aylığının kesilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un geçici 91. maddesi ve 5386 sayılı Kanun'un 2. maddesi uyarınca, hak sahibi kız çocuğuna bağlanan yetim aylığının kesilebilmesi için, kız çocuğuna bağlanan gelir veya aylığın tamamen veya ağırlıklı olarak isteğe bağlı sigortalılık sürelerine dayanmaması gerektiği, mahkemece davacının Bağ-Kur özlük dosyası ve ölüm aylığı tahsis dosyası getirtilerek bu hususun incelenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İsteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakıştığı durumda, hangisinin geçerli sayılacağı ve son yedi yıllık fiili hizmet süresinin hesabında isteğe bağlı sigortalılık süresinin dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, bozma kararına konu hususlara ilişkin yeterli ve açıklayıcı hukuki gerekçe sunulmaması ve usul hükümlerine aykırı şekilde karar verilmesi nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 04.10.2000 tarihinden önceki sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1479 sayılı Yasanın geçici 18. maddesinde belirtilen şartları (02.02.2004 tarihine kadar başvuru yapma, vergi kayıtlarını belgeleme ve prim borçlarını ödeme) yerine getirmediği, isteğe bağlı sigortalılığın ise bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmetlerin birleştirilmesi yoluyla yaşlılık aylığına hak kazanılıp kazanılmadığının tespiti davasında, son yedi yıllık fiili hizmet süresinin hesabında isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin dikkate alınıp alınamayacağı ve davacının yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 sayılı Kanun'un amacının hizmetlerin birleştirilerek aylık bağlanmasını sağlamak ve ziyan olmasını önlemek olduğu, isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin de fiili hizmet süresi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ancak davacının yaş şartını taşımadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.