Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İstinaf Yetkisi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemeleri arasında ihtiyati haciz kararına ilişkin istinaf incelemesi yetkisinin belirlenmesine dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemelerinin yargı çevresinin değişmesi durumunda, değişiklik öncesi verilen kararların istinaf incelemesinde, karar tarihi itibarıyla yetkili olan Bölge Adliye Mahkemesi'nin yetkisizlik kararı veremeyeceği ve önceki istinaf incelemesini yapan mahkemenin yetkili olduğu gözetilerek Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi’nin yargı çevresi değişikliği sonrasında, değişiklikten önce verilmiş bir ara kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun hangi Bölge Adliye Mahkemesi'nce inceleneceği hususunda yaşanan yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 694 sayılı KHK'nın 136. maddesi ve 5235 sayılı Kanun'un ek 1. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinin değişmesi halinde, değişiklikten önce ilk derece mahkemelerince verilen kararların istinaf incelemesinde, karar tarihi itibariyle yetkili bölge adliye mahkemesince yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemeyeceği gözetilerek, ilk istinaf incelemesini yapan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi'nin yetkili bölge adliye mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tereke temsilcisi atanmışken, mirasçıların açtığı tapu iptali ve tescil davasına ilişkin istinaf başvurusunun mirasçılar tarafından yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tereke temsilcisi atandıktan sonra terekeye ilişkin davaları takip yetkisinin tereke temsilcisine geçtiği, mirasçıların vekilinin aynı zamanda tereke temsilcisinin de vekili olması sebebiyle yapılan istinaf başvurusunun tereke temsilcisi adına da yapılmış sayılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcısının, istinaf dilekçesinde gerekçe göstermemesi ve lehine/aleyhine irade belirtmemesi halinde, istinaf incelemesinden sonra verilen aleyhe istinaf dilekçesine istinaden sanıklara daha ağır ceza verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf incelemesine konu hüküm mahkumiyete ilişkin olduğunda, Cumhuriyet savcısının gerekçe içermeyen istinaf iradesinin sanık lehine kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle süresi içinde yapılmış aleyhe istinaf başvurusu bulunmamasına rağmen sanıklara daha ağır ceza verilmesinin aleyhe değiştirme yasağına aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.