Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“2829 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Bazı sosyal güvenlik kurumlarında geçen hizmet süreleri toplamının aylık bağlanmasına yeterli olması halinde, diğer kurumlarda geçen hizmetlerin de 2829 sayılı Kanun uyarınca birleştirilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 sayılı Kanun’un amacının, hiçbir kurumdaki hizmeti tek başına aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalıların hizmetlerini birleştirerek aylık almalarını sağlamak olduğu, sigortalının birleştirme yapmaksızın da aylık alabilecek süreyi doldurmuş olması halinde diğer kurumlardaki hizmetlerin birleştirilmesinin zorunlu olmadığı, aksi yorumun külfet-nimet dengesini bozacağı ve sosyal güvenlik sisteminin amacına aykırı düşeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmetlerin birleştirilmesi yoluyla yaşlılık aylığına hak kazanılıp kazanılmadığının tespiti davasında, son yedi yıllık fiili hizmet süresinin hesabında isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin dikkate alınıp alınamayacağı ve davacının yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 sayılı Kanun'un amacının hizmetlerin birleştirilerek aylık bağlanmasını sağlamak ve ziyan olmasını önlemek olduğu, isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin de fiili hizmet süresi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ancak davacının yaş şartını taşımadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının emekli olduktan sonra 506 sayılı Kanuna tabi çalışmaları nedeniyle oluşan hizmet sürelerinin, daha önceki hizmetleriyle birleştirilip birleştirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının emekli aylığı bağlandıktan sonra 506 Sayılı Kanuna tabi çalışmaya başlaması ve bu sürelerin birleştirilmesi talebinin, 2829 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca mümkün olmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı niteliğinde olmadığı, bozmadan esinlenerek ilk kararda tartışılıp değerlendirilmemiş yeni gerekçelere dayalı yeni bir hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigortalının aynı döneme rastlamayan çalışmaları nedeniyle farklı iki sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık aylığı bağlanmasının mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik sisteminin çifte sigortalılık üzerinden birden fazla yaşlılık aylığına hak kazanılmasına olanak vermeyen yapısı ve 2829 sayılı Kanun'un aynı tarihlere rastlamayan hizmetlerin birleştirilmesi kuralı gözetilerek, davacının farklı kurumlardaki hizmetlerinin birleştirilerek tek bir yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının farklı sosyal güvenlik kurumlarında geçen sigortalılık sürelerinin yaşlılık aylığı bağlanması talebinde nasıl değerlendirileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İsteğe bağlı sigortalılığın zorunlu sigortalılıkla çakışması halinde 506 sayılı Kanun'un 85. maddesi gereğince zorunlu sigortalılığın geçerli olacağı, Bağ-Kur sigortalılığı yönünden ise 5458 sayılı Kanun'la değişik 1479 sayılı Kanun'un Ek 19. maddesi uyarınca prim ödeme durumunun dikkate alınması gerektiği, tüm sigortalılık sürelerinin 2829 sayılı Kanun kapsamında birleştirilmesinin zorunlu olmadığı ve uyuşmazlığın çözümünde Bağ-Kur'un da taraf olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığı bağlanacak kurumun tespiti ve 2829 sayılı Kanun'un 8/2. maddesinin uygulanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 sayılı Kanun'un 8/2. maddesi uyarınca ölüm aylığı bağlanacak kurumun, sigortalının son olarak tabi olduğu kurum olması ve davalı murisinin son olarak Sosyal Sigortalar Kurumu'na tabi olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuş, ancak aylık bağlanma koşullarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yaşlılık aylığı bağlanması talebinde, son 7 yıldaki fiili hizmet süresinin hangi sosyal güvenlik kanununa tabi olarak değerlendirileceği ve buna göre aylık bağlanıp bağlanamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca, birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, son 7 yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumun mevzuatına göre aylık bağlanması gerektiği, davacının son 7 yıldaki fiili hizmet süresinin çoğunluğunun 2925 sayılı Yasaya tabi olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.