Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İstihbarat”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın evinde ele geçirilen uyuşturucu madde nedeniyle eyleminin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu oluşturduğu ve sanık hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın evinde bulunan uyuşturucu maddenin miktarının kişisel kullanım sınırları içerisinde kalması, satışa yönelik emarelerin bulunmaması ve sanığın ikrarının kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet etmesi gözetilerek, eylemin TCK 191/1’de düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu ve TCK 192/3’teki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği kabul edilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamında sanıkların üyesi oldukları iddia edilen suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün varlığına dair somut delillerin bulunmaması ve suç örgütüne üye olma suçunun unsurlarının oluşmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin istihbarat bilgisi doğrultusunda sanığı takibe aldıkları, şüpheli davranışlar sergilemesi ve görevlileri fark edince kaçmaya çalışması üzerine yakaladıkları, sanığın elindeki poşetin PVSK 4/A maddesi kapsamında yoklama maksadıyla kontrol edilmesi neticesinde uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği, bu işlemin önleyici kolluk yetkisi kapsamında ve hukuka uygun olduğu, ayrıca olayda suçüstü halinin de oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kolluk görevlileri tarafından yapılan arama işlemine dayanak olan bir arama kararı veya Cumhuriyet savcısının yazılı arama emrinin olup olmadığının araştırılmasına gerek olup olmadığı, somut olayda ele geçen uyuşturucuların hukuka aykırı yöntemle elde edilip edilmediği ve buna bağlı olarak hükme esas alınıp alınmayacağı noktalarında uyuşmazlık oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin araçla uyuşturucu satışı yapıldığına dair istihbarat üzerine aracı durdurup, dışarıdan görünen yerde uyuşturucu maddeyi fark etmeleri ve şüphelinin üzerinde yoklama yapmaları neticesinde suçüstü hali oluştuğu, bu nedenle de arama kararına gerek olmadığı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma sonucu hüküm kurulup kurulmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin sanıkları durdurma ve üzerlerinde yoklama yapma yetkisinin 2559 sayılı PVSK'nın 4/A maddesi ve sanıkların yakalanması ile suçüstü halinin oluşması sebebiyle Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 8. maddesinin (f) bendi uyarınca arama emri ya da karar alınmasına gerek olmadığı ve yapılan aramanın hukuka uygun olduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, elde ettikleri istihbarat bilgisi doğrultusunda sanıkları takip ettikleri sırada fiilen uyuşturucu ticareti yaparken suçüstü hallerine rastlamaları ve CMK'nın 90/4. maddesi ile PVSK'nın 13/1-A ve Ek 6. maddesi gereğince suç delillerinin kaybolmaması için derhal gerekli tedbirleri alma yetkilerinin bulunması gözetilerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve yerel mahkemenin mahkumiyet kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma sonucu hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin istihbari çalışmaları sonucu elde ettikleri bilgilere istinaden, sanığın aracında Konya 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen önleme araması kararı ile yapılan aramada uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesinin hukuka uygun olduğu, bu nedenle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin bozma kararının isabetsiz olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz üzerine, kolluk görevlilerince yapılan aramanın hukuka uygun olup olmadığı hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin uyuşturucu madde getirileceğine dair ihbar üzerine aldıkları önleme araması kararı ve olay günü uygulama noktasında oluşan makul sebebe dayanarak sanığın aracını durdurup yaptıkları aramada ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle sanığın temel haklarının ihlal edilmediği ve Özel Daire bozma kararında isabet bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulü ile Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin elde ettikleri istihbarat bilgisi ve olay yerindeki gözlemleri sonucu oluşan makul şüpheye dayanarak aracı durdurup, araçtaki kişilerin üzerlerinde yoklama biçiminde kontrol yapmaları neticesinde uyuşturucu madde ele geçirmeleri ve bu durumun CMK'nın 90/4. maddesinde düzenlenen "suçüstü hali" kapsamında değerlendirilerek arama işleminin hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun maddi unsuru olan uyuşturucu maddelerin sanıkların üzerlerinden mi yoksa başka bir yerden mi ele geçirildiğine dair tutanakta ve tanık beyanlarında bir açıklık bulunmaması ve bu husustaki şüphenin sanıklar lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek, uyuşturucu maddelerin hukuka uygun elde edilmediği kabul edilmiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının bozulması onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Elde edilen istihbarat bilgisinin genel ve soyut nitelikte olması, uyuşturucu madde naklinin yapılacağı zaman diliminin tam olarak bilinmemesi ve sanığın açık kimlik bilgilerini içermemesi sebebiyle kolluk tarafından CMK 116 ve devamı maddeleri uyarınca adli arama kararı alınmasını gerektirecek nitelikte bir durum olmadığı, yapılan işlemlerin önleyici nitelikte olduğu ve önleme araması kararının usulüne uygun olarak alındığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin, yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı noktasında özel daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerince, uyuşturucu madde sevkiyatı yapılacağı yönünde istihbarat bilgisi üzerine, önleme araması kararı kapsamında yapılan çalışmalar neticesinde, şüphelinin kullandığı araçta narkotik köpeklerinin tepki vermesi üzerine yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirilmesinin hukuka uygun olduğu, zira önleme araması kararının olay yeri ve zamanını kapsadığı, arama sonucunda elde edilen delillerin hukuka aykırı olmadığı ve bu kapsamda özel daire bozma kararında isabet bulunmadığı gözetilerek, özel daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.