Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“2924 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Orman sınırları dışına çıkarılan bir taşınmazın 775 sayılı Kanun uyarınca belediye adına tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlardan olmadığı ve 2924 sayılı Kanun uyarınca Hazine adına tescili gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 2924 sayılı Kanun uyarınca hak sahibi olarak belirlenen davacıya, bedel indirimi davası sonucu fazla ödenen miktarın iadesi yapılırken yasal faizinin ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davasında görevli yargı yerinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki ilişkinin, özel bir kanun çerçevesinde yapılmış olsa dahi sonuçta bir satış sözleşmesi niteliğinde olduğu ve satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli yargı yerinin adli yargı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 2924 sayılı Kanun kapsamında hak sahibi belirlenen davacının, ödediği taşınmaz bedeli mahkeme kararıyla indirildikten sonra, davalı idarece iade edilen bedel farkına faiz yürütülüp yürütülmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki ilişkinin 2924 sayılı Kanun kapsamında olsa da özel hukuk alanında bir satış sözleşmesi niteliğinde olduğu, bedel tespitine ilişkin uyuşmazlığın adli yargıda kesinleştiği ve eldeki davanın konusu olan faiz talebinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, adli yargının görevli olduğuna dair direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2924 sayılı Kanun kapsamında hak sahibinden tahsil edilen taşınmaz bedeli ile sonradan açılan dava sonucu geri verilen tutar arasındaki farkın faizinin ödenmesi istemiyle açılan davada görevli yargı merciinin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın konusu olan faiz talebinin, özel hukuk alanında varlık kazanmış bir satış sözleşmesinden kaynaklanması ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünün adli yargı yerinde aranması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin idari yargının görevli olduğuna dair direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 2924 sayılı Kanun kapsamında hak sahibine iade edilen bedel farkına faiz yürütülüp yürütülmeyeceği hususunda görevli yargı merciinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 2924 sayılı Kanun kapsamında yapılan satış işlemine ilişkin olarak, daha önce adli yargıda görülen ve kesinleşen bedel tespit davası sonucunda iade edilen fazla ödemeye faiz yürütülmesi talebinin, özel hukuk alanından doğan bir uyuşmazlık olduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin özel bir kanun çerçevesinde yapılmış olsa dahi bir satış sözleşmesi niteliğinde olduğu gözetilerek, uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğuna ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2924 sayılı Kanun kapsamında hak sahibinden tahsil edilen taşınmaz bedeli ile mahkeme kararıyla iade edilen bedel arasındaki farkın faizinin ödenmesi talebiyle açılan davanın görevli mahkemesinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki ilişkinin, özel bir kanun çerçevesinde gerçekleşmiş olsa dahi, sonuç itibariyle bir satış sözleşmesi niteliğinde olduğu ve bu sözleşmeden kaynaklanan faiz alacağı uyuşmazlığının adli yargının görev alanına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin idari yargının görevli olduğuna dair direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 2924 sayılı Kanun kapsamında hak sahibi olarak belirlenen davacıya, davalı idarece iade edilen bedel farkına faiz yürütülüp yürütülmeyeceği hususunda görevli yargı yerinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki ilişkinin 2924 sayılı Kanun kapsamında olsa dahi bir satış akdi niteliğinde olduğu ve bedel farkının iadesine ilişkin uyuşmazlığın özel hukuk alanına girdiği, önceki bedel tespitine ilişkin davanın da adli yargıda görüldüğü gözetilerek, davanın adli yargının görev alanına girdiğine ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.